Mardin'de yaşanan vahşetin ruhumuzdaki izleri silinmeden Cumhurbaşkanı Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'le birlikte Şanlıurfa yolundayız. First Lady'nin toplumda kitap okuma alışkanlığının yerleşmesi için başlattığı 'Konuşan Kitap Okuma Şenliği'nin ikincisi için Güneydoğu'ya birlikte uçuyoruz... GAP uçağındaki kahvaltıdan sonra Gül 'merhaba' demek için uğruyor, ayakta 10-15 dakika sohbet ediyor. İlk başta gezide olmayan Mardin programını soruyoruz... "Oradaki acılı insanlar, 'devlet yanımızda' desinler istedik" diyor ve ekliyor: "Abdullah Bey vahşeti televizyondan izleyince beni uyandırdı hemen. İkimiz de sabaha kadar uyumadık..." Ardından ekliyor: "İşte bu yüzden okumak, eğitim almak önemli, sadece kadınların okuması da yetmiyor, eğitimsiz olan, cahil kalan sadece kadınlar değil, bu olanlar erkek cehaletinden kaynaklanmıyor mu? Erkeklerin de eğitilmesi gerekiyor, sadece kadınların değil." "Kayseri'deki kayınvalidem aradı, komşuları Mardin'deki Kevser kızı evlat edinmek istiyormuş. Bana 'o kızı al getir buraya' dedi telefonda. Ne kadar önemli bir şey bu; Doğu'da olanlar Batı'dakileri de ilgilendirmeli, duyarsız kalınmamalı" diyor. Ve çok önemli bir noktaya temas ediyor Gül: "Böyle büyük olaylar, vahşetler çocuklarda derin izler bırakıyor. Benim çocuklarım da 28 Şubat'tan etkilenmişti, bunlar kolay kolay unutulmuyor..." Mardin'in Bilge köyüne gittiğimizde ise acılı annelerin arasına karışıyor, tek tek sarılıyor onlara First Lady. Çocuklara isimlerini soruyor, kızlara 'mutlaka okuyun' diye tembih ediyor. Mardin dönüşü uçakta oldukça üzgün. "Söylenecek bir şey yok aslında, devletin en tepesindesiniz, son derece vahim olaylarla karşılaşıyorsunuz, çözmek için imkânınız var ve gece yastığa başınızı koyacaksınız... Evet, belki her şeyi birden çözüp düzeltemem ama en azından 'Allahım gayret ettim' diyeceğim" sözleriyle elinden geleni yapacağını belirtiyor.