Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Avrupa Birliği Parlamentosu seçimlerinde her zaman Türkiye'nin gündeme geldiğini belirterek, "Türkiye, AB için bir yük değil, AB için önemli fırsattır. Şunu herkesin iyi anlamış olması lazım gelir ki; Türkiye'siz bir AB, ekonomik güç olur, belki siyasi güç de olur ama stratejik güç olamaz" dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yargı Reformu Stratejisi ile ilgili olarak yargı organlarından görüş alınıp alınmayacağı yönündeki soruya, "Tabiatıyla bir strateji belgesi hazırlanırken ilgili kurumlardan tenkitler olabilir, öyle değil de şöyle yapılsa daha iyi olabilir diyeceği şüphesiz hususlar vardır" yanıtını verdi. Adalet Bakanlığı'nın yargı kurumlarından değerlendirme almak suretiyle Yargı Reformu Stratejisi'nin çalışmalarına nihai şekli vereceğini kaydeden Çiçek, "Herkesin görüşünü bu noktada almış olacaktır. Onun için Haziran sonuna kadar yetiştirilirse, bu Türkiye'nin AB müzakereleri için olumlu bir belge niteliği taşıyacaktır. Çünkü buna zaman zaman önemli vurgularda yapılmaktadır. Bundan rahatsız olmamak lazım. Bu tür belgeler hazırlanırken herkes zaten aynı düşünüyorsa hiç kimseye bir şey sormaya gerek yok. Tabiatıyla farklılıklar olur, farklı değerlendirmeler olur, bakanlıkların hazırladığı taslakta ola ki eksiklikler olabilir. Bunlar hep bir araya gelip değerlendirmesi sonucunda ortaya bir belge çıkacaktır. Bu da Türkiye için önem arzediyor. Onun için buna biraz daha hız verelim. Neticede çünkü Haziran sonu olması önem arz ediyor. Çünkü Temmuz'dan sonra yeni bir AB ülkesi Başkanlığı devralacağı için biz de taahhütlerimizi süresi içinde yerine getirme açısından biraz daha konuya önem ve öncelik vermiş oluyoruz" diye konuştu.
Bir gazetecinin Yargı Reformu Stratejisi taslağı ile ilgili yöntemin belli olup olmadığı yolundaki soruya ise Çiçek, çalışmaların Adalet Bakanlığı tarafından hazırlandığını söyledi. Çiçek, "AB'nin bu konudaki muhatabı Adalet Bakanlığı'dır. Adalet Bakanlığı da bu tür görüşleri oluştururken ilgili kurumlardan temsilci almak suretiyle bir taslak oluştururlar. Ortaya çıkan metin üzerinden bir değerlendirme yapılır. Onun için tabiatıyla hazırlığını Adalet Bakanlığı yapıyor. Bundan sonra da yargı ile ilgili hususlarda muhatap Adalet Bakanlığı olduğu için tabiatıyla da onun sorumluluğunda götürülecektir" dedi.
GEREKEN CEVABI VERİRİZ
Çiçek, bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin Düzce Kongresi'nde yaptığı azınlıklarla ilgili açıklamaya yönelik değerlendirme yapılıp yapılmadığı yolundaki sorusuna ise böyle bir değerlendirmenin yapılmadığı yanıtını verdi. Çiçek, "Anladığım kadarıyla muhalefet sayın milletvekilleri, Meclis'e bir önerge vermiş. Bunu basın yayın organlarına baktığımızda da herkes kendine göre bir değerlendirmesini yapıyor. Çünkü herkes, fikrini açıkça söylemiş oluyor. Soru önergesi de verilmiş, bize geldiğinde gerekli cevabı veririz. Bu konuyu biz konuşmadık" dedi.
HER KONUŞMAMIZI PAYLAŞMAK GİBİ BİR DEVLET YÖNETİMİMİZDE YOK
Çiçek, bir gazetecinin, "Bakan Arınç, RTÜK Başkanı Zahit Akman'ın istifasını istediği yolundaki haberler sonrasında sizin de bunu ima eder bir açıklamanız oldu. "nereden biliyorsunuz istemediğimizi' gibi. Böyle bir istifa isteğiniz oldu mu?" sorusuna ise her kararın farklı şekilde alınacağını söyleyerek yanıtladı. Çiçek, şöyle konuştu:
"Olay şudur: Siyasette bir sorumluluku taşıyan insanlar değişik kademelerde değişik kararlar alırlar. Biri de kendi görev alanı ile ilgili konudur ve kendisi alır. Bazı konular vardır ki, bu konunu bakanlar kurulu kararı ile ortaya konulması gerekli. Bir bakanlığa müsteşar atayacaksanız sayın Başbakanın görüşü alınır ama bir bakanlığa daire başkanı alacaksanız üçlü kararnameye gerek olmadığı için bakanlık kendi atar. Kaldı ki konuştuğumuz konu özel kuruluşlarla ilgilidir. Orada nakil, atama orada mevzuatına göre nasıl olacaksa öyle yapılır. Benim söylemek istediğim budur. Biz yaptığımız her konuşmayı bu konu için söylemiyorum, sizinle paylaşmak gibi bir devlet yönetimi yok. Doğrudur, sizin göreviniz haber ortaya koymaktır. Ama devlet de her yapılan iş, konuşma netice itibariyle basına intikal eder ya da etmez. Ben genel değerlendirme yaptım. Onu da öyle almanız daha doğru olur."
AB'DEN SÖZLERİNİ TUTMASINI BEKLİYORUZ
Çiçek, bir gazetecinin AB Parlamentosu'nda seçimlerin yaklaşması nedeniyle bakanların yeni bir çalışmasının olup olmayacağı yönündeki sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"Avrupa Parlamentosu ile ilgili seçimler olduğunda, hatta AB üyesi ülkelerin bazılarının kendi parlamentoları ile ilgili seçimleri olduğunda Türkiye gündemin başına oturuyor ve herkes de bulunduğu pozisyona göre Türkiye ile ilgili değerlendirme yapıyor. Biz yaptığımız her konuşmada şunu açıkça ifade etti. Türkiye, AB için bir yük değil, AB için önemli fırsattır. Şunu herkesin iyi anlamış olması lazım gelir ki; Türkiye'siz bir AB ekonomik güç olur, belki siyasi güç de olur ama stratejik güç olamaz. Onun için Türkiye'nin AB'ye üyeliği bazı liderlerin kanaati hilafına; Avrupa için bir yük teşkil etmiyor, bir fırsat teşkil ediyor. Bunun iyi anlaşılması lazım. Bazen iç politika münazaralarıyla seçimden önce farklı, seçimden sonra farklı konuşanlara da hep şahit olmuşumdur. Bizim AB'den istediğimiz verdikleri sözlere sadakat göstermeleri. Ahde vefa diye bir kavram vardır. Kimsenin vefasızlık etmemesi lazım. Biz adalet ve hakkaniyet çerçevesinde bir ilişki sürdürmeyi istiyoruz. Türkiye aleyhtarı yapanların da bunu anlaması gerektiğini söylüyoruz. Biz verdiğimiz sözde duruyoruz Avrupalılardan da verdikleri sözde durmasını bekliyoruz. Aksi halde AB'nin ne anlama geldiğini herkes yeni baştan tartışmaya başlar."
YARGI REFORMU STRATEJİSİ HAZİRAN SONUNA YETİŞMELİ
Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Yargı Reformu Stratejisi'nin Haziran ayı sonuna çıkarılması için çalıştıklarını söyleyerek, yargı kurumlarından da bu konuda değerlendirme alacaklarını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından toplantıya ilişkin açıklamada bulundu. TBMM'nin aksine karar alınmaması halinde 1 Temmuz itibariyle tatile gireceğini hatırlatan Çiçek, toplantıda; Haziran sonuna kadar öncelikli bazı yasa tasarılarının kanunlaşmasını istedikleri konuları değerlendirdiklerini söyledi. Siyasi parti gruplarının uygun görmesi, parlamentonun karar vermiş olması halinde hangi yasaları öncelikle çıkarmaları gerektiğini konusunda bir değerlendirme yaptıklarını kaydeden Çiçek, bunların önemli bir bölümünün ekonomiyle ilgili olduğunu belirtti. Çiçek, bu yasa tasarıları arasında Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile Türk Vatandaşlık Kanun Tasarısı'nın da bulunduğunu bildirdi. Öncelik verdikleri yasaların ya temel yasalar, AB müktesebatıyla ilgili yasalar ya da ekonomiyle ilgili, ekonomik hayatı iyileştirici, krizin daha az hasarla atlatılmasına imkan verecek yasalar olduğunu ifade eden Çiçek, "Bunların çıkarılmasını biz temenni ediyoruz. Tabiatıyla kararı verecek olan parlamentodur" dedi.
YARGI REFORMU'NUN HAZİRAN SONU ÇIKMASINI ARZU EDİYORUZ
Toplantının ikinci gündem maddesinin AB ile ilgili olduğunu kaydeden Çiçek, çıkardıkları yasaların takibinin önemli olduğunu anlattı. Bir önceki hükümet döneminde kurulan Reform İzleme Grubu (RİG) toplantılarının sık toplanmaya başladığını kaydeden Çiçek, "Çıkarmış olduğumuz yasalar ya da taahhüt ettiğimiz bir kısım konuların bir an evvel güncelleştirilmesi ve uygulamalarının takibi bakımından bu toplantılar yapılıyor. Bakan Bağış, Bakanlar Kurulu'na, geçtiğimiz haftada yapılan RİG çalışmalarıyla ilgili bilgi sundu. Yapılan bu çalışmalar çerçevesinde Adalet Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Yargı Reformu Stratejisi'nin çalışmalarının hızlandırılması ve mümkünse Haziran sonuna yetişmesini arzu ediyoruz. Bu çalışma yapılırken tabiatıyla yargı makamlarıyla da gerekli istişareler ve değerlendirmeler yapıldıktan sonra buna son şekli verilmiş olacaktır" dedi.
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI
Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi Taslağı'nın Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından bir an evvel sonuçlanmasının planlandığını kaydeden Çiçek, taslağın bitmesinin ardından ayrıntılı bilgi verileceğini bildirdi. Kurumların, "temel haklar" konusunda bir eylem planı üzerinde çalıştığını da anlatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Temel haklar konusu her zaman üzerinde durduğumuz ve daha uzunca sürede üzerinde durmamız gereken önemli bir konu. Bununla ilgili de geçtiğimiz hafta TBMM'ye, İnsan Hakları Kurumu kurulması ile ilgili bir yasa tasarısını da sevk etmiş olduk. Ona paralel bir çalışmadır bu. Ayrıca, yine siyasi kriterler ve bir çok faslın açılması bakımından önem arz eden ve bu alanda bir yasal boşluğun olduğunu da kabul ettiğimiz Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı. Bu bizim bakımımızdan önem arz ediyor. Geçtiğimiz dönem biz bunu hazırlamıştık Meclis'te. Şimdi Adalet Komisyonu'nda bildiğim kadarıyla. Bu tasarının da bir an evvel çıkarılması hem siyasi kriterler açısından hem de gündemdeki bazı tartışmalı konular bakımından önem arz ediyor."(ANKA)