Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına uğrayan 14 yaşındaki B.Ç. için, uzun süren tartışmaların ardından Adli Tıp Genel Kurulu'nun verdiği 'ruh sağlığı bozulmuştur' raporuna en çok sevinen isim, bu kurumdan istifa eden Doç. Dr. Ayten Erdoğan oldu. Küçük kızın ruh sağlığının bozulmadığına dair rapor çıkması üzerine, Adli Tıp Genel Kurulu'nun Nisan ayındaki toplantısının yapıldığı gün, tepkisini göstermek için istifasını sunan Ayten Erdoğan duygularını şöyle özetledi: "B.Ç. için verilen karara tüm Türkiye sevindi. Benim açımdan bu karar, sadece B.Ç. için değil, orada 'ruh sağlığı bozulmuştur' raporu verdiğim tüm çocuklar için sevindirici. Çünkü dünyada cinsel istismar davalarında ruh sağlığı sorgulanmıyor. Çocuğun ruh sağlığının bozulduğu kabul ediliyor.'' Adli Tıp Kurumu'nun ilk çocuk psikiyatristi Doç. Dr. Erdoğan, istifasının ardından "Üzmez'in üzerine gitme, keseriz" tehditleri aldığı gerekçesiyle 24 saat polis gözetiminde korunuyor. İstifayla verdiği tepkinin amacına ulaştığını da belirten Erdoğan, görev yaptığı Zonguldak Üniversitesi Çocuk Psikiyatri Anabilim Dalı'na yüzlerce teşekkür e-mail ve mektup yağdığını, ailelerin "Çocuklarımızı koruduğun için sana teşekkür ediyoruz" dediğini anlatıyor.
NE DEĞİŞTİ, NELER DEĞİŞMELİ?
Doç. Dr. Erdoğan, istifasından sonra kurumda nelerin değiştiğini ise şöyle sıralıyor: "Cinsel istismara uğrayan çocuklar eskisi gibi kendisine taciz ya da tezavüz edenle aynı otobüste kuruma gelmiyor. Artık çocuğa cinsel istismar davalarında 'ruh sağlığı bozulmamıştır' raporu çıkmıyor.'' Doç. Dr. Erdoğan, değişmesi gereken şeylere değiniyor: "Kurumda 2 yıl sonraya gün veriliyor. Rapor 4 ayda çıkıyor. Bu da yargılamanın en az 3 yıl sürmesi demek. Bu aşamada çocuk bekli de cinsel istismarcısıyla aynı apartman, aynı sokak, aynı mahallede oturmak zorunda kalıyor. Psikolojisi daha da bozuluyor. İkincisi Yargıtay, Adli Tıp Kurumu'ndan verilecek raporları esas almayı bırakmalı. Çocuklar tüm Türkiye'den Adli Tıp Kurumu yerine aynı ildeki üniversite hastanelerine gönderilmeli.''