Trafo tamirinde ölen başarılı oğulun acısı

İstanbul Hadımköy 1.Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda vatani görevini yaparken, terhisine 74 gün kala 5 Mayıs 2008'de tamir etmeye çalıştığı trafoda elektrik çarpması sonucu şehit olan asteğmen Zafer Oluk'un (31) geçmişi başarılarla doluydu. Gaziantep Fen lisesini birincilikle bitirip ÖSS'de Türkiye 85'ncisi olarak kazandığı ODTÜ'nden elektrik- elektronikten en yüksek notlarla mezun olup mühendis çıktı. Mezuniyetinden askerliğe kadar geçen 5 yıl ASELSAN'da yazılım mühendisi olarak çalışmış, Pakistan Ordusu'na da satılan " izlenmesi imkânsız haberleşme sistemi" yazılımını icat etmişti. Bu başarısından ötürü zamanın Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'ten davet ve takdirname almıştı. Oğullarının ölümünden sonra adeta hayata küsen ve hiç konuşmayan anne babası suskunluklarını SABAH'a bozdu ve çarpıcı açıklamalar yaptı. Önce anne Müşerref Oluk'un sözlerine kulak veriyoruz: "Ben 40 yıla yakın öğretmenlik yapıp binlerce çocuk yetiştirdim. Ama ne yazık ki biricik oğlumu koruyup, kollayamadım. Birkaç kez telefon açmıştı. 'Anne beni burada çok sıkıyorlar. Saçıma, davranışlarıma bahaneler bulup rencide edenler oluyor' demişti. Gidemedim, durumu düzeltmek için hiçbir şey yapamadım ona yanıyorum. Aslan gibiydi. 5 Mayıs 2008 gecesi misafirlikten döndüğümüzde kapıda polis aracı, ambulans ve askeri araçlar var. Hemen anladım; 'oğluma bir şey mi oldu yoksa' dedim. Çok nazik ve duyarlı bir subay 'oğlunuz şehit oldu' dedi. Sonrasını hatırlamıyorum." Acılı bir annenin yürek burkan sözleriydi bunlar. Ancak baba Ahmet Oluk'un anlattıklarını duyunca çok sarsıldığımı söylemeliyim. Siz de okuyun o sözleri: "Tankçıydı. Leopard tanklarının yazılımlarını daha ASELSAN'dayken yazan ekipteydi. İlahi tesadüfe bakın, tankçı birliğinde görev yapıyordu. Birkaç hata çıkmıştı tankların elektronik sisteminde. Üslerinden izin isteyip, yazılımı gözden geçirip düzeltmişti hataları. Ben o günden bu yana herkese sordum. Hâlâ da soruyorum. Benim oğlum elektrik-elektronik mühendisi. Deha seviyesinde ve mucit bir delikanlıydı. Mademki tankçı olmuştu, onun direğin tepesinde zaten sorunlu olduğu bilinen bir trafo tamirinde ne işi var? Elektrik mühendisi trafoyu görse davul zanneder. Olacak iş mi?"
KRİTİK BİR PROJENİN BAŞINDAYDI
Oğlunun Norveç'te gıda mühendisliği doktorası yapan Güldem'le evlendiğini, sonra askere gittiğini anlatan Ahmet Oluk, sonrasından şöyle bahsetti: "Gelinimiz bir kez cenazeye geldi. O günden sonra aramadı hiç, şehitliği ziyaret etmedi. Ama şehit tazminatı, özel eşyaları hep onun oldu. Bu durumlarda ana baba olarak hiçbir şey yapılmadı bize. Yasa 10 gün beraber olduğu bir insana eşidir diye tüm hakları veriyor, hayat boyu bakıp büyüten ana babaya hiçbir şey yok."
Şehit asteğmenin askerlik görevinden önce çalıştığı ASELSAN'da Türk savunma sanayine önemli katkılarda bulunacak önemli bir proje üzerinde çalıştığı öğrenildi.
İnternet'te pek çok ASELSAN'da sır mühendis ölümleri bilgisi var.
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 60. Maddesi ile "Tüm yüksek gerilimli kuvvetli akım tesislerinde teknik konulardan sorumlu elektrik mühendisi olmalıdır" koşulu getirilmiştir.