Kazada çelişkili ifadeler

Çoğunluğunu Gazi ve Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu öğrencilerinin oluşturduğu grubu taşıyan aracın yaptığı ve 10 öğrencinin yaşamını yitirdiği kazayla ilgili ortaya çıkan ifade çelişkisi "öğrenciler yönlendiriliyor mu?" sorusunu gündeme getirdi. SABAH'ın edindiği bilgilere göre öğrencileri taşıyan midibüsün şoförü Hacı Tanrıkurt gözaltına alındıktan hemen sonra Kızılcahamam İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki ifadesinde, saat ve gün vererek, öğrencileri almaya Adapazarı'na gittiğini anlattı. Tanrıkurt bu ilk ifadesinde, "20.06.2009 saat 02.00 sıralarında (kazanın olduğu günün gecesi) Adapazarı'na vardık. Saat 13.30 sıralarında iki araç olarak Ankara'ya doğru yola çıktık" dedi. Adapazarı'na bağlı Akyazı ilçesinde bir hafta kaldıkları belirlenen öğrenciler olayı soruşturan Kızılcahamam Savcısı Mehmet Kaya'ya önceki gün (kazadan bir gün sonra) verdikleri ifadelerde, "Kızılcahamam'da piknikteydik" dediler. İfade veren öğrenciler, şoförün uyumaması için gürültü yaptıklarını belirtirken öğrencilerin önemli bir kısmının "uyuyorduk, kazanın nasıl olduğunu görmedik" diyerek suskun kalmaları dikkat çekti.
ŞOFÖR TUTUKLANDI
Öte yandan, şoför Hacı Tanrıkurt, jandarmadaki sorgusunun ardından sevk edildiği mahkemede ''Aşırı hız ve dikkatsiz araç kullanmak suçlamasıyla'' tutuklanarak Sincan Cezaevi'ne gönderildi. Kazaya ilişkin ön raporda ilginç bilgilere yer verildi. Raporda, bu tarz araçların yolcu taşıması için Ulaştırma Bakanlığından alması gereken yetki belgesinin bulunmadığı belirtildi. Raporda, araç şoförü Hacı Tanrıkurt'un, ''aşırı süratli'' olduğu ve ''hız ihlali'' yaptığı için Karayolları Trafik Kanunun 51/2 (b) maddesinden kusurlu olduğu belirlendi. Ayrıca araçta çalışır vaziyette olması gereken takograf cihazının devre dışı bırakıldığı ve sürücünün ehliyetinin bu cihaza takılı olmadığı tespit edildi. Bu arada kazadaki 11'e çıktığı belirtilen ölü sayısının 10 olduğu belirtildi. Ölenlerden Fatma Kübra Bozkurt'un adının mükerrer yazılması sonucu yanlışlık yapıldığı açıklandı.