"İstanbul, Bodrum'a çöp için para ödesin..."

Mehmet Kocadon Bodrum'un 'taze' belediye başkanı. Koltuğa oturur oturmaz, Bodrum markasını daha parlak, daha kaliteli yapmak için kolları sıvamış. Torba'da balıkçılar kooperatifini kolaçan etmek için geldiğinde rastlaşınca epey muhabbet ettik. Bir ara minik motosikletimle dolaştırdım. İlginç ve iddialı projelerinden söz etti sohbet sırasında.
Henüz çiçeği burnunda belediye reisisin ama eksik gedik şeyler vardır tespit ettiğin başkanım.
Savaş Abi görevi 6 Nisan'da devraldım. Sezon çoktan açılmıştı. Eski usullere göre devam etmekteydi her şey. Yürüyen tekere çomak sokmak gibi olur diye biraz özenli davranıyoruz.
O zaman sizin ağızdan sorayım: "Netcen gaari?"
İşgaliyeyi tümden kaldıracağız. Bodrum'da dünya çapında markalar yeniden yer alabilmek için kuyruğa girecek.
Markalar gelse ne olur? Araç park edecek yer yok.
Kıyı şeridini, Belediye meydanından marinaya kadar akşam trafiğine kapayacağız. 17.00'den sonra yürüme yolu olacak oralar. Araç olmayınca park sorunu da olmayacak.
Başka?
Bodrumspor şahlanışımızın timsali olacak. Dünya çapında bir kulüp yapacağız onu.
Futbolsuz spor kulübü mü olur?
Futbol takımı da atağa kalkacak. Büyük bir arena yapacağız. Spor kompleksleri olacak. Başta 3 büyükler tüm futbol takımları kamp için, maçlar için Bodrum'a akacak.
Turizm Bakanı'yla görüşebildiniz mi?
Henüz kısmet olmadı. Hükümetten de birkaç arzum var. Bakanlar Kurulu Bodrum için özel karar çıkarsın. Büyükşehir olalım. Dev gibi bir ilçeyiz biz. Bodrum'u Van'ın Özalp kasabasıyla aynı yasa içinde yönetemezsiniz ki... Ankara ve İstanbul belediyeleri bana para ödesin...
Neden ki?
Çünkü oralardan on binlerce yurttaş yazın Bodrum'a göçüyor. Herkesin çöpünü, atığını ben temizliyorum. Çöp vergisini onlar alıyor.