En küçük babalar

Mardin'de düğün sırasında 44 kişinin öldürüldüğü saldırının ardından, Bilge köyünde dram bitmedi. Henüz reşit olmayan gençler, yetim kalan kardeşlerine sahip çıkmak için yaşlarını büyütmek istedi. Kemik yaşlarının ölçülmesini isteyen çocuklardan ikisi de kardeşlerinin velayetini alabilmek için nikâh masasına oturmayı planlıyor. Mardin'de 4 Mayıs'ta meydana gelen katliamın izleri henüz silinmedi. Yaşları 1-15 arasında değişen 50'yi aşkın çocuk anne babasız kaldı. Mardin Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü çocukları koruma altına almak için mahkemeye başvurdu. Çocukların akrabalarında da mı devlet korumasında kalacağına mahkeme karar verecek. Kızılay'a bağlı Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği, her iki tarafında durumunu ve ihtiyaçlarını tespit etmek için geçen hafta Mardin'de incelemelerde bulundu. Ekipteki psikiyatrların aktardığına göre, hayatta kalan en büyük çocuklar ise kardeşlerini yetiştirme yurtlarına vermemek için çare arıyor. Ailesini kaybeden 3 çocuk yaşlarını büyütmek için Mardin Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Üçünün de amacı aynı: Kardeşlerinin velayetini almak. İsimleri gizli tutulan çocuklardan ikisi ise yaşlarını 18'e çıkararak nikâh masasına oturmayı planlıyor. Henüz reşit olmayan bu çocuklar kardeşlerinin velayetini alarak onlara anne babalık yapmak istiyor. Hastane, çocukların kemik yaşlarını inceleyerek kararını verecek. Devlet, Bilge köyünün yaralarını sarmak için bir dizi önlem aldı. Jandarma Bilge köyünde giriş ve çıkışları kontrol altına alırken, katleden ailenin yakınları da Mazıdağı ilçesindeki fosfat tesislerine yerleştirildi. Çocuklarla ilgilenmesi ve sağlık durumlarını takip etmesi için ana sınıfı öğretmeni, yemek ihtiyacının karşılanması için de bir aşçı görevlendirildi. Devlet yetim kalan çocukların her biri için 200 lira yardım yapıyor.
Çocuklarda katliam korkusu bitmedi
Köyde incelemelerde bulunan Çocuk Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Hakan Ergen, izlenimlerini anlattı. Ergen, çocuklarda katliam korkusunun bitmediğine dikkat çekerek, "Bir taraf öldürülürüz, öbür taraf da onlarla karşılaşırsak 'öldürürüz' korkusu yaşıyor. Lojmanlarda kalan aileler izi bulunmayacak şekilde başka bir ile gönderilmeli" dedi. Psikiyatrlar incelemelerde günlük rapor da tuttu. Raporda, katliama tanıklık edenler de dahil köydekilerin ciddi travma yaşamadıkları ancak gelecek kaygısı içinde oldukları belirtildi. Raporda, "Kadınlar istihdam yaratılması durumunda çalışmak, çocuklar okumak istiyor" denildi.