Hüseyin Üzmez tutuklandı

Yazar Hüseyin Üzmez'in, ''Çocuğun cinsel istismarı ve cinsel amaçlı hürriyeti tahdit'' suçlarından yargılandığı Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanmasına karar verildi.
Bursa'nın Mudanya ilçesinde düzenlenen operasyon kapsamında B.Ç'ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açılan Hüseyin Üzmez'in yargılanmasına devam edildi.
Davanın görüldüğü Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Üzmez'in tutuklanmasına karar verdi.
ÜZMEZ, BURSA E TİPİ KAPALI CEZAEVİ'NE KONULDU
Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, ''Çocuğun cinsel istismarı ve cinsel amaçlı hürriyeti tahdit'' suçlarından yargılandığı davada tutuklanan yazar Hüseyin Üzmez, Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konuldu.

Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanan ve duruşmanın ardından bir süre Adliye Sarayı Polis Merkezinde bekletilen Üzmez, cezaevine götürüldü.
Üzmez'in avukatları Emir Ali Kav ve Bayram Sabah, gazetecilerin, ''Bu kararı bekliyor muydunuz?'' yönündeki sorusuna, ''Evet, bekliyorduk'' yanıtını verdi.
ÜZMEZ'E TUTUKLAMA GETİREN RAPOR ORTAYA ÇIKTI
Bursa'da yazar Hüseyin Üzmez hakkında 260 gün sonra ikinci kez tutuklama kararı getiren Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporuna İHA ulaştı. Olaydan sonra 14 yaşındaki mağdur B.Ç.'ye ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede "travma sonrası stres bozukluğu" teşhisi konuldu.
Mudanya'da 14 yaşındaki B.Ç.ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanıp 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra Adli Tıp Kurumu'ndan gelen "beden ve ruh sağlığı bozulmamıştır" şeklindeki rapor üzerine tahliye edilen yazar Hüseyin Üzmez'in (78) 260 gün süren özgürlüğünü sonlandıran Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın ikinci raporu ortaya çıktı. 37 kişiden oluşan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı uzman kurulunun 16 sayfalık raporunda B.Ç.'nin olayın etkisiyle intihar etmeyi düşündüğü bildirildi. Kuruldaki 37 uzmandan 24'ü "mağdurenin ruh sağlığı bozulmuştur" derken, 13'ü ise muhalif görüş bildirdi.
Raporda mağdur B.Ç.'nin ruhsal durumunun tespiti için geçirdiği süreç geniş olarak anlatıldı. Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nın B.Ç.'nin ruhsal durumunun bozulduğu yönünde rapor vermesine rağmen, Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun bunun aksini bildirdiği ifade edildi.
Aradaki ihtilafın giderilmesi için ikinci kez Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilen B.Ç.'nin raporu bu kez de 6. İhtisas Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayten Erdoğan'ın istifasıyla sarsıldı. Bu kez de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi'ne sevk edilen B.Ç.'ye "travma sonrası stres bozukluğu ve panik bozukluğu" teşhisi koyularak tedaviye başlandı.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu, B.Ç.'ye yapılan son ruhsal muayenede tespit edilen belirtileri rapora, "Son bir ay içinde çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, ürperme hissi ile gelen ölüm korkusu belirlendi. Ayrıca mağdurda, çok yoğun anksiyetenin yaşandığı, panik ataklarının mevcut olduğu, bu atakları tekrar yaşamaktan ve yeniden oluşmasından oldukça korkulu bir bekleyişi olduğu belirlendi" ifadeleriyle yansıttı.
"KÜÇÜK MAĞDURE KENDİSİNİ ATARAK İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNMÜŞ"

Mağdurenin son zamanlarda yaptığı pek çok aktiviteden zevk almadığı tespit edildi. B.Ç.'nin sabah kalktığında kendisini yorgun ve halsiz hissettiği, sık sık ağladığı, kendisini suçladığı, dikkatini derslere vermediği, geleceğe ait ümitsizlik ve karamsarlık hissettiği kaydedildi. Okuluna devam etmek istemeyen B.Ç.'nin ders başarısının da giderek düştüğü, ara sıra ölüm düşüncelerinin geldiği, bir defasında kendini atarak intiharı planladığı, iştahının azaldığı ifade edildi.
Bu arada yaşadıklarını unutmaya çalıştığı ifade edilen B.Ç.'nin yaşlı insanları kendisine kötü baktıkları için görmek istemediği, mutsuzluk, korku ve endişesinin olduğu, gece ışıkları yakarak uyuma, irkilme, bazı arabaları sanık Hüseyin Üzmez'in aracına benzeterek korkup saklandığı belirlendi. Elde edilen bulgular ışığında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu, B.Ç.'nin "ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan "travma sonrası stres bozukluğu" denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiğini, bu duruma göre B.Ç.'nin "beden ve ruh sağlığının bozulduğuna" karar verdi.