Adli Tıp'ın raporlarıyla tartışılan davanın seyri

26 Nisan 2008: Hüseyin Üzmez, Mudanya ilçesindeki evinde 14 yaşındaki B.Ç.'ye taciz ettiği iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklandı.
06 Ağustos 2008: Hüseyin Üzmez ve anne Livaze Ç. hakkındaki iddianame kabul edildi. Üzmez'e 25 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
11 Temmuz 2008: B.Ç.'nin ilk muayenesi Uludağ Üniversitesi'nde yapıldı. Raporda, patolojik düzeyde anksiyete ve depresyon bozukluğu olduğu belirtildi. Ancak, bozukluğun sebebi belirtilmedi.
19 Eylül 2008: Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu B. Ç.'yi ilk kez muayene etti.
22 Eylül 2008: Adli Tıp raporunda, B.Ç.'nin 'beden ve ruh sağlığı bozulmamıştır' sonucuna varıldı.
28 Ekim 2008: Hüseyin Üzmez ikinci kez çıktığı mahkemede rapor doğrultusunda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
16 Nisan 2009: Rapora mahkeme ve bakanlık itiraz etti. B.Ç. yeniden Adli Tıp Kurumu'na geldi. B.Ç.'yi Genel Kurul'da muayene edecek Doç. Dr. Ayten Erdoğan, "Yine aynı rapor verilecek" diyerek toplantıdan dakikalarca önce istifa etti. Şoke eden gelişme sonucu, B.Ç. muayene edilemedi.
17 Nisan 2009: B.Ç., İ.Ü. Çapa Tıp Fakültesi'ne gönderildi. B.Ç. üçüncü kez muayene edildi. Düzenlenen raporda B.Ç.'nin 'Anksiyete ve panik bozukluğu yaşadığı' vurgulandı.
21 Nisan 2009: Savcılık her iki davayı birleştirerek sanık Hüseyin Üzmez'in 'Çocuğun cinsel istismarı ve hürriyeti tahdit' suçlarından yargılanmasına karar verdi.
26 Mayıs 2009: Duruşma İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun B.Ç için hazırladığı raporun duruşmaya ulaşmadığı için dava ertelendi.
14 Temmuz 2009: 7'nci kez hakim karşısına çıkan Hüseyin Üzmez'in duruşması 50 dakika sürdü. İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun verdiği beden ve ruh sağlığı bozulduğu yönündeki son raporu dikkate alan mahkeme başkanı Üzmez'in tutuklanmasına karar verdi. Yazar Hüseyin Üzmez Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne götürüldü.