Dağda kişilik, duygu, düşünce ve yeteneğimi yitirdim
"Şiddet olgusu" araştırması kapsamında görüşülen eski PKK'lı Sakık, "Örgüte katılanlar, benim gibi dışlanmış, ailesinden ve çevreden şiddet görmüş insanlardı" dedi
CİP ÖFKESİ
Eğitimini sürdürememesinin sebebinin parasızlık olduğunu anlatan Sakık, şöyle devam etti: "Üvey kardeşlerimin, özellikle Sırrı Sakık'ın günlük hovardaca harcamaları bizim terk edilmiş aile olarak aylık geçim bütçemizden fazla idi. O altında 300- 400 bin liralık pahalı ciplerle gününü gün ederken biz karnımızı doyurmak için ekmek bulamıyorduk. O günlerin bilinçaltı öfkesidir ki Sırrı Sakık ile ilgili ne zaman bir TV programına rastlasam bindiği uçağın parçalanmasını ve onun da yok olmasını hayal ederim. İşte çocukluğumda bütün hücrelerimin şiddet dolu hale gelmesine sebep olan tablo." Sakık, şiddete ilişkin bir soru üzerine de "Ben 18 yıl dağda kaldım. Örgüte katılan herkesten, önce geniş bir öz geçmiş alıyordum. Güçlü bir aşiretten, zengin bir aileden, mutlu bir ortamdan gelip örgüte katılan hiç kimseye rastlamadım. Örgüte katılanlar, benim gibi dışlanmış, ailesinden, çevreden şiddet görmüş insanlardı'' dedi. Sakık, annesinin, dağa çıkmasının kendisine bir yarar getirmeyeceğini söylediğini belirterek, şunları ifade etti: ''Dağa çıktıktan sonra, kişilik, duygu, düşünce ve yeteneklerimi yitirdim. Geride, özüme aykırı bir maske yerleşmiş olarak kaldı yüzümde, kaşlar çatık, surat asık, gözler dumanlı ve boşlukta asılı kalmış, saç-sakal karışmış, her tarafı kirli bir maske. Şiddet ortamının yarattığı maske.'' Şiddet sorununun kendisinin ve çözümünün karmaşık olduğunu da belirten Sakık, "Şiddet döngüsünden nasıl kurtulabileceğiz? Sorun karmaşık olduğu gibi, çözümü de karmaşıktır. Bu soruya birkaç cümleyle cevap vermek mümkün değildir, ancak atılması gereken ilk adımlar bellidir. Bir taraf 'bölünme fobisi'nden, diğer taraf ise 'bağımsızlık hayali'nden kurtulmalıdır. Bu ülke bölünemez. Ülkedeki farklılıklar üzerinden siyaset yapılmamalıdır.''
'KARABULUT CİNAYETİ'
SAKIK, İstanbul'da bıçaklanarak öldürülen Münevver Karabulut cinayeti konusunda ise şunları anlattı: ''Karabulut'u da birilerini yoksun bırakarak palazlanan, kendinden geçmiş zenginlerin şımarık çocukları bıçaklayarak, boğazını keserek öldürdüler. Yetmedi, doğranmış cenazenin yanı başında seviştiler. Bazı yorumcular, bu vahşi eylemleri insanların bireyselleşmesine bağlıyorlar. Böyle yaklaşımlara, 'hayır' diyorum. Bu olaylar insanların bireyselleşmesinden değil, ötelenmesinden, yoksunlaşmasından kaynaklanıyor.''
EN SON HABERLER
- 1 Özgür Özel’den Kılıçdaroğlu’na net mesaj! Yumuşama sürecine engel olma
- 2 İşte Cem Garipoğlu’nun son saatleri! SABAH hapishanedeki görüntülerine ulaştı: Koridorda son volta
- 3 Diyanet o iddiaları yalanladı: Hukuki yollara başvurulacak
- 4 Necmettin Erbakan Akyüz: Filistin yerine LGBT bayrağı, açsaydım soruşturma açmaz ödül verirlerdi
- 5 Saraçhane saldırganları hakkında flaş gelişme: 65 şüpheliden 38'i tutuklandı
- 6 MİT’ten vatandaşlara casusluk uyarısı! Detaylar paylaşıldı: Derhal emniyete haber verin
- 7 Irak'ın kuzeyinde 6 terörist etkisiz hale getirildi
- 8 Bakan Fidan İİT Zirvesi'nde İslam dünyasına seslendi: Filistin bizim sınavımızdır
- 9 Kariye Camii, 79 yıl sonra ibadete açılacak
- 10 Firari Erk Acarer’e yine bilgi sızdı: Sinan Ateş’in ölümüne ilişkin hazırlanan iddianameyi paylaştı!