AK Parti Adana Milletvekili ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın siyasi danışmanı Ömer Çelik, Kürt açılımının bir süreç olduğunu ve PKK'ya endeksli olmayacağını belirterek açılımın kırmızı çizgilerini "Federasyon, dil ve etnik vurgu" olarak sıraladı. Öcalan'ın muhatap olmadığını vurgulayan Çelik, "Birisi kalkıp 'ben silahların durdurulmasına katkıda bulunacağım' derse ki bunun terör örgütüyle bağlantısı olabilir, terörist başı da olabilir, buna kimse hayır demez. Ama bu süreç hükümetin ve AK Parti'nin dışında bir süreç olarak kalır" dedi. Çelik, SABAH'ın sorularını yanıtlarken sürece ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
ÜÇ PARTİYE ÇAĞRI
DTP ile konuşulması siyasi iklimin değiştirilmesi açısından çok önemli. Sonra hangi adımların atılacağı zaten geniş bir mutabakatla belirlenecek. Ortada bir paket yok ama bazı kırmızı çizgiler var... Mesela, Türkiye'de herhangi bir bölgenin federasyon olması düşünülemez, coğrafi ya da etnik özerklik söz konusu olamaz. Resmi dilin değiştirilmesi düşünülemez. Etnik vurgulu bir anayasa olması düşünülemez. Kürdoloji enstitüsünün açılması için YÖK çalışma yapıyor. Milli Eğitim sisteminde Kürtçe eğitim olmaz ama Kürtçe seçmeli ders olarak konulabilir. Nüfus cüzdanında da etnik vurgunun kaldırılması ve TC vatandaşlığının esas olması lazım. Çelik üç partiye şu çağrıları yaptı:
DTP'YE: DTP gibi bir partinin yeni bir yaklaşımı olmalı. DTP enerjisini PKK ya da Öcalan'ı devletin karşısına muhatap olarak çıkartmak yerine demokratikleşme için harcamalı.
CHP'YE: CHP net bir şey söylemiyor. Bir yandan devlet etnik kimliklere karşı kör olmalı diyor, hatta Baykal 'Silahlar dursun genel af düşünülebilir' dedi. Ama sürece bu kadar soğuk bakmak bu yaklaşımla çelişiyor. CHP siyasal tutuculuk üreterek sosyal demokrat siyaset koordinatlarının dışına düşüyor.
MHP'YE: Ortaya paket çıkmadan MHP'nin kapıyı bu derece kapatması ve kapatırken de 'vatana ihanet' gibi bir etiket koyması, Kürt ve açılım kelimelerine alerjik olduğunu gösteriyor. Bu çok tehlikeli. Arkasından da 50 yıl bile olsa dağda kalırız diyor. MHP güvenlik örgütü değil. Siyasi partilerin işi şehirdedir.
'AFFIN HEDEFİ DAĞA ÇIKIŞLARI DURDURMAK'
Pişmanlık ya da af tartışmaları için yasanın "esnek veya katı" uygulamasının önemli olduğunu belirten Çelik, hedefin "dağa çıkışları durdurmak ve dağdaki yapıyı çözmek" olduğunu belirterek şunları söyledi: "Eğer meseleyi şu anki metotlarla sürdüreceksek, Türk ordusunun bunu sonsuza kadar sürdürme ve galibiyetini devam ettirme imkânı vardır. Ama esas mesele Türkiye'nin, sosyal barışıdır, demokrasisidir. Esas hedef teröre bulaşan vatandaşların terörle bağlarının kopartılması."
