Osmaniye Valiliği'ne atanan eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın, Münevver Karabulut'un babası hakkında suç duyurusunda bulunup manevi tazminat davası açacağı şeklindeki açıklamasına Süreyya Karabulut'tan sert tepki geldi. "Paralar döndü, kirli ilişkiler var. İddialarımın arkasındayım, araştırılmasını istiyorum" iddiasını tekrarlayan Karabulut, "Canım, kanım gitti. Cerrah benim yerimde olsa ne yapardı. Katiller bulunana kadar susmayacağım. Canımı almaları lazım. Onun şahsını zedeleyecek, onurunu kıracak bir açıklama yapmadım. Yaptıysam özür dilerim ama bu olayda suiistimaller olduğunu kimse inkar edemez. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" dedi.
48 SAATTE BİR ŞEY OLDU!
Bir polisin 'zanlı Cem Garipoğlu'nun evinde 700 bin dolar bulunduğu ancak kayıtlara geçmediği' bilgisini kendisine telefonla ilettiğini söyleyen baba Karabulut, şöyle devam etti: "Evdeki sahte pasaport ve kimlikler kayda geçmiş, para geçmemiş. Bu paranın kime gittiğini, kimin rüşvet aldığını bilemem. Ancak 48 saat içinde bir şeyler olduğuna adım gibi eminim. Karda yürüyüp izini belli etmeyenler var. Bunları bulmak emniyetin işi." Cem Garipoğlu'nun olay gecesi yakalanıp bırakıldığı yolundaki iddiasını da sürdüren Karabulut, şöyle dedi: "O gece anne babanın telefon kayıtlarına neden bakılmadı? Cem'in babasını aramaması mümkün mü? Ailesi birinci sınıf vatandaş gibi mi sıradan vatandaş gibi mi sorgulandı? Kamera kayıtlarını neden göstermiyorlar? 'Cinayetin peşini bırak yoksa ölürsün' tehdidi alıyorum ama Garipoğlu Ailesi'nin serveti Cem'i kurtarmaya yetmez. Karşılarında 70 milyon insan var. Hayyam Garipoğlu'nun biraz insanlığı varsa yeğenini teslim etsin."
AMCADAN YANIT
İşadamı Hayyam Garipoğlu ise "Ortada tutarsız iddialar dolaşıyor. Münevver'in babası Adli Tıp'ı suçluyor, polisi suçluyor... Kimi rüşvet aldığı yönünde suçluyorsa o kişilerin cevap vermesi lazım. Polis cevap versin" dedi.
