Pazar 16.08.2009
Son Güncelleme: Cumartesi 15.08.2009

Kürt sorununa 'Ağaç modeli'

İçişleri Bakanı Atalay ile görüşen Prof. Dr. Volkan, Kürt sorununun çözümünde "Ağaç" modeli önerdi. Bu modele göre "Kök" soruna teşhis koymak, "Gövde" görüşleri ortaya koymak, "Dallar" ise geliştirilen çözüm yolları...

Hükümet, tüm kesimlerin görüşüne başvurduğu "Kürt açılımı" sürecinde bu konuda dünyanın en önemli uzmanlarından biri olan Prof. Dr. Vamık Volkan ile de görüştü. Geçen hafta içinde İçişleri Bakanı Atalay ile görüşen Volkan, Kürt sorununun çözümünde "Ağaç Modeli" önerdi. Bu çalışmanın uzun sürebileceğini ve acele edilmemesi gerektiğini belirten Volkan iki de önemli uyarı yaptı: "Öcalan sürece dahil edilmesin", "Af için erken". Dünyanın dört bir yanında savaşan toplumların tekrar bir arada yaşamasını sağlamaya yönelik çalışmalar yapan, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen Prof. Dr. Vamık Volkan, Girne'deki evinde SABAH'ın sorularını yanıtladı:
PKK'nın ilk eylemini yaptığı 1984 yılı ile bugün arasında ne fark var? Bu sorun nasıl evrim geçirdi? Türkiye bu sorunu çözüp 1984 öncesine dönebilir mi? Büyük bir trajedi gelişti ve 30 yıldır devam ediyor. Bu trajediler kimlik ile ilgili olduktan sonra kimliklere daha çok sarılırız...1950, daha sonra 1974'te Türkiye'ye geldi. Ben Türk -Kürt işini konuştuğumuzu hatırlamıyorum. O bir mesele değildi, herkes vatandaştı. Büyük kimlik Türkiyelilikti. Bir beraberlik vardı... Avrupalı Afrika'dan çekilince, en önemlisi de Sovyet İmparatorluğu yıkılınca "biz kimiz" sorusu ortaya çıktı. Etnik kimlikler yükseldi. Aynı şey Türkiye'ye de sıçradı. Bundan önceki tarihi süreçte sağcılık, solculuk, komünizm ve batılılık vardı. PKK öyle başlamıştı. Ansızın etnik bir kimlik oldu. O kadar trajedi olunca her vatandaş böyle büyük kimliği daha sıkı sıkı tutuyor. Bu nedenle eski Türkiye'ye döneceğimizi ümit etmek tamamıyla hayal.
Çözümün modeli ne olmalı? Daha önce Estonya gibi ülkelerde ağaç modelini uyguladık. Ağacın kökleri soruna teşhis koymaktır. Çatışmanın psikolojik değerlendirmesi demektir. Bu işleri anlayanlardan bir ekip kuruyorsun. İki gruptan kişiler (Kürt- Türk) burada yer alıyor. Bu şair, general olabilir. Hükümetin bir temsilcisi de isterse bu grubun içinde olabilir. Bunlar oturup konuşuyor ,birbirlerini anlamaya çalışıyor ve öneriler iki tarafın temsilcilerinden geliyor. Bu da ağacın gövdesi. Bazı yerlerde bu grup ile yaptığımız çalışmalar üç yıl sürdü... Öneriler onlardan gelecek... Bir de dallar var, yukarı çıkıyor, aşağı iniyor. . Türk-Kürt işleri kimlik meselesi oldu. Onu göze almadan ne yapsanız onun bozulma olasılığı var. Yüzlerce model var ama böyle ciddi model (ağaç modeli) yok.
Abdullah Öcalan bu sürecin neresinde olmalı? Hiçbir yerinde olmamalı...Abdullah Öcalan, Kürt sorununu ortaya çıkardı. Yalnız Türklerin değil, gözünü kırpmadan Kürtlerin, çocukların öldürülmesine izin verdi. Öcalan katil... Ben böyle bir kişiyi bu girişime sokmam. Bu girişimin yeni bir düzen, barış, yeni bir Türkiye isteyenler tarafından yapılması gerekir. Öcalan 'ben değiştim' dese bile bu çok geç. Mahveder süreci. Yas tutmayı alevlendirir. Bu kadar Türk asker, bu kadar anne yas tutuyor. Öcalan'ı politik muhatap gibi alırsan halktan destek gelmez.
Öcalan'ın muhatap alınması gerektiğini söyleyen bir de siyasi parti var. Ben politikacı değilim. Ama ben karar vermişsem 'bunu yapmayacağım', bir çaresini bulurum. Yine konuşmaya devam ederim ama Öcalan'ı işin içine sokmam. Bunun Kürtler için de iyi olmadığını onlara anlatırım. Öcalan Gandi olsaydı başka olurdu.
GENEL AF ZAMANSIZ
Tartışmalar genel af üzerinde kilitlendi...Çözüme katkısı olur mu?
Zamanı değil şu anda... Sihirbazlıkla olacak iş değil. Bunlar konuşulduktan sonra, mesela Kürt vatandaşlardan gelecek örnekler olabilir; kimler affedilsin, kimler affedilmesin diye. O zaman kimseyi aşağılamıyorsun. Daha gerçeğe yakın bir şey buluyorsun...
Af ne zaman gündeme gelmeli? Ortamın yaratılması gerekir. Onun için adım adım gidilmeli... Cevabı ben de bilmiyorum. Bunun topluma bir yardımı olmayacak. Toplumu konuşturmak lazım. Birbirini öğrenecek. O zaman başka bir ortam ortaya çıkıyor. Şu andaki ortam bir girişim ortamı. Bunu kaybetmeyelim diyorum. Konuşma, girişim ortamı. Öneriler gelecek. Birisi şimdi yapılması gerekmeyen, abartılı bir öneri verirse o bozuyor. Bütün mesele böyle bir ortamın yavaş yavaş gelişmesini sağlamak.
Bu sürecin Türkiye'yi böleceği ya da federasyona götüreceği senaryoları var... Bunlar da hayal, imkansız. Başka çare yok; Türkiye'de halkın yine rahat rahat yaşayacağı bir duruma dönmemiz gerekiyor. Aynısı olmayacak fakat barışçıl bir şekilde yaşama durumuna dönersek en mantıki ve pratik şey odur... Diplomat bir arkadaşım, diplomasiyi bir basketbol oyununa benzetiyor. Siz bir şey atıyorsunuz, ben atıyorum. Oyunun kuralları var. Sonuçta biri kazanıyor. PKK'dan sonraki durum sanki bir varil yağ yapıp basketbol sahasına dökmüşüz gibi. Yapılması gereken şeylerden biri bu sahayı, bu kayganlık ve yağdan kurtarmak, yağı silmek...
Kuzey Irak'ta kurulacak Kürt devleti süreci nasıl etkiler? Kürt devleti sorun olmaz. En sonunda Türkiye'ye çok yaklaşık bir devlet olabilir. Ne denizleri , ne bişeyleri var. Arap ve İranlılar ile araları iyi değil. Yapacakları en iyi girişim Türkiye'nin küçük kardeşi olmalarıdır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.