İmralı'da
müebbet hapis cezasını çeken PKK lideri Abdullah Öcalan, 14 Ağustos'ta avukatlarıyla yaptığı görüşmede gelişmeleri değerlendirdi. Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, Öcalan, şöyle dedi:
Yeni bir süreç başladı. Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti kurması kadar önemlidir bu süreç. Demokratik toplum inşa edilecek. Türkiye toplumu demokrasiyi, demokrasi kültürünü öğrenecek. Bunun Cumhuriyetin kurulması kadar derin sonuçları olacaktır. Cumhuriyetin kazanımlarını göz ardı etmiyorum ama Cumhuriyet şimdi demokratikleşecek. Geç oldu ama iyi olacak. 1920'lerde yapılması gereken şimdi yapılacak. Herkes bu yeni süreci, dönemi iyi anlamalıdır. DTP de derinlemesine anlamalıdır, derinlemesine anlamazsa aşılır.
MHP ve CHP sürecin önünde engel olmaya devam ederse altı aya kalmaz biterler. AK Parti de fazla bekleyemez, Eylül'den sonra belli olur.
Benim çözüm modelim şudur: Devlet olacak, diğer tarafta da demokratik Kürt ulusu olacak. Kürtler devletin varlığını tanıyacak, kabul edecek. Devlet de Kürtlerin demokratik ulus olma hakkını kabul edecek. Sonra devlet isterse her yerde bayrağı olacak, her yerde Türkçe öğretecek.
Ama Kürtlerin her alanda örgütlenmesinin önü açılacak, Kürtler demokratik bir ulus olarak varlık kazanacak. Kendi sporunu, eğitimini, dini örgütlenmelerini, meclisini, belediyelerini yapabilirse kendisi yapacak, kuracak. Hatta kendi özsavunması olacak. Kendi ihtilafını çözecek savunma gücü olacak. Yani Kürtler kendini örgütleyecek.
Bana Amerika'nın Barzani'ye verdiği gibi bir federasyon deseler kabul etmem. Benim çözümüm bunu aşıyor. Klasik şablonlarla, kalıplarla değil yeni bir yaklaşımla. Avrupa modeli benimkine biraz yakındır ama Avrupa modeli tam demokratik değil. Zorlu süreçlerdir. Her iki taraftan da savrulmalar olabilir. Sabır, çaba gerektirir.
Şimdi Amasya Protokolleri tartışılıyor. Bu 20-23 Ekim 1919 tarihlidir. Amasya Tamimi olarak bilinenden farklı protokoldür. Amasya Protokollerinden üçü açık ikisi halen gizlidir. 22 Ekim 1919 2 no'lu protokol, altında Mustafa Kemal'in de imzası olan Kürtlerin ırki ve içtimai haklarını da içeriyor. Açık olanlar 1960'da ortaya çıkarılmış. Daha ötesi var. 10 Şubat 1922'deki oturum var. Meclis'te 64'e ret, 273 kabul oyu var Kürtlerin özerkliğiyle ilgili.
