Perşembe 20.08.2009
Son Güncelleme: Perşembe 20.08.2009

'Öldürdüğüm askerin yüzünü unutamıyorum'

"Yeşil Hat'ta Kırmızı" kitabı harekâttan 35 yıl sonra Kıbrıs'ta iki tarafın da açık yüreklilikle anlattığı anıları ve duyguları üzerinden bir döneme ışık tutuyor. Tıpkı vicdan azabı hayatlarının parçası haline gelen Türk piyade ve Yunan askeri Papastavrou gibi

Kıbrıs'ta 1974 ve öncesinde meydana gelen çatışmalarda bizzat yer almış ya da görgü tanıklığı yapmış olan Türkler, Yunanlılar ve Rumlar 35 yıldan sonra kendi anılarını, gördüklerini, çektikleri vicdan azabını kaleme almaya başladı. Türkiye, 1974'ün 20 Temmuz ve 14 Ağustos günü adaya iki ayrı askeri harekât düzenleyerek garantörlük hakkını kullanmıştı. Çünkü 1974'ün 15 Temmuz günü adanın bir diğer garantörü olan Yunanistan'daki askeri yönetim, adadaki Yunan Gücü'nün aracılığıyla Kıbrıs Cumhuriyeti'nin legal Cumhurbaşkanı Makarios'a darbe düzenleyerek 1960 Anayasası'nı ihlal etmişti. 1974 darbesinde ve Türkiye'nin askeri operasyonlarında "Kıbrıs Yunan Gücü"nde görevli bir subayın anılarını kaleme alan avukat Vasilis Guroyannis'in "Yeşil Hatta Kırmızı" kitabında işte bu çalkantılı günlerde yaşanan hüzün dolu itiraflar da yer alıyor.
Yeşil Hat'ta Kırmızı kitabındaki en çarpıcı kısımlardan biri, bir Türk askerinin hayatının geri kalan kısmını adeta kâbusa çeviren infaz hikâyesi şüphesiz... İşte A.K. Raman adlı, uçaksavar bölüğünde çavuşluk yapmış Türk askerinin anlattıklarından alıntılar: "Lütfen adımın tamamını yazmayın. 1949 Batman doğumluyum. 1953/1 tertipliyim. Kıbrıs harekâtında helikopterle Girne'nin arkasında bir yere çıktık. Ayağımızı yere basar basmaz binbaşı pilotumuzun bize söylediklerinin yalan olduğunu anladık her taraftan mermiler ve obüsler yağıyordu. Oysa bize hiçbir direnişle karşılaşmayacağımızı Kıbrıs'a pikniğe gider gibi gideceğimizi söylüyorlardı. Girne'nin güneydoğusundaki Değirmenlik köyüne girdik. 40-50 kadar yaşlı, kadın ve çocuklar dahil silahsız köylü topladık. Girne'ye götürmek üzere hepsini askeri bir kamyona bindirdik. Üsteğmenimiz Hayri, ben ve 2 çavuş daha, 4 genci ayırdık. Köyden aldığımız bir kamyonete bindirdik ve bir kilometre uzakta ağaçlık bir yere götürdük. Kamyonetten iner inmez kişi başına bir Rum genci düşüyordu. Üsteğmen Hayri kamyonetten iner inmez gençlerden birini öldürdü. Biz acemilere cesaret vermek istiyordu. Bana döndü ve 'Bacılarımızın namusunu kirleten, bebeklerimizi kundaklarında öldüren Rumlardan intikam almamız lazım...' dedi ve ikinci Rum gencini öldürmemi istedi.
BACILARIN İNTİKAMI...

Benim Rum'um sarışın mavi gözlü kıvırcık saçlı bir gençti. Az önce gözleri önünde hemşehrisi öldürülmesine rağmen serinkanlıydı. Kolundan tutarak biraz uzaklaştırdım. Çıkmaza girmiş ne yapacağımı bilmiyordum. Üsteğmen ise icraatı bekliyordu. Başka bir şey yapamazdım. Ama kimseyi de olmadık yerde öldüremezdim. Bir mazeret arıyordum. Gencin gözlerinin içine baktım ve aklıma gelen ilk soruyu sordum. 'Müslüman olur musun?' diye. Elleri bağlı oğlan karşımda ayakta duruyor ve benim ne söylediğimi anlarcasına, kafasını sağa sola döndürerek "ohi ohi" diyordu. Teklifimi reddettiğini anlamıştım. Ben de istediğim mazereti bulmuşçasına ve üstlerimin gözünden düşmemek için silahımı karşımdaki gencin üzerine boşalttım. Ancak bu işlediğim cinayet yüzünden bugüne kadar hâlâ vicdan azabı çekiyorum. Öldürdüğüm gencin yüz ifadesi ve gözleri rüyalarıma giriyor..."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.