Son Güncelleme: Perşembe 20.08.2009
'Öldürdüğüm askerin yüzünü unutamıyorum'
"Yeşil Hat'ta Kırmızı" kitabı harekâttan 35 yıl sonra Kıbrıs'ta iki tarafın da açık yüreklilikle anlattığı anıları ve duyguları üzerinden bir döneme ışık tutuyor. Tıpkı vicdan azabı hayatlarının parçası haline gelen Türk piyade ve Yunan askeri Papastavrou gibi
Yeşil Hat'ta Kırmızı kitabındaki en çarpıcı kısımlardan biri, bir Türk askerinin hayatının geri kalan kısmını adeta kâbusa çeviren infaz hikâyesi şüphesiz... İşte A.K. Raman adlı, uçaksavar bölüğünde çavuşluk yapmış Türk askerinin anlattıklarından alıntılar: "Lütfen adımın tamamını yazmayın. 1949 Batman doğumluyum. 1953/1 tertipliyim. Kıbrıs harekâtında helikopterle Girne'nin arkasında bir yere çıktık. Ayağımızı yere basar basmaz binbaşı pilotumuzun bize söylediklerinin yalan olduğunu anladık her taraftan mermiler ve obüsler yağıyordu. Oysa bize hiçbir direnişle karşılaşmayacağımızı Kıbrıs'a pikniğe gider gibi gideceğimizi söylüyorlardı. Girne'nin güneydoğusundaki Değirmenlik köyüne girdik. 40-50 kadar yaşlı, kadın ve çocuklar dahil silahsız köylü topladık. Girne'ye götürmek üzere hepsini askeri bir kamyona bindirdik. Üsteğmenimiz Hayri, ben ve 2 çavuş daha, 4 genci ayırdık. Köyden aldığımız bir kamyonete bindirdik ve bir kilometre uzakta ağaçlık bir yere götürdük. Kamyonetten iner inmez kişi başına bir Rum genci düşüyordu. Üsteğmen Hayri kamyonetten iner inmez gençlerden birini öldürdü. Biz acemilere cesaret vermek istiyordu. Bana döndü ve 'Bacılarımızın namusunu kirleten, bebeklerimizi kundaklarında öldüren Rumlardan intikam almamız lazım...' dedi ve ikinci Rum gencini öldürmemi istedi.
BACILARIN İNTİKAMI...
Benim Rum'um sarışın mavi gözlü kıvırcık saçlı bir gençti. Az önce gözleri önünde hemşehrisi öldürülmesine rağmen serinkanlıydı. Kolundan tutarak biraz uzaklaştırdım. Çıkmaza girmiş ne yapacağımı bilmiyordum. Üsteğmen ise icraatı bekliyordu. Başka bir şey yapamazdım. Ama kimseyi de olmadık yerde öldüremezdim. Bir mazeret arıyordum. Gencin gözlerinin içine baktım ve aklıma gelen ilk soruyu sordum. 'Müslüman olur musun?' diye. Elleri bağlı oğlan karşımda ayakta duruyor ve benim ne söylediğimi anlarcasına, kafasını sağa sola döndürerek "ohi ohi" diyordu. Teklifimi reddettiğini anlamıştım. Ben de istediğim mazereti bulmuşçasına ve üstlerimin gözünden düşmemek için silahımı karşımdaki gencin üzerine boşalttım. Ancak bu işlediğim cinayet yüzünden bugüne kadar hâlâ vicdan azabı çekiyorum. Öldürdüğüm gencin yüz ifadesi ve gözleri rüyalarıma giriyor..."
EN SON HABERLER
- 1 Başkan Erdoğan'dan Haniye ile telefon görüşmesi: Kararı olumlu bulduk
- 2 SON DAKİKA: Başkan Erdoğan'dan öğretmenlere atama müjdesi! Yarın branş dağılımı yapılacak
- 3 Başkan Erdoğan'dan Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalar
- 4 SON DAKİKA | Özgür Özel MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşecek
- 5 Mavi Vatan'da gövde gösterisi! Dünyanın gözü bu tatbikatta: 100 gemi, 8 denizaltı, 39 uçak, 16 helikopter...
- 6 Milli muharip uçağı KAAN ikinci kez gökyüzünde: 10 bin feeti aştı!
- 7 SON DAKİKA HABERİ! MSB açıkladı: 16 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi!
- 8 Tarihe saygı, geleceğe köprü! İhya edilen 201 eserin açılışı yapıldı
- 9 Son dakika: Kabine toplantısı başladı!
- 10 Kocaispir: Hiç kimse yapamayacağı hizmetler için peşinen bahaneler üretmemelidir