Nato'nun yeni patronu ateşten bir gömlek giydi. Neden mi? Çünkü NATO, 60 yıllık tarihindeki ilk büyük askeri operasyonunda Taliban'la başa çıkamadı ve 8 yıldır bir türlü zafer kazanamadı. "NATO Afganistan'a giderek büyük hata yaptı" diyenler var. Rasmussen'e de açıkça
"NATO hata mı yaptı?" diye sordum. "Hayır" dedi. Son derece kararlıydı: "Bence tam tersi. Bugünün dünyasında temel görevimiz terörizmle savaşmak. Oraya terörle savaşmak için gittik. Kalışımızın nedeni de aynı. Afganistan'ın bir kez daha uluslar arası terörizmin barındığı bir yer olmasına izin veremeyiz."
"Ya her şey eskiye dönerse?" diye üsteledim. Rasmussen "Böyle bir gelişmenin bütün dünyaya, hepimize etkisi çok kötü olur. Savaş 11 Eylül'de teröristlerin Amerika'ya saldırmasıyla başladı. Teröristler Afganistan'dan geldi. Bu yüzden oradayız. Ve savaşıyoruz" dedi.
SEKİZ YIL GEÇTİ
Ama 8 yıl sonra herkesin kafasında aynı soru var: "Acaba NATO da İngiltere ve Rusya gibi Afgan batağına mı battı?" "Hayır" dedi Rasmussen ve ekledi: "Batağa saplanmadık. Tabii çok büyük görevler üstlendik ama üstesinden geleceğiz. Afganlıların kendi evlerinin efendisi olmasını istiyoruz. Afgan güvenlik güçlerinin kapasitesini arttırmak lazım. Hem ordunun hem de polisin. Eğitimine ağırlık vereceğiz. Müttefiklerden daha fazla eğitim desteği isteyeceğim." Rasmussen'e
"Neden 8 yıldır başaramadınız" diye de sordum. "Bakın aslında önemli gelişmeler de sağladık" diye başladı ve şöyle devam etti: "Sağlık sisteminde gelişme oldu. Okulların inşa edilebilmesi için güvenliği sağladık. Artık kız çoçukları ve kadınlar da eğitime ulaşıyor. Geçmişte hiç imkânları yoktu. Alt yapı için de güvenlik sağladık. Göçmenler de dönmeye başladı. Olumlu gelişmeler de var." Bunun üzerine
"Ama ülkeyi kontrol edemediniz? Taliban hâlâ bazı bölgeleri kontrol ediyor? Nerede hata yapıldı sizce?" diye üsteledim. Şöyle devam etti:
EK BİRLİK İSTEĞİ
"Tabii ki Afganistan'da hala büyük güvenlik sorunlarıyla mücadele ediyoruz. Asimetrik bir savaş sürüyor. Güneyde gelişme sağladık. Çünkü o bölgedeki asker sayımızı arttırdık. Başbakanken güneyi ziyaret ettim. Şimdi Genel Sekreter olduktan sonra yeniden gittim. Açık değişimi gördüm. Bunu arttırdığımız askerlere borçluyuz. Bu nedenle asker sayısı önem taşıyor. Bu nedenle asker sayısını arttırmamız ve Afgan güvenlik güçlerinin kapasitesini güçlendirmemiz gerekiyor."
"Peki başarmak için NATO, AB ülkelerinden ve Türkiye'den ek birlik isteyecek mi?" sorumu da şöyle yanıtladı: "Şu anda Afganistan'daki gücün komutanından yeni bir güvenlik değerlendirmesi bekliyoruz. Başarımızı güvence altına almak için ne yapılması gerektiğini bildirecek." Yani Rasmussen komutanın raporundan sonra Hem AB başkentlerinin hem de Ankara'nın kapısını çalabilir. Afganistan'dan çekilme tarihine gelince? Irak'da olduğu gibi ABD ve NATO Afganistan'dan çekilme tarihini kesinlikle açıklamıyor. Ramussen, "Tarih belirlersek oradaki güvenlik durumunu olumsuz etkiler. Afganistan'daki görev bitinceye kadar kalacağımız güvencesini vermeliyiz. Afgan halkına bize güvenebileceklerini söylemeliyiz. Güvenlik getireceğimize ve yardım edeceğimize inanmalılar. Çekilme takvimi açıklayamayız ve açıklamayacağız" dedi. Ve "Çekilmek için mutlaka elle tutulur gelişme olmalı. Görevi tamamlamak ve ülkeyi güvenliğe kavuşturmak için gerektiği kadar kalacağız. Bunu Afgan halkıyla birlikte yapacağız. Afganlıların aşamalı olarak değişimini sağlayacak ve güvenliği yine aşamalı olarak Afgan güvenlik güçlerine bırakacağız. Görev bitene kadar kalacağız" diye ekledi. "
Ya NATO başaramazsa? Sonuçları ne olur? Soğuk savaşın galibi NATO parçalanır mı?" Rasmussen çok kararlı cevap verdi: "NATO başarısız olmayacak." Ümit edelim, NATO başarısız olmaz. Çünkü yenilirse, din adına dünyaya terör salan fanatikler zafer kazanmış olacak..