MHP'nin kalesi de açılımı destekliyor

Yolum şimdi de Yozgat ve Çorum'dan geçiyor. Eski anıları harmanlamak için değil durum belirtmek için söylemeliyim. Ben genç bir muhabir olarak Çorum Katliamı'nda ve Yozgat'ın "Ülkücüler Kalesi" olduğu günlerde gelmiştim buraya. CHP il başkanının bir sözü aklımdan hiç çıkmaz: "Yozgat'ta MHP'lilerin tutsağı gibi yaşıyoruz" demişti. Şükürler olsun bu defa her iki ilimizi de çok daha gelişmiş, modernleşmiş ve insanları birbirine saygılı sevgili kenetli gördüm. Nabız tutmaya ise Alevi dergâhlarından başladım:

ALEVİ DEDESİNDEN TEPKİ
Çorum Alevi Dedesi Nurettin Aksoy: Kürt açılımı iyi bir şey olur da AK Parti yaparsa iyi olmaz. Demokratik açılmayı önce kendi içinde yapsın AK Parti. Bunun gerçeği ekonomik ve eğitim açılımıdır ki bunların yoksunluğunda Kürt-Türk-Çeçen ayrımı yoktur. Fakirlik her etnik gruba bol bol dağılmış durumda. Zenginlik de yine her etnik kökenden bir avuç insana. Alevi açılımı yapıldı bundan önce de ne oldu? Fiyasko oldu. Şimdi de Cumhuriyetin temel taşlarıyla oynuyorlar. Bu arada gündemi açılıma kilitleyip işçi memur haklarını törpülüyorlar. MHP'ye gelirsek... Onların da milliyetçiliğindeki samimiyete de güvenmiyoruz. Bize zamanında neler ettikleri belli. Onların milliyetçiliği ırkçılık, mezhepçilik üzerinden yürüyor daha çok."
NELER SÖYLEDİLER
Bir başka Alevi yurttaşımız ise Abbas Taşçı. Çorum'un Merkez Palabıyıkköyünde bir din adamı. Sözleri şöyle: "Savaş Bey kardeşim. Diyorlar ki Amerika bu işi telefonla idare ediyor. Niye böyle düşünüyorlar, çünkü bilmiyorlar ne olup bittiğini. Şeffaflık olmazsa, gizli kapaklı işler olursa dedikodu da, şer kelam da yürür gider." Bir başka Alevi yurttaş ise Eczacı kalfası Kazım Kalkavan. Bakın ne diyor: Bu açılım olayı çok geç kalınmış bir şeydir. Oralar unutulmuş yerlerdi sanki akıllara yeni geldi. Bülent Arınç'ın sözlerinden satır aralarını okursak bunun bir seçim yatırımı olduğu görülür. Güneydoğu'da DTP'yi geçmesinin yolu olarak bunu gördü AK Parti. Yaşlı yurttaşların yoğun olduğu kahvehanelere de gidiyorum sıklıkla. Orada yaptığım sohbetlerde hükümete kayıtsız şartsız bir destek geldiğini görüyorum. Gençlerin ve orta yaş kuşağının ülkücü görüşe yakın olmasına karşın yaşlılarda belirgin bir AK Parti hayranlık ve sevgisi var. Bunu en açık dile getirenlerin başında TCDD'den emekli Nurettin Sayarım geliyor. Diyor ki; "83 yaşındayım. Bu memlekete 45 sene hizmet ettim. Tren rayları kadar uzun anlatacaklarım var. Bu açılma konusunda Erdoğan'a güveniyorum. Oylarımızı da, gönlümüzü de verdik. Hatırşinas delikanlıdır, yiğittir. Engelleyelim de, daha da canlar mı yansın? Hiç mi gün yüzü görmesin oraların insanı?" Yine bir başka yaşlı yurttaşa kulak kabartıyorum. O daha sert konuşuyor: "Bu ülkeye bir Turgut Özal geldi; 10 senede, 50 sene ileri götürdü memleketi. Ama yok ettiler adamı. Şimdi Tayyip Erdoğan var, Abdullah Gül var. Türkiye'yi yağız at gibi koşturacaklar ama dizginleri çeken eller olmasın. Kürt dediğin zaten bizim canımızın bir parçası. Dilini konuşacakmış, konuşsun tabii. Kürt, Kürtçe istiyorsa konuşsun, hiç ayıp değil."