Giriş Tarihi: 4.9.2009 21:57 Son Güncelleme: 4.9.2009 23:05

"CHP gelmezse biz onlara gideriz"

Başbakan Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı.
Başbakan Erdoğan, demokratik açılım süreci çerçevesinde "CHP gelmese bile biz onlara gideriz" dedi.
Erdoğan "Yüzde 1'in üzerinde oy almış bütün partilere bakanım randevu talep etti. MHP yazılı olarak olumsuz cevap verdi. CHP'den cevap gelmedi. Dilerim meclis açıldığında olumlu bir cevap gelir. Ancak CHP gelmezse biz onlara gideriz" şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz israf ekonomisini çözüp de verim ekonomisine geçtiğimiz gün inanın şu anda bulunduğumuz noktanın çok daha ötesinde oluruz, Ama israf ekonomisinden kurtulacağız'' dedi.
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin WOW Otel'de verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bir ''dayanışma ve paylaşma'' ruhuyla yaşadığı ve yaşattığı Ramazan ayının İstanbul'da çok farklı ve heyecanlı bir atmosferde kutlandığını ifade ederek, şehir ve Ramazanın adeta kaynaştığını ve bütünleştiğini söyledi.
Dalga dalga tüm şehri kucaklayan bu paylaşma, dayanışma ve hoşgörü ikliminin yürekleri sardığını vurgulayan Erdoğan, İstanbul'un metropol boyutlarındaki büyüklüğüne rağmen yoksulları, kimsesizleri, yolda kalmışları unutturmayan bir şehir olarak dünyada farklı bir yerde durduğunu dile getirdi.
Modern dünyanın kalabalıkları içinde yalnızlaşan bireylerinin İstanbul'da medeniyet ve kültürün sıcaklığı ile kuşatıldığını anlatan Erdoğan, sadece Ramazan ayında değil, yılın 365 günü başta Büyükşehir ve ilçe belediyeleri olmak üzere devletin her biriminin sosyal devlet anlayışının bir sonucu olarak ihtiyaç sahiplerinin her an yanında olduğunu ve sorunlarına kalıcı çözümler getirdiğini belirtti.
Başbakan Erdoğan, sivil toplum örgütleri, vakıflar, dernekler ve vatandaşların da bu dayanışma ve yardımlaşma kervanına güçleri oranında destek verdiğini ifade ederek, ''Ben tüm dünyada Ramazanın vesile olduğu bu dostluk ve kardeşlik ruhunun her an daim olmasını temenni ediyorum. Ramazan vesilesi ile daha güçlü bir seviyede hissedilen dayanışma ve kaynaşma kültürünün 365 gün boyunca hissedilmesini diliyorum'' diye konuştu.
Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
''Hatta bizim tahayyül sınırlarımızın ötesinde de etkileri olan, belki de dışarıdan gücü daha iyi hissedilen bir ülke. Her yeni güneş Iğdır'dan doğmaya başlıyor. 81 vilayetimizin tamamını ısıtıyor ve aydınlatıyor. Ve her gün Edirne'de batıyor. Hepimiz aynı gök kubbenin altında yaşıyoruz, aynı güneşi paylaşıyoruz, aynı topraklar üzerinde yaşamamızı devam ettirmenin mücadelesini veriyoruz. Hepimiz ortak bir kaderi, ortak arzuları, istekleri, hedefleri taşıyoruz. Her birimiz bu dünya güzeli ülkeyi daha da güzelleştirmenin daha da kalkındırmanın, ilerletmenin gayesi içindeyiz. Yoksulluğu azaltmak hepimizin ortak hedefi. Yoksulluğu gidermek hepimizin arzusu. Mutlu ve mesut vatandaşlar olarak huzur güven ve refah içinde bir ve beraber olarak geleceğe doğru yürümek hepimizin gayesi. Güneşin doğduğu Iğdır ile battığı Edirne arasındaki 780 bin kilometre karenin tamamında yaşayan her bir birey, altını çizerek ifade ediyorum; farklılıklarla kıyas kabul etmeyecek kadar çok ortak yön taşıyor. ''
İstanbul'un, Türkiye'nin ne kadar büyük yüce ve zengin olduğunun ispatı net, açık, müşahhas örneği olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin her ilinden ve ilçesinden insanların İstanbul'da ortak bir noktada buluştuğunu kaydetti.
Erdoğan, bir çok sıkıntılar, olumsuzluk ve depremler yaşandığını hatırlatarak, ''Bütün bu olaylar olduğu zaman bir bakıyorsunuz ki dünyanın bir diğer ucunda felaket seslerini işitirken bizim ülkemizde aynı anda herkes o bölgeye hücum ediyor. Neyi var neyi yok onunla yardımcı olmaya çalışıyor''
dedi.
İSRAF EKONOMİSİ
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin özellikle bir sorunu çözmek zorunda olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O da şu; biz israf ekonomisini çözüp de verim ekonomisine geçtiğimiz gün inanın şu anda bulunduğumuz noktanın çok daha ötesinde oluruz, ama israf ekonomisinden kurtulacağız. Şu anda israf ekonomisinin geçerli olmadığı ev yok. Her evde var. Fakirinde de var, onu da söyleyeyim. Zengini zaten almış başını gidiyor, israftan onun hiç bir zaman çıktığı yok. Kendimizi bu noktada imtihana çekmemiz lazım, hepimizin istisnasız... Eğer burada kendimizi imtihana çekersek ülkemizde fakir fukara, garip gureba kalmaz, bir başka olur o zaman bizim ülkemiz. O zaman bu ülkede sevgi ve rahmet dalgaları çok daha farklı esmeye başlar. O zaman bu ülkede kavgayı, anarşiyi, terörü göremezsiniz, çünkü barınacak yer bulamaz. Bu güzel şehrin güzelliğini hep birlikte paylaşıyoruz. Bu güzel şehri daha da güzelleştirmek için hep birlikte çalışıyoruz. Bana göre inşa edilen bir gecekondu israf ekonomisinin en güzel örneğidir. Herkes zanneder ki başını sokmak için bir yer yaptı, hayır, tam manasıyla israf ekonomisinin bir gereği olarak bunu inşa etti. Verim ekonomisinin içinde olan onu inşa etmez gider kirada oturur.''
Toplu konutları israf ekonomisini yıkmak için yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, çok da olumlu sonuçlar aldıklarını söyledi.
Fakir evlerini dolaştığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Gittiğim evlerde soruyorum; 'buraya ne kira veriyorsunuz?' ama içeride oturulur gibi değil, rezillik, sefalet, felaket. '250-300 lira kira veriyorum' diyorlar. Niye TOKİ'den ev almıyorsun? Bak TOKİ 250-300 liraya aylık taksitle daire veriyor. Gel oraya. Oraya geldiğin zaman kiracı değil ev sahibi olacaksın. Biz de diyoruz ki 'imkanı olan kardeşlerimiz de bu tür fakir fukarayı gitsin kendisi bulsun.' desin ki 'peşinatı ben vereceğim. Buraya ödeyeceğin kirayı da gel taksit olarak öde.' Şu anda bu anlayışı yaygınlaştırıyoruz. Niye bunu yaygınlaştırıyoruz? Çünkü bu ülkenin güzelleşmeye ihtiyacı var. Şu güzelim İstanbul'u katletmeye kimsenin hakkı yok. Hiçbir şehrimizi katletmeye hiç kimsenin hakkı yok. Bakıyorsunuz otobanlar, asfaltlar yapılıyor, ama kenarları sağlı sollu ucube. Olmuyor. Bir çok yer de işgal. Hukukçu değilim, zilyetlik diye bir olay var. Adam gidiyor bir yeri işgal ediyor. Orada 10-15 yıl kaldı mı oranın sahibi oluyor. Ondan sonra oradan çıkaramazsın.''
Başbakan Erdoğan, bazılarının tepki göstereceğini ancak üst kullanım hakkı diye bir şey çıkarıldığını ifade ederek, ''Bu nasıl haksa? Devlet üst kullanım hakkı veriyormuş. Gel burayı 49 yıl kullan. Artık o oranın sahibidir geri alamazsınız. Böyle bir hukuk olur mu? Bunların biraz tartışılması lazım. Öbür tarafta fakir fukara garip gureba yiyecek bir şey bulamıyor. Sen gidiyorsun bir arazide üst kullanım hakkı alıyorsun. Bu gerçekten ülkenin kasasına bir şeyler döndürüyorsa eyvallah, ama döndürmüyorsa bunu da düşünmemiz lazım'' şeklinde konuştu.
Erdoğan, IMF ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantısının bu yıl İstanbul'da yapılacağını, devlet başkanı, başbakan ve bakanların da arasında bulunduğu 15 bine yakın kişinin katılacağı toplantının inşaatı devam eden Harbiye Kongre Merkezi'nde yapılacağını anlattı.
İstanbul'un dünyanın sayılı kongre merkezlerinden biri haline geleceğini kaydeden Erdoğan, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'da bir çok uluslararası toplantının da gerçekleştirileceğini söyledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.