Çarşamba 09.09.2009 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 09.09.2009 22:08

Haydi anlat gördüğünü

Sel felaketinde yaşadıklarınızı, gördüklerinizi, duyduklarınızı bize yazın. Çektiğiniz fotoğrafları, videoları bizimle paylaşabilirsiniz.


SERKAN URAL: ÇİFTE FELAKET
Merhaba. Ben işitme ve konuşma engelliyim. Eskden işitme engelliler federasyonunda genel sekreterlik yaptım ve şuanda kadiköyde faaliyet gösteren İşitme Engelliler Spor Kulübü'nde başkan yardımcılığı yapmaktayım.
Yaklaşık 2 haftadır avcılarda oturan bir işitme engelli arkadaşımızın doktora gitmesi gerekiyordu, fakat tekbaşına yaşadığı ve kendisi ile ilgilenecek birini bulamadığından dolayı devamlı gelip kendisini doktora götürmem için rica ediyordu. Fakat özel sektörde çalışmam ve izin almamın zor olmasından dolayı hep ertelemek zorunda kaldık, fakat nasılsa dün akşam karar verdim ve işyerimden ücretsiz izin isteyerek arkadaşıma haber verdim kendisi çok sevindi. Ben anadolu yakasında oturmamdan dolayı Avcılar civarını fazla bilmiyorum bu yüzden başka bir arkadaşım bana eşlik etme teklifimi kabul etti. Sabah kadıköyden havalimanı tarafına giden otobüse bindik oradan aktarma yapacaktık. Tem yolu taraflarına geçtiğimizde birden trafiğin tıkandığı farkettik, birçok insan araçtan inmişti. Tabii arkadaşımla biz de öyle yaptık. Ben ilerilere baktım ve yolun açılması bana çok zor geldi. Yağmur çok fazla yağıyordu. Büyük ihtimalle ilerde kaza olmuştur dedim. Ama geri dönemezdim çünkü o arkadaş 2 haftadır beni bekliyordu ve bir daha işyerimden izin almam da birkaç ay sonra olabilirdi. Dün akşam yağmur yağdığı için küçük bir şemsiye de almıştım yanıma. Arkadaşa dedim yürü furkan gidiyoruz... Biraz suratı asılır gibi oldu ama sonra birkaç espiri yapıp moralini yerine getirmeye çalıştım. Modern evliya çelebi durumunda idik o an sanki. Gideceğimiz yeri tam olarak bilmiyorduk uzun bir yürüyüşe başladık. Yaklaşık 30 dakika yürümüştük ya da yürümemiştik tam hatırlayamıyorum ama birdenbire belime kadar suyun içinde buldum kendimi, ve belime kadar olan su nasıl oldu anlamıyorum beni çekti sürüklemeye başladı. Kafamı arkama çevirdiğimde birçok insanın bize el kol işareti yapıp birşeyleri bağırarak söylediğini farkettim, belli ki biz suyun içine doğru ilerlerken arkamızdan seslenmişler gitmeyin o tarafa diye ama biz işitme engelli olmamızdan dolayı farkedememiştik, arkadaşım Furkan benden daha hafif cüsseli olmasındanmıdır bilmiyorum ama beni geçmiş, daha ilerilerde sürüklenmekteydi. Sırf ona ulaşmak için kendimi onun olduğu tarafa doğru atmaya çalışıyordum, birden bire kurtarıcılık içgüdüm tavana vurdu sanırım. Birkaç insan vardı yan tarafımızda ellerini uzatıyorlardı tutayım diye ama benim aklım arkadaşımdaydı. Tabii bu anlattıklarım saniyeler içinde olmakta ve o saniyeler bana sanki saatler günler kadar uzun gelmekteydi. Bir ara arkadaşımın biryere tutunduğunu karaya çıkmaya çalıştığını gördüm ve bende o yöne yönelmek istedimse de başarılı olamadım. Artık kendi derdimle uğraşmanın vakti geldiğini anladım ve su sanki derinleşmiş gibiydi. Birden araçlarının içinde mahsur kalmış beni kurtarın der gibi el kol sallayan insanların arasında buldum kendimi. Yine nasıl oldu bilmiyorum aradan saniyelermi, saatlermi geçti hiç farkında değilim fakat gözlerimi açtığımda benim yaşlarımda bir gencin boynuna sıkı sıkıya sarılmışım ve o bana bağıra bağıra birşeyler söylüyordu. Sonradan anladımki bana ayaklarını yere bas diye bağırıyormuş. Ben ise nasılsa kendimi boş bırakmışım karın üstü yatar vaziyette çırpınıyormuşum. Evet ordan kurtulduktan sonra sanki beynime ağır bir balyozla vurmuşlar gibi saatlerce başım beynim kulaklarım kısacası her tarafım ağrıdı durdu. Benim esas üzüntüm arkadaşıma gidemiyişim olmuştu. Ama yarın gideceğim çünkü bu akşam üzeri işyerindeki amirim mesaj çekti işime son verildiğini ve yarın evrakları imzalamam için şirkete davet edildiğimi söyledi. Olsun canımıza birşey olmadı ya, hem arkadaşımın işini de göreceğim.
saygılarımla... SERKAN URAL

VAHİT ARSLAN
: İTFAİYE ARACI İMDADIMA YETİŞTİ
Öncelikle felaketin başlangıcına dün gece'ye gitmek istiyorum. Her zamanki gibi akşam işten eve geldiğimde iftar sofrasında yemek yerken başladı yağmur beraberinde şimşek ve gök gürültüsüyle. Hatta iki kızım var 1 ve 4 yaşlarında, o derece gök gürültüsü vardı ki kızlarım korkudan annelerinin kucağına başlarını gömerek saklanıyorlardı. O yağmur gece boyunca şimşek ve gök gürültüsü eşliğinde sabaha kadar sürdü. O derece ki uyumaya çalıştığım zaman camın kenarında yattığım için şimşeğin çıkarmış olduğu ışık gözlerim kapalı olmasına rağmen hissedebiliyordum. Sahura kalkıp yatarken elektirikler kesildi. Sabah işe gitmek için arabama geldim, ayağımı arabanın içine atmamla çekmem bir oldu. Ayağım bileğime kadar suya battı. Meğer o yağmur sularır arabamın tabanını kaplamış. Tabi benim Ayamama deresinde olan bitenlerden haberim yok. 1 Saatlik bir uğraş sonucunda suyu boşalttım ve yola çıktım. Yollarda tas beton parçaları hatta o kadar ki bir sanayi sitesinin duvarı yola doğru çökmüş tahminimce oradan su tahliye olmuş.
Ardından bu tır garajına giden yola girdim fakat az gitmeden yol kapandı.
Yine ters yoldan gittikten sonra tır garajına yaklaştığımda yol kenarlarında insanların araçlarından inerek sanayideki işlerine doğru yürüyerek gittiğini gördüm. Bu arada gazeteyi arayarak durumu bildirmek istedim fakat cep telefonlarım çalışmıyordu. Ama o tır garajının halini gördüğümde telefonların çalışmamasını çok normal olduğunu anladım. Zira tır garajının yanındaki alt geçitten tırların sürüklendiğini hatta bazılarının o alt geçitten geçip daha ilerilere sürüklendiğini gördüm. Öyle ki onlarca tır o yöne doğru sürüklenmiş ve o yamaca yığılmış durumdaydı. Yol zaten kapalı olduğundan nasıl gazeteye geleceğimi düşünürken bir itfaiye aracı imdadıma yetişti ve arkasına takılarak ters yoldan anayola bağlandım ve gazeteme gelebildim. Geldiğimde ise televizyonlardan durumun ne kadar vahim olduğunu gördüm.
Vahit ARSLAN

CEM ALPAY: YA KURTULAMAYIP ÖLSEYDİM
Sayın yetkili,
Dün sabah saat 9.00 gibi Kadıköy'den Çerkezköy'e gitmek amacıyla yola çıktım.
Fatih Sultan Mehmet köprüsünden geçtim, Mahmutbey gişelerinden çıktım ve Bahçeşehir civarında inanılmaz bir yağmur başladı.
Burada yolda giderken yolun sağ tarafındaki araziden çamur,taş ve ağaç dalları barındıran sel yolun sağından girip karşı yolda birikmeye başladı ve yolu tamamen kapattı.
Ben geçtikten sonra arkamdaki araçlar da geçememeye başladılar. Ben yolda ilerlemeye devam ettim. Önce Çatalca TEM ve sonra Selimpaşa TEM'de aynı şeyleri yaşadım. Bu arada 4444 154 numaralı trafik kontrol merkezini aradım.
Kendilerinden yolun durumu hakkında bilgi istedim ve bana dönüş için E5'in açık olduğunu söylediler. TEM'den çıkıp E5'e döndüm ve yolun sabahtan beri Selimpaşa'da E5'in çökmesi nedeniyle kapalı olduğunu öğrendim.
Yolun kapalı olduğunu söyleyen polis memuru geri dönüp TEM'den tekrar İstanbul'a gidebileceğimi söyledi. Bense kendisine zaten oradan geliyorum ve yollar kapalı nasıl döneceğim diye sordum. O da bize böyle söylendi dedi ve geçiştirdi. Dönüp gitmeye çalıştığımda ise Silivri'de daha TEM'e çıkamadan yolun su altında kaldığını gördüm ve uygun bir yere arabamı çekip 6 saat bekledim. Tesadüf eseri eskiden bildiğim bir patika yolundan Selimpaşa TEM'in ilerisine çıktım ve evime dönebildim. Ancak birden fazla kez aracımda selin sürüklemesi tehlikesini yaşadım. Belki de 10 dakika geç gitsem sürüklenebilirdim.
Buradan yetkililere sesleniyorum.
1. Trafik Kontrol Merkezi beni Selimpaşa E5'e yönlendirdi ancak yol sabahtan beri çökme nedeniyle kapalıydı.
2. Selimpaşa E5'de yolu kapatan polis beni tekrar kapalı olan TEM'e yönlendirdi. Onların da TEM'in kapalı olduğundan haberi yoktu. Daha 30dk önce ben oradaydım.
* Böylesine büyük bir felakette Polis,Emniyet ve Trafik komuta merkezi neden birbirlerine durumları hakkında bilgi vermiyorlar?
* Ben bir vatandaş olarak trafik komuta merkezini arayıp gördüğüm herşeyi ve yer ve saat olarak bilgi verirken karşımdaki yetkililerden nasıl olur da doyurucu ve gerçek bilgi alamam??
* Bana E5'e git dendiğinde o kısmı geçerken sel sürüklemesi nedeniyle aracım sürüklendi ve bariyerlere çarptım ancak aracımın ufak ve yüksek olması nedeniyle son anda selden kurtulup yoluma devam edebildim. Ya 5 dk. Sonra orada sel daha arttığında orada olsaydım ve kurtulamayıp ölseydim??? Bunun hesabını kim verebilirdi? Bana yol kapalı uygun gördüğünüz bir yerde durun deselerdi sorun olmazdı.
Dün akşamdan beri hala elim ayağım titriyor. Allah bugün bu acıyı yaşayan ailelere sabır versin.
Yağma yapan çiğ süt emmiş insanları da Allah'a havale ediyorum.
Saygılarımla,
Cem ALPAY



Fotoğrafı gönderen: D.Yüksekdağ

Fotoğrafı Gönderen: Murat Memik

Fotoğrafı Gönderen: Murat Memik

Fotoğrafı Gönderen: Murat Memik

Fotoğrafı Gönderen: Murat Memik

Fotoğrafı gönderen:
Murat Cure

Fotoğrafı gönderen: Murat Cure

Fotoğrafı Gönderen: Özge Yıldırım

Fotoğrafı Gönderen: İbrahim Özçelik



X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.