Perşembe 10.09.2009 00:00
Son Güncelleme: Perşembe 10.09.2009 16:33

Haydi anlat gördüğünü

Sel felaketinde yaşadıklarınızı, gördüklerinizi, duyduklarınızı bize yazın. Çektiğiniz fotoğrafları, videoları bizimle paylaşabilirsiniz.


M.HAKAN KOŞANSU: "BİZ BU FİLMİ GÖRMÜŞTÜK"
Evet ne yazıkki bu filmi hep birlikte yaklaşık 10 yıl önce görmüş ve ondan sonra yapılan dere ıslah çalışmalarına şahitler olmuştuk
Basın ekspres yolu milyonlar harcanarak eski kot yüksekliğinden en az 2 metre yükseltildi en az bir yıl o yolun çalışmasında sıkışıklık yaşadık ama dedikki hep
adam gibi yol olucak ama bir şeylerden de rahatsız olmuştuk
Yani yan yollar onlar hep eski seviyede kalmışdı ve etrafındaki tır garajları,yapı marketleri fabrikalar alt üst geçtiler
ama deredeki islah yani dere yatağı beton ile kanal olarak yapılmıs kah bir yerde üstü kapanmış kah bazı yerlerde üstü açık kalmıştı
ama bu bölgede yaklaşık 1987 den beri bulunmaktayım bir sanayici olarak
organize sanayi bölgesi sonu başak şehir birinci etebında bitmektedir
ama mevki olarak belli organize sanayi
Kim dediki başakşehiri bu sanayinin arkasına koyalım
kim izin verdi
tam yetmişbeşbin işyeri yapın sonra arkasına aynı yolu kullanan 50 bin konutlukl devasa bir şehir inşa edin
bugünkü başak şehirdeki bulunan mevkide su havzaları vardı yani dereyi besleyen yani aşırı yağmur yağdığında toprağı içine emen bir arazi idi
Şimdi siz buralara devasa konutlar yapar betonlaşma yaparsanız toprak ve doğada sizden intikam alır
Şimdi başbakanımız bu şehirde başkanlık yaptı,
ve şu anda başkanda 10 sene evvelki belediye başkanımız değilmi
yani ogünde yaşanmadımı bu olaylar
Bu dere ıslahı için kimler ihale aldı
kimler mühendisi olmadan bu çalışmaları yaptı
hangi çevre bilimciden şehir mühendislerinden bilgi alıpda ıslah etti ise
bu ölenlerin vebali onlardır
burda yıllardır yağmurda olur ilk karda yağar
Islah edilmeden bile bu kadar çok taşmıyordu bu dere
Şimdi bu orada yapılan konutların yağmur suyu drenejları nereye gidiyor toprak yerine
dereye dere ne yapsınki
1 litrelik şişeye 10 litre koyarsanız etraf 9 litre su olur bu suda insanları boğar
şimdi ki yönetim vali.belediye başkanı bu işte sorumlu değilse sorumlu benim
itiraf ediyorum evet itiraf ediyorum
insanları uyarmadığım için
keşke gece işyerime gelseydimde insanları uyarsa idim
yazıklar olsun
evet sayın başbakanım suçlu aşırı yağış ve vatandaşlar
sizden ne beklerdim inanın
ankaradan istanbula uçağınızla geldiğinizde hava limanında derhal bu şehirden sorumlu kişileri görevinden almanızı beklerdim
benim gözümde bir o kadar daha yücelirdiniz
SAYGILARIMLA
***
ERCAN ÇALIŞKAN: MANZARA KARŞISINDA ŞOK OLDUM

Öncelikle bu sel felaketlerinde yaşamını yitiren herkese cenabı Allah tan rahmet diliyorum. Bu son olur inşallah.
Dün sabah ise yenibosnadaki işyerimize geldiğimizde gördüğüm manzara karşısında şok oldum. İşyerimizin sınırları Tem otoyoluna sıfır.
Ikitelli yönünden Hava limanı yönüne akan sel suyunun hızını görünce ben ve çalışma arkadaşlarım tek kelimeyle şok olduk..
Beni asıl şok eden görüntüye gelirsem, o suların getirmiş olduğu porselen takımlarının bulunduğu paketlere suyun içine beeline kadar girmiş olan erkek ve kadın yağmacıların çirkin görüntüleri idi. ( TEK KELİMEYLE YAZIK OLSUN ) Böylesine mübarek günlerde insanlarımızın o canavarca mallara saldırmasını unutmam mümkün değil.
Sayın vali güler ise tv ekranlarında insanların gözünün içine baka baka herhangi bir YAĞMA olayı yaşanmamıştır demesi gerçekten çok komik bir ifadeydi. İzledikten sonra çıkar
Bir özür dilersin bukadar zormu bu davranışı sergilemek. Peki İBB başkanı sayın Topbaş ne iş yapar bu memlekette. ( Tamam mutlaka yaptığı iyi işlerde var inkar edilemez )
Ama gün boyu ortalarda yoksun çarpık yapılaşma chp belediyeleri vs birşeyler anlatıyorsun insanları kandırmaya çalışıyorsun yazık çok yazık Kocaman bir 0 sel notum kendisine.
Bu ülkede hiçbir şey için önlem alınmıyor olsun bir bakalım 30 kişi mi ölmüş 130 kişimi ölmüş hiç önemli değil ondan sonra AB bizi Kabul etmiyor diye sızlanıyoruz.
Insanlar ölmüş bir kısım insanlar yas tutarken diğer kendini bilmez cahil insanlar YAĞMACILIK yapıyor birkaç duyarlı arkadaşımız yağmacılara tepki gösteriyor herkes onlara gülüyor.
Ölenlere tekrar cenabı Alah tan rahmet diler, kederli ailelerine sabırlar niyaz ederim.
***
BERHAN DUMLU: FİLMLERDEKİ GİBİYDİ
Yaklaşık olarak 15 yıldır Yenibosna Kocasinan'da bulunan Radarlar mevkinde ikamet ediyorum. Eski sabah gazetesi personeliyim 10 yıldır aktif olarak E6 kullanıyorum ve benim için zaman ve ulaşım acısından vaz gecilmez bir yol. Ancak dün sabah avcılara işime gitmek üzeri evimdem araçımla hareket ettim yenibosna altınyıldız köprüsünden E6 bağlanarak ve aynı işyerinde calısan bi arkadaşımı alarak yola devam edecektımkı rampayı indim köprünün üzerinde korkunc bır kalabalık itfayi polıs aracları gördüm ilk olarak büyük bir ölümlü kaza aklıma eldi ancak trafik ilerlemiyince köprü üstünde bende güneşli halkalı istikametine girdim araçla bir baktımki herkes yola cıkmadan tekrar geri geliyor o an başka bişeler olduğunu anladım geri döndüm tekrar köprüye cıktım ne görüm ALTURUN oraya kadar E6 sular altında kalmış ancak su hızla yükseliyordu o ara sefaköyden aşağıya hızla inen sular bağlantı yolunda birleşince çobançeşbe istikamtine doğruda su yolları kaplamaya başladı zor bela biz geçtik ardımızdan sular flimerdeki gibi arkamızdan sular gelmeye başladı hava alanı kavşagına son anda yetiştik.
Bu olayları yaşarken halkalı kısmının eskı dere yatagı oldugunu bıldığımden buyuk bır felakteın etrafı sardıgını tahmın etekte zorlanmadım bilanço buyuktu ve beni şaşırtmadı carpık ve kaçak kentleşme sonuç malum keşke can kaybı yaşanmasaydı mal gelir geri ancak can geri gelmez ŞUNUDA UNUTMAYALIM MAL CANIN YONGASIDIR. Ölenlenlere ALLAHTAN RAHMET AİLELERİNE SABIR DİLİYORUM.
Siyasetçilerimize gelince bu olaylar yaşanmasa bu konular gündeme bile gelmicekti olay olduktan sonra yapmıştık yapıcaktık onlar şöyle yapmış biz böyle yapıcaktık yok muhalefet şöyle yok iktidar para hakladı demesin ya insanlar ölüyor kayıp rakamları dudak uçuklatıyor ARTIK yaraları sarmaya baksınlar birbirlerine peşmek çekene kadar bu arada KASKO ŞİRKETLERİ ile yaşanacak olaylar için milletmize gecmiş olsun diyorum cok buyuk cırkeflikler yaşanıcak basın olarak hem halkımı magdurları koruyun medya olarak hemde kasko şirketlerin çünkü kötü niyetli insanlarımızda olucak
Saygılarımla
***
SERKAN URAL: ÇİFTE FELAKET

Merhaba. Ben işitme ve konuşma engelliyim. Eskden işitme engelliler federasyonunda genel sekreterlik yaptım ve şuanda kadiköyde faaliyet gösteren İşitme Engelliler Spor Kulübü'nde başkan yardımcılığı yapmaktayım.
Yaklaşık 2 haftadır avcılarda oturan bir işitme engelli arkadaşımızın doktora gitmesi gerekiyordu, fakat tekbaşına yaşadığı ve kendisi ile ilgilenecek birini bulamadığından dolayı devamlı gelip kendisini doktora götürmem için rica ediyordu. Fakat özel sektörde çalışmam ve izin almamın zor olmasından dolayı hep ertelemek zorunda kaldık, fakat nasılsa dün akşam karar verdim ve işyerimden ücretsiz izin isteyerek arkadaşıma haber verdim kendisi çok sevindi. Ben anadolu yakasında oturmamdan dolayı Avcılar civarını fazla bilmiyorum bu yüzden başka bir arkadaşım bana eşlik etme teklifimi kabul etti. Sabah kadıköyden havalimanı tarafına giden otobüse bindik oradan aktarma yapacaktık. Tem yolu taraflarına geçtiğimizde birden trafiğin tıkandığı farkettik, birçok insan araçtan inmişti. Tabii arkadaşımla biz de öyle yaptık. Ben ilerilere baktım ve yolun açılması bana çok zor geldi. Yağmur çok fazla yağıyordu. Büyük ihtimalle ilerde kaza olmuştur dedim. Ama geri dönemezdim çünkü o arkadaş 2 haftadır beni bekliyordu ve bir daha işyerimden izin almam da birkaç ay sonra olabilirdi. Dün akşam yağmur yağdığı için küçük bir şemsiye de almıştım yanıma. Arkadaşa dedim yürü furkan gidiyoruz... Biraz suratı asılır gibi oldu ama sonra birkaç espiri yapıp moralini yerine getirmeye çalıştım. Modern evliya çelebi durumunda idik o an sanki. Gideceğimiz yeri tam olarak bilmiyorduk uzun bir yürüyüşe başladık. Yaklaşık 30 dakika yürümüştük ya da yürümemiştik tam hatırlayamıyorum ama birdenbire belime kadar suyun içinde buldum kendimi, ve belime kadar olan su nasıl oldu anlamıyorum beni çekti sürüklemeye başladı. Kafamı arkama çevirdiğimde birçok insanın bize el kol işareti yapıp birşeyleri bağırarak söylediğini farkettim, belli ki biz suyun içine doğru ilerlerken arkamızdan seslenmişler gitmeyin o tarafa diye ama biz işitme engelli olmamızdan dolayı farkedememiştik, arkadaşım Furkan benden daha hafif cüsseli olmasındanmıdır bilmiyorum ama beni geçmiş, daha ilerilerde sürüklenmekteydi. Sırf ona ulaşmak için kendimi onun olduğu tarafa doğru atmaya çalışıyordum, birden bire kurtarıcılık içgüdüm tavana vurdu sanırım. Birkaç insan vardı yan tarafımızda ellerini uzatıyorlardı tutayım diye ama benim aklım arkadaşımdaydı. Tabii bu anlattıklarım saniyeler içinde olmakta ve o saniyeler bana sanki saatler günler kadar uzun gelmekteydi. Bir ara arkadaşımın biryere tutunduğunu karaya çıkmaya çalıştığını gördüm ve bende o yöne yönelmek istedimse de başarılı olamadım. Artık kendi derdimle uğraşmanın vakti geldiğini anladım ve su sanki derinleşmiş gibiydi. Birden araçlarının içinde mahsur kalmış beni kurtarın der gibi el kol sallayan insanların arasında buldum kendimi. Yine nasıl oldu bilmiyorum aradan saniyelermi, saatlermi geçti hiç farkında değilim fakat gözlerimi açtığımda benim yaşlarımda bir gencin boynuna sıkı sıkıya sarılmışım ve o bana bağıra bağıra birşeyler söylüyordu. Sonradan anladımki bana ayaklarını yere bas diye bağırıyormuş. Ben ise nasılsa kendimi boş bırakmışım karın üstü yatar vaziyette çırpınıyormuşum. Evet ordan kurtulduktan sonra sanki beynime ağır bir balyozla vurmuşlar gibi saatlerce başım beynim kulaklarım kısacası her tarafım ağrıdı durdu. Benim esas üzüntüm arkadaşıma gidemiyişim olmuştu. Ama yarın gideceğim çünkü bu akşam üzeri işyerindeki amirim mesaj çekti işime son verildiğini ve yarın evrakları imzalamam için şirkete davet edildiğimi söyledi. Olsun canımıza birşey olmadı ya, hem arkadaşımın işini de göreceğim.
saygılarımla...

***
VAHİT ARSLAN: İTFAİYE ARACI İMDADIMA YETİŞTİ
Öncelikle felaketin başlangıcına dün gece'ye gitmek istiyorum. Her zamanki gibi akşam işten eve geldiğimde iftar sofrasında yemek yerken başladı yağmur beraberinde şimşek ve gök gürültüsüyle. Hatta iki kızım var 1 ve 4 yaşlarında, o derece gök gürültüsü vardı ki kızlarım korkudan annelerinin kucağına başlarını gömerek saklanıyorlardı. O yağmur gece boyunca şimşek ve gök gürültüsü eşliğinde sabaha kadar sürdü. O derece ki uyumaya çalıştığım zaman camın kenarında yattığım için şimşeğin çıkarmış olduğu ışık gözlerim kapalı olmasına rağmen hissedebiliyordum. Sahura kalkıp yatarken elektirikler kesildi. Sabah işe gitmek için arabama geldim, ayağımı arabanın içine atmamla çekmem bir oldu. Ayağım bileğime kadar suya battı. Meğer o yağmur sularır arabamın tabanını kaplamış. Tabi benim Ayamama deresinde olan bitenlerden haberim yok. 1 Saatlik bir uğraş sonucunda suyu boşalttım ve yola çıktım. Yollarda tas beton parçaları hatta o kadar ki bir sanayi sitesinin duvarı yola doğru çökmüş tahminimce oradan su tahliye olmuş.
Ardından bu tır garajına giden yola girdim fakat az gitmeden yol kapandı.
Yine ters yoldan gittikten sonra tır garajına yaklaştığımda yol kenarlarında insanların araçlarından inerek sanayideki işlerine doğru yürüyerek gittiğini gördüm. Bu arada gazeteyi arayarak durumu bildirmek istedim fakat cep telefonlarım çalışmıyordu. Ama o tır garajının halini gördüğümde telefonların çalışmamasını çok normal olduğunu anladım. Zira tır garajının yanındaki alt geçitten tırların sürüklendiğini hatta bazılarının o alt geçitten geçip daha ilerilere sürüklendiğini gördüm. Öyle ki onlarca tır o yöne doğru sürüklenmiş ve o yamaca yığılmış durumdaydı. Yol zaten kapalı olduğundan nasıl gazeteye geleceğimi düşünürken bir itfaiye aracı imdadıma yetişti ve arkasına takılarak ters yoldan anayola bağlandım ve gazeteme gelebildim. Geldiğimde ise televizyonlardan durumun ne kadar vahim olduğunu gördüm.
***
CEM ALPAY: YA KURTULAMAYIP ÖLSEYDİM
Sayın yetkili,
Dün sabah saat 9.00 gibi Kadıköy'den Çerkezköy'e gitmek amacıyla yola çıktım.
Fatih Sultan Mehmet köprüsünden geçtim, Mahmutbey gişelerinden çıktım ve Bahçeşehir civarında inanılmaz bir yağmur başladı.
Burada yolda giderken yolun sağ tarafındaki araziden çamur,taş ve ağaç dalları barındıran sel yolun sağından girip karşı yolda birikmeye başladı ve yolu tamamen kapattı.
Ben geçtikten sonra arkamdaki araçlar da geçememeye başladılar. Ben yolda ilerlemeye devam ettim. Önce Çatalca TEM ve sonra Selimpaşa TEM'de aynı şeyleri yaşadım. Bu arada 4444 154 numaralı trafik kontrol merkezini aradım.
Kendilerinden yolun durumu hakkında bilgi istedim ve bana dönüş için E5'in açık olduğunu söylediler. TEM'den çıkıp E5'e döndüm ve yolun sabahtan beri Selimpaşa'da E5'in çökmesi nedeniyle kapalı olduğunu öğrendim.
Yolun kapalı olduğunu söyleyen polis memuru geri dönüp TEM'den tekrar İstanbul'a gidebileceğimi söyledi. Bense kendisine zaten oradan geliyorum ve yollar kapalı nasıl döneceğim diye sordum. O da bize böyle söylendi dedi ve geçiştirdi. Dönüp gitmeye çalıştığımda ise Silivri'de daha TEM'e çıkamadan yolun su altında kaldığını gördüm ve uygun bir yere arabamı çekip 6 saat bekledim. Tesadüf eseri eskiden bildiğim bir patika yolundan Selimpaşa TEM'in ilerisine çıktım ve evime dönebildim. Ancak birden fazla kez aracımda selin sürüklemesi tehlikesini yaşadım. Belki de 10 dakika geç gitsem sürüklenebilirdim.
Buradan yetkililere sesleniyorum.
1. Trafik Kontrol Merkezi beni Selimpaşa E5'e yönlendirdi ancak yol sabahtan beri çökme nedeniyle kapalıydı.
2. Selimpaşa E5'de yolu kapatan polis beni tekrar kapalı olan TEM'e yönlendirdi. Onların da TEM'in kapalı olduğundan haberi yoktu. Daha 30dk önce ben oradaydım.
* Böylesine büyük bir felakette Polis,Emniyet ve Trafik komuta merkezi neden birbirlerine durumları hakkında bilgi vermiyorlar?
* Ben bir vatandaş olarak trafik komuta merkezini arayıp gördüğüm herşeyi ve yer ve saat olarak bilgi verirken karşımdaki yetkililerden nasıl olur da doyurucu ve gerçek bilgi alamam??
* Bana E5'e git dendiğinde o kısmı geçerken sel sürüklemesi nedeniyle aracım sürüklendi ve bariyerlere çarptım ancak aracımın ufak ve yüksek olması nedeniyle son anda selden kurtulup yoluma devam edebildim. Ya 5 dk. Sonra orada sel daha arttığında orada olsaydım ve kurtulamayıp ölseydim??? Bunun hesabını kim verebilirdi? Bana yol kapalı uygun gördüğünüz bir yerde durun deselerdi sorun olmazdı.
Dün akşamdan beri hala elim ayağım titriyor. Allah bugün bu acıyı yaşayan ailelere sabır versin.
Yağma yapan çiğ süt emmiş insanları da Allah'a havale ediyorum.
Saygılarımla,
***
OZAN FAKİR: İSTANBUL AĞLAMAKTA ÜLKEM YANMAKTA! OCAKLAR SÖNMEKTE?
Analar , bebeler perişan istanbul ağlıyor türkiyem ağlamaktaka
yardıma koşan yok beglerden
ceylan derili , rahat odalarından kalkıp halkın dertlerine kim derman olacak ?
ayaklarınızın ıslanmasından korkmayın begler milletin anası ağlamakta
Ölü sayısı artmakta heryeden ceset kokuları ,
açlık , yağmalama haberleri gelmekte
sadece beglerin haberi yokmuş
utanın be altyapılardan , hantal , yoz bilinçlerden ,
sorumsuz idarecilerden , paracı zihniyetten biraz begler
peygamber efendimiz ' bana kul hakkıyla gelmeyin demişti ! geçmişte
peki sizde bu ramazan günlerinde birazcık şeref ,
samimiyet denen şey yokmu ?
yazıktır , günahtır etmeyin , yapmayın
ulan hiçdeğilse gelin ocağı sönmüş evlerin yanında biraz görünün
bu halk vicdanlıdır , olgundur , hakkı - hukuku tanır
gölge olmayın başkaca bişey istediğide yok
analar , bebeler , bacılar , babalar ağlıyor türkiyem ağlamakta
Biride kalkıp bizdede azıcık kusur vardı dese begler
nerde o asalet sizde yine vatandaş suçlu
istifa etmeli kentin , ilçenin yönetiminden sorumlu olan bazıları
yoksam hatalı ettiğini bulmasa seneye
analar , bebeler , bacılar tekrar ağlayacak
malı - canı tükenecek , ocağı sönecek
Türkiyem ağlıyor , istanbulum ağlamakta !
halimiz nicedir der ozan kardeşin ,
selin altında torununu kaybeden yaşlı bir ninenin ağlamaklı sözlerini
kendimce harmanlayarak bişeyler karaladı bu fakir


Fotoğrafı gönderen: D.Yüksekdağ

Fotoğrafı Gönderen: Murat Memik

Fotoğrafı Gönderen: Murat Memik

Fotoğrafı Gönderen: Murat Memik

Fotoğrafı Gönderen: Murat Memik

Fotoğrafı gönderen:
Murat Cure

Fotoğrafı gönderen: Murat Cure

Fotoğrafı Gönderen: Özge Yıldırım

Fotoğrafı Gönderen: İbrahim Özçelik

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.