'Kırmadan üzmeden el ele, gönül gönüle'

Peygamberler diyarı Şanlıurfa'dayım. Ramazan nasıl da yakışıyor bu şehre. Her yanında kutsal bir mekânın yükseldiği kentte kimileyin Balıklı Göl çevresini kimileyin Hazreti Eyüp Camisi'ni dolaşıyor, türbelerin, ziyaretlerin çevresindeki yurttaşlarla sohbet ediyorum. Çarşı içinde hele de iftar vakitlerinde müthiş bir devinim, kıpırtı. Çoluk çocuk sokaklara dökülen Urfalıların yerel giysileri içinde renk renk dolanıyor, salınıyor, mistik atmosferi daha da bir görkemli kılıyorlar. Özellikle Mazlumder Urfa Şubesi'nden hemen söz etmek istiyorum. Çünkü şube başkanı Meral Dervişoğlu pek çok kişinin yapamadığını yapıp açık seçik ilan etti beklenti ve önerilerini. Onlardan bazıları şöyle: "Koruculuk sistemi kaldırılmalı. Tüm taraflar kışkırtıcı beyanlardan kaçınmalı. Gösterilerde tutuklanan çocuklar serbest bırakılmalı. Kültürel asimilasyon politikaları terk edilmeli. Anadilde eğitimin önünün açılmalı. Bölgedeki kamu kurumlarında, bölgenin dilini bilen personel istihdam edilmeli. Bölgeler arasında eşitsizlik ortadan kaldırılmalı. Kürt olgusu demokratikleşmenin temel bir olgusu olarak kabul edilmeli. AB uyum yasalarına hız verilmeli." Sivil toplum önderlerinden Sabri Ertekin ise Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı olarak konuşup; "Ş.Urfa'da Kürt sorunu hissedilmiyor. Bu nedenle Açılım Urfa'ya yeni bir şey getirmez ama bölgeye barış getirecek olması, ülkenin kaynaklarının boşa harcanmayacak olması anlamında önemli. Sanayici para kazanacağı yere gider. Enerji fiyatları indirilip, teşviklerin süresi uzasın bakın o zaman nasıl yatırım geliyor bölgeye" diyor