Yargıtay, kamuoyunda "8'nci kat çetesi" olarak bilinen ve Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde yapılan telefon dinlemelerinin maddi sorumluluğunun, dinlemeyi yapan poliste değil, devlette olduğuna karar verdi. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde, 1999'da yasadışı telefon dinlemelerinin yapıldığı ortaya çıkmıştı. Dinleme sisteminin, Emniyet binasının 8'inci katında konuşlandırılmış olması nedeniyle yapılanya, "8'inci kat çetesi" denildi. Devletin bazı kurumlarını da dinlediği ortaya çıkan emniyet görevlileri için ceza davaları açılırken telefonları mahkeme kararı olmaksızın dinlenen kişiler de tazminat davası açmaya başladı. Bu isimlerden Fuat A., İçişleri Bakanlığı'nı tazminat ödemek zorunda bıraktı.
RÜCU EDİLEBİLİR AMA
Bakanlık, mahkeme kararı olmadan dinleme işlemini Mustafa G. ve Ahmet Ö. isimli polis memurlarının gerçekleştirdiğini savundu ve olayın mağduru Fuat A.'ya ödediği tazminatın bu polis memurlarına rücu edilmesi yani bu memurlardan alınması gerektiğini savunarak polisler hakkında dava açtı. Mahkemenin Bakanlık lehine verdiği kararı bozanYargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi ise yasadışı dinlemede, İçişleri Bakanlığı'nın kusurlu olduğuna oybirliğiyle hükmetti. Emniyet'te resmi olarak kurulmuş bir teknik dinleme odası bulunmasına rağmen 8'inci katta ikinci bir dinleme sisteminin oluşturulduğu hatırlatılan ve bunun çok büyük teknik destek gerektirdiği belirtilen kararda "İdare, böyle bir birimin gerekçesini denetlemeliydi" denildi.