'Çelebi eski ortağım aracılık yapardım'

İstanbul'da silahlı saldırı sonucu yaralanan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, yoğun bakım ünitesinden çıkarılarak özel odasına yatırıldı. Doktorlar, Çelebi'nin sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Saldırganın kardeşi, Süleyman Çelebi'nin eski ortağı ve cezaevi arkadaşı Cahit Tunçbilek, "Bu işin içinde başka iş olabilir" dedi. Süleyman Çelebi'ye silahlı saldırıda bulunan Rıza Tunçbilek, sağlık kontrolünün ardından sevk edildiği Şişli Adliyesi'nde, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Başkan Süleyman Çelebi, Florence Nightingale Hastanesi'nde ameliyat sonrası geceyi yoğun bakımda geçirdi. Çelebi'ye dün genel bir kontrol yapıldı. Çelebi, daha sonra yoğun bakımdan servis katındaki özel odasına nakledildi. Süleyman Çelebi'nin ilk ziyaretçileri eşi Melahat, kızları Şule ve Hale Çelebi oldu. Yaklaşık bir hafta daha hastanede kalması beklenen Çelebi'nin odasına bugün ziyaretçi alınmayacağı bildirildi.

BANA DA BORCU VAR
Çelebi' yi silahla yaralayan eski ortağı Rıza Tunçbilek'in kardeşi Cahit Tunçbilek ise önceki gece Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilerek ifadesine başvuruldu. İfadesinin ardından serbest bırakılan Tunçbilek'in, ağabeyiyle görüşme çabası ise sonuçsuz kaldı. Süleyman Çelebi'yi 12 Eylül 1980 ihtilalinde cezaevinde yatarken tanıdığını söyleyen Tunçbilek, şöyle konuştu: "Süleyman Çelebi'nin bana da 150 bin liraya yakın borcu var. Ağabeyimle aramız açıktı, Çelebi'yi borç yüzünden vurduğunu söylemiş. Neden borç vermiş, vermiş mi, vermemiş mi, bilmiyorum. Süleyman asıl benim arkadaşımdır. O zamanın kaos ortamında jandarmalar beni almaya gelmiş eve... Ağabeyim sokakta yürürken, beni bulamayınca onu çağırmışlar, o da gitmiş. Benimle birlikte suçsuz yere 5.5 yıl yattı. Daha sonra beraat etti. Biz cezaevindeyken DİSK gençlik örgütü başkanı Süleyman Çelebi'ydi. 24- 25 yaşlarındaydı." Cezaevinden ağabeyinin çıkmasının ardından kendisinin de çıktığını belirten Cahit Tunçbilek açıklamasına şöyle devam etti: "Ağabeyimle ortak iş kurduk. Daha sonra Süleyman bir yerlerden numaramı bulmuş. Aradı bir gün 'Görüşelim' dedi. Cezaevinden tanışırdık ama sıkı bir dostluğumuz yoktu. Belki cezaevinde yaşadığı bir olaydandır. Bana kendisini açtı. Biz de ona güvendik. Aramızdaki dostluk gelişti. Beni biriyle tanıştırırken. 'Kardeşime can borcum var' diye tanıştırırdı. Süleyman da o dönem ticaretle uğraşıyordu. Sonra beraber iş yapmaya karar verdik. Tuncel İç ve Dış Ticaret Şirketi'ne ortak oldu. Karşılıklı güven vardı aramızda. Hatta İMÇ'de yer tutacaktık. Paraya ihtiyacımız vardı. Süleyman 3 boş çek imzaladı verdi bana. 'Ne lazımsa sen yap' dedi. Benim param da onda dururdu. Ağabeyim uyuşturucu bulundurmaktan cezaevine girince ortaklıktan ayrılmak istediler. Zaten Süleyman sendika işlerinden dolayı hissesini eşi Melahata devretmişti. Melahat da daha sonra ağabeyimin uyuşturucudan cezaevine girmesinden sonra şirketten ayrıldı. O şirket hâlâ faal. İşletmiyoruz ama borcunu ödüyoruz."

GİZEMLİ SÖZLER
İkili arasındaki bağın derecesini bilmediğini ifade eden Tunçbilek, sözlerini şöyle bitirdi: "Süleyman Çelebi'nin o zaman bana da borcu vardı. Bu silahla yaralama işinin içinde başka iş olabilir. Ağabeyim bu parayı ne için vermiş. Ne zaman vermiş bilmiyorum. Zaten kendisiyle konuşmuyoruz. Bu meselede Süleyman'ın bana haber vermesini beklerdim. Borç yüzünden ağabeyimle aralarında husumet olduğunu söylese, belki ben araya girebilirdim. Ama bu olay ferdi bir olay. Rıza bu haddeye geldiyse başka şeyler de olabilir. Sebebini Süleyman ya da Rıza biliyordur."