Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün IMF zirvesinde yaptığı "Dışarıda yapılan eylemlere de kulak verin" çağrısını dün Yıldız Teknik Üniversitesi 2009- 2010 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde düzeltti. Erdoğan, "Dışarıda yapılan eylemlere de kulak verin derken, tabi ki İstiklal Caddesi'ndeki mağazaların camlarını, çerçevelerini indirenleri kastetmiyorum. Dışarıdaki mazlumların protestolarını kastediyorum. Protesto, saldırı, cam çerçeve indirmek değildir" dedi. Erdoğan dün katıldığı, Yıldız Teknik Üniversitesi ile İstanbul'da bu yıl eğitime başlayan 48 okulun toplu açılış törenlerinde şu mesajları verdi:
ÖZGÜRLÜK SINIRI
İfade özgürlüğünün de bir sınırı var. 'Dışarıda yapılan eylemlere de kulak verin' dedik. Siz orada bir eylem yaparken yeni mağdurlar meydana getiriyorsunuz. Oradaki esnafın ne günahı var. Eğer protesto yapmak istiyorsan al eline megafonu bağır, kendini ifade et. Dün bunu ifade ettiğimizde bugün yazılı ve görsel medyada bunlar bayağı ciddi olarak yer almış. Onlar hâlâ işi farklı değerlendiriyorlar.
Ülkenin yükselişini 4 temel taş üzerinde görüyoruz. Bir numarası eğitimdir. İkincisi sağlık, üçüncüsü adalet ve dördüncüsü emniyettir. Biz eğer bu adımı atarsak bakıyoruz Hakkâri'ye Oxford'dan akademisyenler gelip 'ben bu üniversiteyi dünya ile rekabet eder hale getireceğim' der. Orada renkler bir araya gelecek.
(
YTÜ Yıldız Kampusu boşaltılarak Başbakanlık Ofisi olacak iddiaları)İstanbul'da ofise ihtiyaç yok. Biz çadırda yaşayalım orada ilim tahsili yapılsın. Erdoğan, "Başarı paranın finansın yönetiminde" dediği konuşmasında öldürülen iş adamı Üzeyir Garih ile bir görüşmesinden anekdotlar anlattı. Erdoğan şunları söyledi: " Ben bunu toprağa bol olsun Üzeyir Garih'den dinlemiştim. 'Biz çok mağdur kaldık tarih boyunca. Fakat dedelerimiz iki şeye karar verdi. İlki bilgiyi, ikincisi parayı iyi yöneteceğiz" dedi. Hakikaten bilgide Musevilerin, Yahudilerin çok ciddi keşifleri var. Telefonun geçmişinde onu görüyorsun. Ampulde, enerjide onu görüyorsun."