'Ben çay içiyordum, rahattım'

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, imzalanan protokolün TBMM'nin onayına, uygun psikolojik ve politik ortamda sunulması gerektiğini, bu ortamın da Karabağ sürecinde ilerlemeyle oluşabileceğini belirtti. 1 Mart tezkeresine benzer bir ortamın oluşmaması için uygun politik şartların beklenmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Bu ortam oluşmadan onaya sunmamız çok risklidir. Bu ortam ne zaman oluşur? Kapsamlı barış için, bütün tarafların mutabık kaldığı bir zemin sağlandığında oluşur! Azeri tarafını da barışın parçası haline getirecek şekilde Karabağ sürecinde ilerleme sağlanması, bunun için uygun bir ortam olacaktır. Zamanla oluşacağına inanıyoruz" diye konuştu. TRT-1'de 'Politik Açılım'programına katılan Davutoğlu, Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan'ı maça çağırırken de "Cumhurbaşkanı Gül'ün gösterdiği siyasi cesareti göstermesi gerekir" dedi. Davutoğlu, programda şu mesajları verdi:
Zürih'te kriz gibi yansıyan husus prosedüreldir. Siz burada üç saatlik kriz yaşarken ben odamda çay içiyordum. Son derece rahattım. Özgüven içinde hareket ettik. Böyle şeyler daha önce de yaşandı. Normaldir.
Azerbaycan'ı yalnız bırakmamız söz konusu olamaz. Amaçlarımdan biri de Kafkaslar'da barışı sağlamaktır.
Protokollerin, statükoyu değiştireceğine dair tereddütler yersizdir.
Ermenistan'ın kazancı Türkiye gibi büyük bir devlet ile dostluk ilişkisi kurmak olacak.
Diasporayla devlet idare edilmez. Diaspora konusunda da her türlü açılıma hazırız.
Konuşsaydım 'adil hafıza' kavramına atıfta bulunacaktım. Hafızalar kişiseldir. Herkes kendi hafızasında tuttuğu şeyle tarihe ve bugüne yorumda bulunur. Adil hafıza ise birçok hafızanın ortaklığını ortaya çıkarır.