Son Güncelleme: Salı 20.10.2009
'Paris'teki mülteci' haberinin öyküsü
Cem Uzan'ın Fransa'ya siyasi sığınma başvurusuyla aklımda bir kare canlandı: Paris'in sembolü Eyfel Kulesi önünde çekilmiş Cem Uzan fotoğrafı... İşte gündeme damga vuran o haber ve ayrıntıları...
CEM UZAN'IN PARİS FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
ÇIKMAZ SANMIŞTIM
Türkiye'de Ankara'daki haber kaynaklarımdan Cem Uzan'ın geçici oturum belgesi ve adresini elde ettikten sonra bu adresin civarında üç otel buldum. Dört gün boyunca bu otellerin hepsinde kaldım. Ancak vaktimin çoğu Uzan'ın kaldığı La Reserve Paris adlı rezidansın çevresinde dolanıp firari işadamının evden çıkmasını beklemekle geçiyordu. Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmaya başlanan Uzan'ın sokaklarda pek görünmeyeceğini, hatta evden hiç çıkmayacağını düşünüyordum. Yanılmışım. İlk gün saat tam 08:45'te Cem Uzan, iki korumasıyla birlikte evden dışarı çıktı. Üzerinde eşofman vardı. Cem Uzan o gün koşusuna korumalarıyla başladı. Sonra korumalar döndü ve Uzan koşusuna devam etti. İlk gün Cem Uzan rezidansa girerken ve çıkarken birkaç kare fotoğraf çekebilmiştim. Korumalar beni fark etmemişti. Yine de işinin ehli olan ve patronlarının ruh haline göre çabucak kızabilen bu adamları öfkelendirmemek için olabildiğince dikkatli davrandım. Cem Uzan, ikinci ve üçüncü gün de eşofmanla koşuya çıktı. Koşu sonrası kahvaltısını yapıyor, SABAH ve Hürriyet gazetelerini okuyor ve sonra taksiyle öğle yemeğine çıkıyordu. Ancak eğer Cem Uzan, dördüncü gün eşofmanla koşuya çıktığında yanına korumalarını da alsaydı dün gazetemizde gördüğünüz fotoğrafları çekmek mümkün olmayabilirdi. Her ânında firari işadamını adım adım takip eden korumaların -sonradan Notre Dame Katedrali'ne kadar süreceğini öğrendiğim- Paris koşusuna katılmamaları benim için tatlı bir sürpriz olmuştu. Karşısına bir anda çıkınca "Kimsiniz?" dedi. Sorusuna soruyla karşılık verdim ve "Türkiye'den niçin aniden ayrıldınız, hakkınızda tutuklama kararı çıkarıldı, ne diyorsunuz?" dedim. Cevap vermedi, gülümsemekle yetindi, objektife doğru el salladı ve koşusuna devam etti. Uzan'ın arkasından, nefesim kesilene kadar koştum. Ve Seine Nehri üzerinde Paris'in kurulduğu adacık olan İle de la Cite'deki Notre Dame Katedrali'ne kadar gittik. Konuşmayacağını anlayınca pes ettim. Görevini başarıyla tamamlamış bir gazetecinin manevi tatmini ile bir süre Paris sokaklarını arşınladım. Nefes alıp verişlerim normale döner dönmez de Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Şafak'ı arayıp "havadisi" verdim.
EN SON HABERLER
- 1 Firari Erk Acarer’e yine bilgi sızdı: Sinan Ateş’in ölümüne ilişkin hazırlanan iddianameyi paylaştı!
- 2 MİT’ten vatandaşlara casusluk uyarısı! Detaylar paylaşıldı: Derhal emniyete haber verin
- 3 Bakan Fidan İİT Zirvesi'nde İslam dünyasına seslendi: Filistin bizim sınavımızdır
- 4 Bakan Tunç, kurulan mahkeme sayısını açıkladı
- 5 Bakan Fidan, Fas Dışişleri Bakanı Burita ile görüştü
- 6 Diyanet o iddiaları yalanladı: Hukuki yollara başvurulacak
- 7 Saraçhane saldırganları hakkında flaş gelişme: 65 şüpheliden 38'i tutuklandı
- 8 Irak'ın kuzeyinde 6 terörist etkisiz hale getirildi
- 9 Bakan Fidan, Sudan Dışişleri Bakan Vekili Muhammed ile bir araya geldi
- 10 Ayasofya'dan sonra Kariye Cami ibadete açılıyor