Teröre 2 eşi ve 2 akrabasını kurban verdi, 4 çocuğuna hem analık hem babalık yaparak çileli bir yaşam sürdü. Talihsiz kadın, şimdi "aynı acıları başkaları yaşamasın" diye silahların susması için açılımı destekliyor. Erzurum'un Şenkaya ilçesi Dokuz Elma köyünden Nezahat 1981 yılında çocukluk aşkı Mühendis Üstündağ'la evlendi. İki çocukları oldu ancak 1987 yılında bir gece teröristler bastı, köy koruculuğu yapan eşini gözlerinin önünde vurdu. Nezahat Üstündağ, iki çocuğuyla kayınpederinin evine sığındı. "Töre" gereği, ilk eşinin kardeşi Ekrem'le 1990'da evlendirildi. 5 yıllık evliliğinden iki çocuğu daha oldu genç kadının. Tam yeni yaşamına alışmaya başlamıştı ki bir gece karanlığında yine çalındı kapıları. 1992'de teröristler bu kez Ekrem'i köy meydanında öldürdüler, Nezahat dördüncü çocuğuna 6 aylık hamileydi. İki eşini teröre kurban vermiş, biri karnında 4 çocuğuyla bir başına kalmıştı talihsiz kadın. O dönem Erzurum Valisi olan Mehmet Ağar'a durumu anlatıldı, PKK terörü yüzünden kendisinin ve çocuklarının can güvenliği olmadığı bildirildi. Kaymakamın yardımı ile Nezahat Üstündağ, devlet aracılığı ile bir gece yarısı kamyonun kasasında kaçırıldı köyden. Erzurum şehir merkezine getirildi, yıllarca evlerde temizliğe giderek çocuklarını büyüttü. 10 yıl sonra da şehitlik maaşı bağlandı. Üstündağ, terörden kurtuldum derken bu kez kaynı ile dayısının oğlunun şehit düştüğü haberini aldı. Üstündağ kendisini demokratik açılımın sembolü olarak görüyor ve destek veriyor. Üstündağ, "Türk'üm ama Kürt sevdiğimle evlendim. Terörden en çok zararı ben gördüm. Terör örgütü bitirilmeli, sorunlar çözülerek Kürtlerle Türklerin özgürce bir arada yaşaması sağlanmalı. Açılımı destekliyorum" diyor.
