Perşembe 05.11.2009 00:00
Son Güncelleme: Perşembe 05.11.2009 18:49

Hangi soruyu cevapsız bıraktı?

Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, gündemi meşgul eden meselelerle ilgili soruları yanıtsız bıraktı. Büyükanıt, demokrasiye müdahale planı belgesine ilişkin soruya, "Yorum yapmıyorum." karşılığını verdi.
Yaşar Büyükanıt, danışmanlığını yaptığı Beykent Üniversitesi'nde düzenlenen Türkiye-Irak-Suriye Üçgeni konulu açık oturuma katıldı. Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (BÜSAM) 2009-2010 eğitim öğretim yılı faaliyetleri kapsamındaki konferansa Yaşar Büyükanıt'ın yanı sıra, BÜSAM Danışmanı emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İlter Turan ve BÜSAM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sait YIlmaz ve öğrenciler katıldı.
Toplantı öncesi basın mensupları korumaların engellemeleri altında Yaşar Büyükanıt'a gündemle ilgili soru sormak istedi. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz ile arasında geçen diyalogun hatırlatılması üzerine Büyükanıt, "Geçti o, bitti gitti." şeklinde yanıt verdi. Yapılan eleştiri ve yorumlarla ilgili düşüncesinin sorulması üzerine Büyükanıt, "O konuya girmek istemiyorum. Konferansın havasını bozmayayım." karşılığını verdi. Demokrasiye müdahale belgesi ile ilgili bir açıklamanız olacak mı? Genelkurmay'da böyle belgeler hazırlanması normal mi?" şeklindeki soruya ise Büyükanıt, "Yorum yapmıyorum." karşılığını verdi.
PKK'lıların karşılanmasında yaşananların sorulması üzerine Büyükanıt, "Bunu benimsemek mümkün değil. Ben de vatandaşlar gibi düşünüyorum. O görüntüler çok kötü görüntüler. İnşallah bir daha olmaz." şeklinde konuştu.
"TSK, IRAK'IN KUZEYİNDE BELLİ BİR BÖLGEYE KADAR GİDEBİLECEKTİ"
Büyükanıt, "1 Mart tezkeresi geçseydi TSK, Irak'ın kuzeyinde belli bir bölgeye kadar girebilecekti." dedi. Büyükanıt, "Türkiye'nin kimsenin toprağını işgal etme gibi bir niyeti yok ama o bölgeyi kontrolümüz altına alsaydık Barzani'ye böyle kızmanın lüzumu kalmazdı." şeklinde konuştu.
Yaşar Büyükanıt, danışmanlığını yaptığı Beykent Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi'nce(BÜSAM) düzenlenen "Türkiye-Suriye-Irak Üçgeni" konulu konferansa katıldı. Büyükanıt burada yaptığı kısa konuşmada Türkiye'nın Suriye ve Irak ile ilgili ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
Suriye ile 1999 sonbaharında bir kriz yaşandığını anlatan Yaşar Büyükanıt, "Bu kriz Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kontrollü olarak çıkarılmış ve kontrol edilebilmiş bir krizdir. Gerçi kriz biraz tahminimizden hızlı gitti. Suriye'ye taarruz kararı aldık. Ben o tarihte Genelkurmay'da Harekat Başkanı'ydım. Başbakan o sırada Mesut Yılmaz'dı. Planı ana hatlarıyla anlattım. Bana, 'Bu savaş çok kanlı olmaz mı?' diye sordu. Ben dedim ki, 'Sayın Başbakan kansız savaş olmaz. Sizin saydığınız Suriye'nin sahip olduğu tank, uçağın hiçbir kıymeti yok.' Çünkü bu silahlar eski nesil, idame ettirilemeyen, muharebe üstünlüğü yok. Bu silahların bizim açımızdan caydırıcılığı yoktu. Bir ülkenin caydırıcı gücü yoksa başı belaya girer. Silahlı Kuvvetler yalnız savaşmak için değil barış yapmak için de vardır. Güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olursanız karşınızdaki hata yapmaya kaçınır, cesaret edemez." şeklinde konuştu.
Bu konuyla ilgili bir hatırayı paylaşan Büyükanıt şunları söyledi: "Mısır'a yaptığım bir ziyarette Hüsnü Mübarek'le de görüştüm. Bu kriz esnasında Hüsnü Mübarek arabuluculuk yapmıştı. Mübarek'e 'Krizden sonra Suriye Cumhurbaşkanı ile görüştünüz mü?' diye sordum. 'Evet' dedi. 'Nasıl bir haleti ruhiyeye sahipler?' diye sorduğumda Mübarek, 'Ben Esad'a açıkça sordum. Türkiye taarruz ederse ne yapacaktınız? Esad'ın cevabı 'Yapacağımız hiçbir şey yok. Bir demet çiçek alıp Türkleri bekleyecektik.' olmuş. Dolayısıyla Genelkurmay'ın da tekrar ettiği gibi 'Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye' çok önemli bir sözdür. Türkiye'nin yaşadığı bölge çok belalı bir coğrafya. Bir taraf hep krizlerin oludğu Balkanlar, bir taraf Kafkaslar, altta Irak, bir tarafta İran, bir tarafta Suriye. Böyle belalı bir coğrafyadayız. Tarihe baktığınızda sadece güçlü devletler hayatlarını idame ettirmiştir."
Genelkurmay İkinci Başkanı iken "Türkiye'nin Irak'la ilgili politikası yok" şeklinde bir açıklama yaptığını hatırlatan Yaşar Büyükanıt, "Bazıları kızmıştı. Politika olunca bunun uygulanabilmesi lazım. Güvenlik söz konusuysa o politikalar desteklenmesi lazım." dedi.
"Irak'ın kuzeyindeki durumu biz yarattık. Türkiye yarattı." diyen Büyükanıt şunları söyledi: "1.Körfez Savaşı'ndan sonra bir hat çekildi kuzeye ve güneye Saddam'ın birliklerinin gitmesi engellendi. Ne oldu? PKK bitmek üzereyken Türkiye bu 36. paralelin çizilmesine onay verdi. Orada iki şey oldu. Birincisi PKK terör yükselişe geçti. İkincisi Irak'ın kuzeyinde yaşayan insanlar bir nevi otonom bünyeye kavuştu. Haklılar. Kendi içlerinde kimisine sağlık bakanı, kimisine bilmem ne bakanı dediler. Kendi kendilerini yönetmeye başladılar. 2. Körfez Harekatı'ndan sonra daha ciddi bir şey oldu. 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi ile ABD büyük bir şok yaşadı. 1 Mart tezkeresi geçseydi TSK, Irak'ın kuzeyinde belli bir bölgeye kadar girecekti. Yaklaşık 13 kilometrelik bir bölge. Türkiye'nin kimsenin toprağını işgal etme gibi bir niyeti yok ama girseydik o bölgeyi kontrolümüz altına alsaydık Barzani'ye böyle kızmanın lüzumu kalmazdı."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.