Cumartesi 28.11.2009
Son Güncelleme: Cumartesi 28.11.2009

Marmara'ya kulak verip fayın nabzını tutuyorlar

SABAH, Marmara Denizi'ni dinleyerek depremin şifrelerini çözmeye çalışan Fransız Le Suroit gemisine çıktı. Uzmanlar kurdukları su altı istasyonlarıyla kimyasalların değişimini izliyor

Bilim adamları, depremi önceden tahmin edebilmek için Marmara Denizi'ni her an dinliyor. Toplam 3 milyon euroluk projeyle denizin 5 ayrı noktasında, 10-15 km derine 5 istasyon kuruldu. Bu istasyonlar 43 gündür denizi dinliyor, gaz ve su çıkışlarındaki kimyasalların değişimini inceliyor. Proje 17 gün sonra tamamlanacak. Böylece Marmara'yı bir laboratuvar gibi inceleyen bilim adamları, depremi önceden tahmin etme konusunda önemli verilere ulaşacak. SABAH da Marmara Denizi'ndeki "karargâh" olan Fransız Le Suroit gemisine çıktı ve bu hummalı çalışmayı yerinde izledi. İTÜ, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın geçtiği Marmara Denizi'ndeki çalışmalarına 1999'da başladı. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün "Sismik 1" gemisiyle başlayan araştırmalar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın gemisiyle sürdürüldü. Daha sonra, NATO'nun desteğiyle uluslararası çalışmalara başlayan İTÜ'nün ekibine, Fransız ve İtalyan bilim adamları da katıldı.

EN ÇOK GAZ SIZINTISI BURADA

Prof. Dr. Naci Görür'ün koordine ettiği çalışmalar, önce İtalyan Urania gemisiyle başladı, son 2 aydır da Fransız Le Suroit gemisiyle hız kazandı. İnsansız ve insanlı denizaltılarla denizin dibine inen bilim adamları, gaz ve su çıkışlarının yoğun olduğu yerleri belirledi. Ardından da İzmit Körfezi'nin girişine, Gebze'nin 5 kilometre güneyine, Çınarcık havzasının güney kısmına, Çekmece'nin güneyine, Marmara Ereğlisi ile Marmara Adası arasına, Yalova'nın kuzeyinde kalan fay hattı üzerine ve Tekirdağ çukurluğuna 1 yıl süreyle kalacak 5 geçici gözlem istasyonu yerleştirildi. İlk bulgular dünyada en çok gaz çıkışının yaşandığı denizin Marmara olduğunu ortaya çıkarttı. Türk ve Fransızlar'dan oluşan 15 kişilik bilim ekibi, Marmara Denizi'ni adeta laboratuvara çevirdi. 40'ı aşkın mürettebatın bulunduğu Le Suroit gemisini "üs" olarak kullanan bilim adamları, fay hattının da "dünyanın en hareketlisi" olduğunu saptadı. Prof. Naci Görür süren çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: "Geçici olarak 5 gözlem istasyonu oluşturuldu. 5 adet basınç ölçen cihaz Çınarcık çukurluğuna, 12 adet deprem kaydeden sismometre de fay hattına yakın yerlere konuldu. Marmara Denizi'nin altı laboratuvar gibi çalışıyor."

KIRILMAYAN HATTA 'BOB' ROBOTU
İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Namık Çağatay da Marmara Denizi'ndeki kırılmayan fay hattı üzerine BOB adlı portatif robotu yerleştirdiklerini anlatarak, "BOB, fay kırıkları arasından çıkan metan gazını tespit edecek. Fransız yapımı bir robot bu. Balıkçılar balıkların yerini bulmak için kullanıyormuş. Çünkü balıklar bulundukları yerde gaz kabarcıkları çıkarır. Onları örnek alarak bu cihazı geliştirmişler. Yalova'nın kuzeyine yerleştirdik. Gaz kabarcıklarının değişimini izliyoruz. Bu değişimlerin depremle ilgili olup olmadığını BOB bize öğretecek" diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.