Konuşa konuşa kalp ameliyatı oldu

Prof.Dr. Öztekin Oto ve ekibinin Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiği üç saatlik operasyonda, bir hasta, solunumu durdurulduğunda da konuşabildi. İşlem sadece 5 santimlik kesi ile tamamlandı.
İzmir'de 10 yaşından bu yana ayaklarındaki romatizma ağrıları nedeniyle tedavi gören ve kalbinin aort kapağında ağır yetmezlik ortaya çıkan Mardinli 20 yaşındaki Hasan Dağhan, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde hiç uyutulmadan yapılan küçük delikten açık kalp ameliyatıyla hayata döndü.
Türkiye'de bir ilk olarak gerçekleştirilen operasyonda, hastaya tıpkı kürtaj ve doğumlarda kullanılan "Belden uyuşturma" yerine "Boyundan uyuşturma" yöntemi uygulandı. Dağhan uyanıkken, 5 santimlik bir kesi ile kalp kapağı değiştirildi.
Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Öztekin Oto, Prof. Dr. Nejat Sarıosmanoğlu, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Yoğun Bakım Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Fikret Maltepe ile Dr. Kemal Karaarslan'ın gerçekleştirdiği ameliyatta, hasta, kalbi durdurulduğu halde konuşabildi. Boyundan anestezi yönteminin daha önce bazı kalp ameliyatlarında kullanıldığını, ancak açık kalp ameliyatında ilk kez uygulandığını ifade eden Profesör Öztekin Oto, şöyle konuştu:
"Biz 10 yıldan beri küçük delikten kalp ameliyatları konusunda çalışıyoruz. İlk küçük delikten kalp ameliyatını 10 yıl önce gerçekleştirdik. Aort kapağını 5 santimden değiştirme konusu, üzerinde çalıştığımız bir konuydu. Burada farklı olan, hastaya genel anestezi vermedik, yani hiç uyutmadık. Hasan'a önce Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nde anjiyo yapılmış ve ameliyat kararı verilmiş. Bize geldiğinde hastalığının dördüncü evresindeydi. Biz de ameliyata alınması kararını onayladık. Hasta operasyon sırasında kalp akciğer makinesine bağlanılmasına rağmen uyanık kaldı ve sadece 5 santimlik kesi yaptık."
Anestezi uzmanı Doç.Dr. Fikret Maltepe'nin gerçekleştirdiği işlemin büyük önem taşıdığını anlatan Oto, şunları söyledi: "Hasta yürüyerek ameliyathaneye giriyor, normalin 3'te biri kadar olan kesi ile ameliyat oluyor, solunum durduğunda konuşabiliyor ve işlem bitiminde yürüyerek ameliyathaneden çıkabilecek duruma geliyor." Göğüs kemiğinin boydan boya açılmaması, yani Minimal İnvaziv AVR uygulamasının özellikle yaşlı hastalarda iyileşme açısından ciddi bir avantaj olduğunu anlatan Prof.Dr. Oto, sözlerine şöyle devam etti:
"Hasta ameliyat sonrası erken işinin başına dönüyor. Örneğin huzurevindeki bir yaşlıya AVR'nin küçük yapılması halinde hasta kendine bakacak hale geliyor. Göğüs kemiği tamamen kesilen bir hastanın 3-4 ay işinden uzak kalması gerekiyor. Son yöntemle masa başı bir iş yapan kişi, birinci haftanın sonunda işinin başına dönebiliyor." Kadifekale'de oturan Mardinli Dağhan ailesinin yedi çocuğundan biri olan Hasan Dağhan, küçük yaşlarda başlayan romatizma rahatsızlığının bir abisi ve en küçük kardeşinde de olduğunu, onların ilaç tedavisiyle düzeldiğini belirtti.