Merhaba Rumeli...
Bosna'daki savaşın 15. yılı yaklaşırken, gerginlik sürüyor. İşte bu ortamda Türkiye, Bosna ve Sırbistanlı bakanları 5 kez buluşturdu. Erdoğan, şimdi iki ülkenin liderlerini bir araya getirmek istiyor
Balkanlar'daki acıların ardından ilk adımı Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç atmıştı. Saraybosna doğumlu olan Tadiç, 2005'te Potoçari Şehitliği'ne çelenk koyup özür dilediğinde, yüzlerce kadın 10 yıl önce kaybettiği çocuk ve eşlerinin mezarlarına yeni kavuşuyordu. DNA testleri sonucunda kimlikleri tespit edilebilen yüzlerce kişinin kemikleri, katliamdan 10 yıl sonra toprakla buluşuyordu. Sessiz gözyaşları ve acı siren sesleriyle dolu tören, aslında Batı dünyasının özrüydü. Ancak Batı sözlerini tutmadı. Dayton Anlaşması ile Sırp, Boşnak ve Hırvatlar arasında denge gözeterek oluşturulan iki entiteli (varlık) Bosna Hersek'te yaklaşık 3 yıldır anayasal reformlar gerçekleştirilemiyor. Sırplar, Hırvatlar ve Boşnaklar ortak karar alamıyor. Üstelik sürecin tıkanmasında AB'nin de payı var. Sırplara ve Hırvatlara 'Schengen' kapısını açan AB, Boşnaklar için hâlâ bu kapıyı aralamadı.
NEFRET DUVARI YIKILDI
Dayton Anlaşması'nın temelleri Kosova'nın 2008'de bağımsızlığını ilan etmesiyle iyice sallandı. Bu süreç, Belgrad- Ankara ilişkilerinde de tansiyonu yükseltti. Boşnak-Hırvat Federasyonu ile Bosna Sırp Cumhuriyeti'nden oluşan Bosna Hersek'te Sırplar, bağımsızlık isteklerini çok daha yüksek sesle dile getirmeye başladı. Bu istemlere Hırvatlar da eklendi. Belgrad'da ise hükümet erken seçime gitmek zorunda kaldı. Kosova'nın bağımsızlığını ilk tanıyanlardan olan Ankara, tarihi ve kültürel bağlarıyla bu ülkeye duyarsız kalamayacağını Sırbistan'a biraz da 'alttan alarak' anlattı... Ve aslında 2008'deki seçimlerden sonra beklenmedik bir şey oldu. Seçimler, bıçak sırtı dengeyle sonuçlandı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç, yıllardır birbiriyle kavgalı olan iki Müslüman liderin, Süleyman Uglanin ve Rasim Ljajic'in hükümete girmesi için Ankara'dan yardım istedi. Sonuçta Sırbistan'da Batı yanlısı hükümet 2 Müslüman vekilin desteğiyle kurulurken, Belgrad-Ankara ilişkileri de hızla onarıldı. Önce Cumhurbaşkanı Gül, Belgrad'a gitti. Bu, Türkiye'den 23 yıl sonra devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaretti. Ziyaret öncesinde Osmanlı'nın 2. Viyana Kuşatması'ndan sonra toprak kaybettiği ilk anlaşmanın, Karlofça'nın imzalandığı Barış Şapeli'ndeki nefret duvarı aşıldı. Türkler bir daha gelmesin diye şapelin Doğu kapısını ören Sırplar, o sembolü yıktı. Gül ve Tadiç, Doğu kapısından birlikte geçti. Bosna Hersek'te Sırpların bağımsızlık isteğiyle yaşanan siyasi tıkanıklığı aşmak ve anayasal reformları yapmak için Washington ve Brüksel "Butmir görüşmeleri" ne başlarken, Rusya ve Türkiye'yi dışladı. Görüşmelerin ikinci turundan da uzlaşma çıkmadığında, Balkanların istikrarında Arnavut ve Sırpların kilit önemde olduğunu düşünen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu rol aldı. İstanbul, 10 Ekim 2009'da Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci Dışişleri Bakanları gayri resmi toplantısına ev sahipliği yapıyordu. İşte ilk öneri o zaman geldi. Davutoğlu, 'arabuluculuk' değil, 'gelin üçümüz sorunlarımızı konuşalım' demişti. 3 bakan 5 ay boyunca her ay buluştu. Bakanlar Saraybosna'da börek yedi, Belgrad'da tuza ekmek bandı. Bosna Hersek ile diyalogu bilinen Türkiye'nin Sırbistan ile yakınlaşması sürprizdi. Ama bunun perde arkasında, mimarlığını Davutoğlu'nun yaptığı bir politika yatıyordu. Yeni Osmanlıcılık eleştirilerine karşın, Davutoğlu, Sırp mevkidaşı Jeremiç'e, "Sizi anlıyoruz. Büyük bir devletken küçülmek ne demektir biliriz" diyerek güvence verdi.
BOSNA'DA GERGİNLİK
Bakanlar, Belgrad-Saraybosna arasındaki temsil sorununu aşıp şubat ayında Ankara'da yeni Belgrad Büyükelçisi'nin adını ilan ederken, hedefte, Bosna Hersek'te ekimde yapılacak seçimlerde tırmanan milliyetçiliği önlemek vardı. Dış Politika Analisti Erhan Türbedar bu endişeyi, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) için hazırladığı raporda şöyle anlatıyor: "2010 Bosna Hersek açısından seçim yılı olacağı için, ülkede etnik bazlı siyaset hız kazanacak, siyasiler etnik bölünmüşlükten siyasi prim yapmaya çalışacaktır." İşte bu süreçte, Sırbistan'ın Sırp Cumhuriyeti'ne karşı tutumu belirleyici olacak. Ankara'daki temasları sırasında görüştüğümüz Jeremiç, "Bizim Bosna Hersek'in toprak bütünlüğüne saygımız sonsuz. Dayton'un garantörlerinden biriyiz" dese de, Belgrad'dan beklenen daha fazlası...
İLK ADIMLARI DAVUTOĞLU ATTI
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Sırbistan Dışişleri Bakanı Jeremic (solda) ve Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Alkalaj'ı 10 Ekim 2009'da İstanbul'da bir araya getirdi. Ardından taraflar 4 kez daha buluşup güven tazeledi.
TUZA EKMEK BANDILAR
Balkanlar'daki istikrar için devreye giren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Arabulucukluk değil, gelin sorunlarımızı üçümüz konuşalım" önerisi yaptı. Mevkidaşlarıyla Saraybosna'da buluşup börek yedi. Ardından Belgrad'da gelenekler uyarınca tuza ekmek bandılar.
EN SON HABERLER
- 1 Hesaplaşma cinayetlerinin kilit ismiydi… Uyuşturucu baronlarının köstebeği İran’da yakalandı
- 2 AK Parti Bayraklı’dan, belediyedeki maaş krizi ile ilgili açıklama!
- 3 Büyükşehir'de kriz derinleşiyor... İsyan raylara sıçradı! Metro çalışanları sivil itaatsizlik eylemi başlatıyor
- 4 MHP Lideri Bahçeli, Ülkü Ocakları ile kampta bir araya gelecek
- 5 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Netanyahu savaş suçlusu
- 6 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Özbekistan Ali Meclisi Senato Başkanı Narbayeva ile görüştü
- 7 Serdar Sertçelik ile Şevket Demircan’ı görüştüren aracı konuştu: Biri anlattı diğeri not tuttu!
- 8 MKYK toplantısı Başkan Erdoğan liderliğinde başladı
- 9 İşte Ankara Emniyeti’nde yaşanan kumpasın detayları: 84 sayfalık rapora SABAH ulaştı
- 10 Muşlu aileler çocukları için DEM Parti önündeki eylemlerini sürdürüyor