İhbarı 'yok sayan' polislere soruşturma

Hrant Dink cinayeti sırasında İstanbul'da görevli aralarında eski emniyet müdürü Celalettin Cerrah'ın da bulunduğu 9 emniyet mensubu hakkında, suikastın azmettiricisi Yasin Hayal'in İstanbul'da takibiyle ilgili gerçeğe aykırı rapor düzenledikleri iddiasıyla ilgili yapılan ön inceleme raporu tamamlandı. İstanbul Valisi Muammer Güler, rapor sonucuna göre 1'i emniyet amiri, bir başkomiser, biri de komiser hakkında ise soruşturma izni verdi. Ancak aralarında Cerrah'ın da bulunduğu 6 polis ise soruşturmadan muaf tutuldu. Soruşturma izni verilen 3 polisin, Trabzon istihbaratından 17 Şubat 2006'da 'Dink'e eylem hazırlığındaki Yasin Hayal Ümraniye'deki bir fırına gelecek' bilgisini almalarına karşın fırına gitmedikleri, cinayetten sonra gitmiş gibi sahte tutanak düzenledikleri öne sürülüyor. Valiliğin 12 Mart 2010'da hazırladığı raporda, 11 Kasım 2005-31 Aralık 2006'ya kadar polis memuru Bahadır Tekin tarafından hazırlanan 66 personel tahkikat raporundan 65'inin İstanbul Emniyeti'nce kullanılan VADİ programına kaydedildiği halde, Dink olayıyla ilgili söz konusu raporun kaydedilmediği belirlendi. Yine 65 rapora not düşülmediği halde sadece bu raporda Komiser Volkan Altunbulak ve İstihbarat Şube Emniyet Amiri İbrahim Pala tarafından "Osman Hayal'in yerini tespit etmeye çalışalım, Yasin'in gelişiyle ilgili duyarlı olalım" notu yazıldığı, İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in de imza attığı ifade edildi. VADİ programının, emniyetteki görevlendirmelerin yazıldığı bir dosya adı olduğu öğrenildi.

SORGULAMA YAPILMAMIŞ
Ayrıca, Altunbulak'ın "Bilgisayarda sorguladım" dediği halde İstihbarat Daire Başkanlığı'nın kayıtlarında 20 Şubat 2006'da çalışma yapılmadığı, Telefon Detay Kayıt Sistemi'nde Osman ve Yasin Hayal'ın cep telefonlarının sorgulanmadığı belirtildi. Vali Güler imzalı raporda, Emniyet Amiri İbrahim Pala, Kısım Amiri Başkomiser İbrahim Şevki Eldivan ve Kısım Amirliği'nde görevli Komiser Volkan Altunbulak'ın Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün 17 Şubat 2006 tarihli yazısının gereğini yapmakla yükümlü oldukları ve bu yükümlülüğü yerine getirmediklerinin anlaşıldığı vurgulandı.