Salı 22.06.2010 00:00
Son Güncelleme: Salı 22.06.2010 16:59

Başbakan yumruğu masaya vurdu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şöyle konuştu:
"Servis otobüsünün yoluna bomba yerleştirilmesi sonucu 3 askerimiz ve 17 yaşında bir kız çocuğumuz şehit düştü… Son günlerde şehit düşen 16 Mehmet'imize ve kızımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bu arada yine Gümüşhane'de yapılan operasyonda da üç terörist ölü bir tanesi sağ olmak üzere ele geçirildi. Bu da bugünün bir diğer gelişmesi.
Pazar günü Van'a gittim ve şehitlerimiz için uğurlama törenine katıldım. Sonrasında Genelkurmay Başkanımız ve ilgili kuvvet komutanları ve bakanlarımızla Şemdinli'deki Tekeli'ye gittik ve çatışmada yaralanan askerlerimizle konuştuk. Ardından çatışmanın yaşandığı ve 9 şehit verdiğimiz Gediktepe mevkiine geçtik ve kahramanca mücadele ettiğimiz mevzilerde inceleme yaptık.
"MUHALEFET GÖRMEDEN KONUŞMASIN"
Tabii benim arzum buraların görülmeden değerlendirilmemesi. Çünkü görülerek değerlendirme yapılırsa, yazılanların, konuşulanların ne denli yanlış olduğu ortaya çıkacak. Gediktepe'nin yüksekliği yaklaşık 3000 metre civarında. Tamamen sarp kayalıklar ve vadilerden oluşuyor. Bu vadilerden de teröristlerin sızma hareketleri oluşuyor. Dönüşte oradaki gerek komuta kademesindeki subaylarımız, gerekse er ve erbaşlarımızla birlikte, o mevzilerde nasıl mevzilendiklerini gördüm.
Bu mevzilerde oradaki seyyar birliğimizin durumunu yakından gördüm. Bu dışarıdan değerlendirildiği gibi, televizyonlarda anlatılanlardan çok çok farklı bir durum.
Muhalefet partileri liderleri de bir gidip buraları görsünler. Bunu Genelkurmay Başkanımıza da söyledim. Önce buraları görsünler, bilsinler, sonra bu ülkede bu mücadelenin veriliş şeklini değerlendirsinler.

"TERHİS İSTEMEM BENİ DAĞA GÖNDERİN"

Dönüşte askerlerimizle yemek yedik. Şunu söylemeliyim ki sıfır noktasında nöbet tutan erimizden en yüksek rütbeli komutanımıza kadar "sınır namustur" anlayışıyla topraklarımız korunuyor ve hiçbir fedakarlıktan kaçınılmıyor, vakur bir duruş var.
Basına da yansıdı, Adanalı erimiz Necati Yurt'la konuştuk. Çatışmada yaralanmış. Orada Genelkurmay Başkanımız söyledi, terhisine 28 gün kalmış, "sizleri geri saflara alsak" dedi, Mehmetçiğimizin cevabı çok anlamlıydı. "28 gün değil ömrüm boyunca o tepede görev yapmak istiyorum. 9 arkadaşımı orada şehit verdim. Beni karakola almayın, burada kalmak o tepede vatanımı savunmak istiyorum."

MEDYA TERÖR ÖRGÜTÜNE YANDAŞLIK YAPIYOR

Medya terör örgütüne burada ciddi manada yandaşlık yapmaktadır. Bu kadar ağır konuşuyorum. Artık burada Türkiye'nin bu meselesini kalkıp da hükümetin üzerine yıkmak, sıyrılıp kaçmak, kimsenin haddine değil. Medyası da herkes el ele verecek ve bu mücadele birlikte sürdürülecek. Eğer bu konuya milli dava olarak bakmıyorsak, bakmayanlar lütfen kendini ilan etsinler.
Terör konusunda taraf olmak izan sahibi olmanın ve insan olmanın da gereğidir. Tek yürek olmalıyız. Artan terör saldırıları beyhude bir çabadır. Terör örgütü de çok iyi biliyor ki bu tip eylemlerle ulaşılacak bir hedef yoktur. Bu tünel çıkışı olmayan bir tüneldir. Bu tür kanlı saldırılar yıllardır yapılıyor. Peki kim kazandı, hangi amaca ulaşıldı.

"ÇOCUKLARLA SAVAŞAN ALÇAKLAR"

Onbinlerce insan hayatını kaybetti, ülke kaynakları heba oldu. İlk kanlı eylem 1984'te Eruh'ta gerçekleşti. 26 yıl geçmiş. Tüm tahriklerine, şiddet eylemlerine rağmen hiçbir sonuç aldıkları yok. Kandan göz yaşından evlat acısından başka bu topluma verdikleri hiçbir şey yok. Ana baba ocağından koparıp aldıkları 18 yaşındaki gençleri kendi kanlı ikballeri için korkakça ölüme yolladılar. Asla kazanamayacakları terör eylemlerinde bölgenin gençlerini cinayet işleme ve ölmeye, yani intihara yolladılar. 6 yaşındaki çocukların eline taş verip polise saldırtacak kadar alçaklaştılar.

MEHMET AKİF'Lİ GÖNDERME
Ama bölge insanının daha fazla acı çekip gözyaşı dökmesi için ellerinden geleni yaptılar.
Şiddetin dili egemen olursa sağduyu yok olur. Biz bu şiddet diline teslim olmayacağız. Şairin dediği gibi "Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor / Bir hilal uğruna, Ya Rab, ne güneşler batıyor"…
TERÖR VARKEN MIŞIL MIŞIL UYUDULAR
Terörün istismar zeminini güçlendiren olağan üstü halin tekrar gelmesini istemek terörün diline teslim olmaktır. Türkiye'nin bugün ulaştığı demokratik seviyeyi idrak edemeyen, sorunu bu hale getiren şey, bu muhalefet partilerinin iktidar oldukları sırada güttükleri dışlayıcı, beceriksiz politikalardır. Terörü neden bitirmediniz. Neden ekonomik, sosyal, siyasal tedbirlerle o batağı kurutmadınız. Niçin görmezden geldiniz, mışıl mışıl uyudunuz? Çünkü birilerine söz verdiniz söz; o sözün gereğini yerine getirdiniz. Size terörist başını teslim edenler sizden o sözü aldılar ve siz çiğneyemediniz. Şimdi bunun faturasını kesmek istiyorlar. Terör varken hak ve özgürlük verilmez diyenler niçin terör uykudayken sorunun çözümü için adım atmadılar. Erken seçim isteyerek mi bu sorunu çözeceksiniz. E zaten iktidardaydın, neden çözemedin, yürütemedin. Muhalefet yapmak boş konuşmak değildir. Felaket tellallığı hiç değildir. Toplumu galeyana getirmek de değildir.

OHAL İSTEMEK TERÖRÜN DİLİNE TESLİM OLMAKTIR

OHAL istemek terörün diline teslim olmaktır. Olağanüstü hal çare olmayı bırakın, terörü derinleştirdi. Terör varken açılım yapılmaz diyenler, niçin terör uykudayken çözüm üretmediler? Terörün sıfırlandığı bir zaman yok. Terör örgütüyle aynı dili kullanarak hükümete yükleniyorlar. Cenazelerde slogan atarak mı çözüm üreteceksiniz? bu, şehide saygısızlıktır. Bu ülkenin Mehmetlerinin kanı kurumadan Ankara'dan şiddetin diline şiddetle cevap veriliyor. Ana muhalefet partisi, diğer muhalefet partisi çıkıyor, ''OHAL ilan edilsin, erken seçim yapılsın'' diyorlar. Bunun zamanı mı? 73 milyonun yüreği sızlarken bunu konuşmanın zamanı mı? Onlar üzerinden siyaset yapmanın zamanı mı? Terör örgütü Şemdinli'den vuruyor, istismarcılar anında Ankara'dan ses veriyor. Terör örgütü siyasete yön vermek istiyor, Ankaradakiler anında bu tuzağa düşüyor. Geç o işi geç. OHAL ilan edilmeyecek. O sizin karakterinizde var, bizde yok. O sizin aczinizin göstergesidir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.