KARAYILAN'IN "BM gözetiminde silahlarını bırakabilecekleri" açıklamasını değerlendiren stratejistler böyle bir şeyin mümkün olamayacağı görüşünde. Uzmanlara göre, terör örgütü hem özerkliğin altyapısını oluşturuyor hem de müzakere sürecini başlatmayı amaçlıyor.
Prof. Dr. Ercan Çitlioğlu (Bahçeşehir Üni. Stratejik Araş. Merk. Koordinatörü): BM gözetiminde silah bırakma teklifi, örgütün legalite olması demek. BM bunu kabul edemez. Türkiye de öyle! Terör örgütü devlete şart sunamaz. Açıklamada bunun koşulları sıralanıyor. Dikkatli okumak lazım. Özerklikle ilgili psikolojik altyapıyı oluşturmaya çalışıyorlar. 2 ay önce Öcalan'ın avukatları aracılığıyla verdiği talimatlar uygulanıyor. Örgüt, en güçlü oldukları Hakkâri- Yüksekova-Şemdinli'de sivil eylemlerle kamu binalarını işgal etmeyi planlıyor.
Doç. Dr. Sedat Laçiner (USAK Başkanı): Birincisi, bu seviyede bir terör örgütü ile pazarlık olmaz. Sonra, muhatabınız defalarca yalan söylemiş. Ya bizi ya İmralı'yı ya da BDP'yi o zamanki DTP'yi muhatap alın demişlerdi. Devlet Karayılan'ın sözüne inanarak, DTP'yi muhatap aldı. Sonuç ortada. Bugün de aynı oyun tekrarlanıyor. Bu oyun, Türkiye'nin tuzağa düşürülmesi planının bir parçası.
Dr. Nihat Ali Özcan (TEPAV): Kamuoyu manipüle ediliyor. BM ya da uluslararası başka bir organizasyonu da işin içine katarak, pozisyon kapmaya çalışıyorlar. Eşitler arası bir ilişki güdüp, 8-10 yıl sürecek bir müzakere süreci başlatmak istiyorlar. Örgütün açıklamaları, "dağda fikrim geldi" şeklinde değil, önceden üzerinde düşünülmüş şeyler. Saf açıklamalar değil.