Cuma 13.08.2010
Son Güncelleme: Cuma 13.08.2010

Ney eşliğinde terör sitemi

Başbakan "Bütün uyarılarımıza ve delillerimize rağmen terör örgütüne müsamaha gösterilmesi bizi üzüyor. Dostlarımızdan samimi ve somut adım bekliyoruz" dedi

AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı 4. Geleneksel İftar Yemeği, parti Genel Merkezi'nde düzenlendi. İftara Başbakan Tayyip Erdoğan, birçok bakan ve milletvekili, Türkiye'de görev yapan büyükelçiler, farklı dinlerin cemaat önderleri ve medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri katıldı. Mavi Marmara gemisine yapılan ve 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan baskın nedeniyle İsrail Büyükelçisi Gaby Levy, iftara davet edilmedi. Başbakan Erdoğan, yemekte yaptığı konuşmada, yabancı misyon temsilcilerinden, Türkiye'nin, bölgenin ve Avrupa'nın güvenliği, istikrarı için terörü himaye etmemelerini istedi. Türkiye'nin dış politika ekseninin değiştiği iddialarına yanıt veren Erdoğan, "Türkiye'nin rotasında bir sapma asla söz konusu değildir" dedi. Erdoğan şu mesajları verdi:
EKSENİMİZ DEĞİŞMEDİ
Türkiye'nin dış politika ekseni değişmemiştir. Türkiye'nin, aynı şekilde yönünde, rotasında da bir sapma asla söz konusu değildir. Biz sadece bölgemizde proaktif olmak, kronik sorunları masaya yatırıp, istişare yoluyla çözmek, diyaloğu, iletişimi her türlü sorunun yegane çözüm yöntemi olarak görmek durumundayız. Avrupa Birliği'ne tam üyelik, Türkiye'nin stratejik hedefidir ve bir devlet politikasıdır.
Mevcut anayasamız, yine bir 12 Eylül'de, 12 Eylül 1980'de yapılan askeri müdahalenin ardından yapılmıştı ve haklar, özgürlükler, demokratik zihniyet ve demokratik kurumlar noktasında ciddi sorunlar içeriyordu. Şimdi yapacağımız değişiklik, Anayasa üzerindeki müdahale gölgesini en güçlü şekilde kaldıran değişiklik olma özelliğini taşıyor. 12 Eylül'de yapılacak halk oylamasıyla yürürlüğe girecek bu değişiklikle, AB'ye uyum noktasında tarihi bir adım da atıyoruz. Anayasa değişikliği paketi de AB hedefi ile ilgilidir. Muhalefetin anlamsız direnişine rağmen paket Meclis'ten geçti. Değişime açık halkımız bu değişime de "evet" diyecektir. Gelişmiş ülkelerdeki Anayasa Mahkemesi ve HSYK ne ise bunların ortalamasına yakın bir model getiriyoruz. Değişime direnen bürokratik elite karşı değişimi savunuyoruz. Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne daha da yakınlaştıracak, Türkiye'nin kurumlarını Avrupa Birliği kurumlarıyla eşdeğer hale getirecek bu değişim hareketine Avrupalı dostlarımızın da güçlü şekilde destek vermelerini bekliyoruz.
31 Mayıs saldırısı sonrasında uluslararası kamuoyu önünde açıkladığımız taleplerimiz halen geçerliliğini korumaktadır. Bu bağlamda, İsrail, hatasını kabul etmeli, özür dilemeli ve tazminat ödemelidir. Bu şartlarımızın karşılanması için konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz.
REFERANDUM SABOTE EDİLİYOR
Türkiye'nin Avrupa kurumlarıyla bütünleşmesi, demokratikleşmesi, özellikle de ekonomide rekor düzeyde atılım gerçekleştirmesi, uluslararası desteği olan terör örgütünü ciddi şekilde rahatsız ediyor ve terör kanlı yüzünü her fırsatta sergilemekten çekinmiyor. Son dönemde çok sayıda güvenlik görevlimiz, terör saldırıları nedeniyle hayatını kaybetti, bazı ilçelerimizde kitlesel kışkırtma senaryoları devreye alınmak istendi. Özellikle, Anayasa değişikliği için yapılacak Halkoylaması öncesinde artan terör eylemlerini biz, terör örgütü tarafından süreci sabote etme çabası olarak görüyoruz.
MÜSAMAHA GÖSTERİLİYOR
Türkiye'nin güvenliğine ve istikrarına olduğu kadar, bölgenin ve Avrupa'nın da güvenlik ve istikrarına kasteden bu terör örgütü karşısında tüm dostlarımızdan daha aktif ve daha samimi bir tutum sergilemelerini bekliyoruz. Bütün uyarılarımıza, bütün delillerimize rağmen, bazı ülkeler tarafından terör örgütüne ve uzantılarına karşı müsamaha gösterilmesi bizi üzmektedir. Açık bir şekilde taşeron olarak kullanılan terör örgütüne karşı dayanışma beklediğimizi, samimiyet beklediğimizi, artık somut adımlar beklediğimizi burada bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum.
Kıbrıs'ta AB'ye görev düşüyor
Kıbrıs meselesi, art niyetli bir şekilde kendi esaslarından uzaklaştırılarak Türkiye ile AB arasında bir soruna dönüştürülmüştür. Bu son derece yanlıştır. 2010 yılı sonuna kadar Ada'da kalıcı ve adil bir çözüm bekliyoruz. Bugüne kadar BM'nin yerleşik parametreleri zemininde şekillendirilecek bir çözüme destek verdik. Ancak, şu husus çok iyi bilinmelidir ki, Kıbrıs'ta çözüm arayışları ilanihaye devam edemez. Ada'nın güneyini tek taraflı olarak 2004'te üyeliğe kabul eden AB'ye de büyük görev düşmektedir. Kıbrıs Türkleri üzerindeki izolasyon kaldırılmamıştır. Çözüm yolunda yapıcı ve irade sahibi bir tutum izlenmesi için AB'ye bir kez daha çağrıda bulunuyorum.
'Levy'nin çağrılmaması şahsi değil'
İftar yemeğinin ev sahibi, AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'nin, iftara davet edilmemesinin "şahsi bir tavır" olmadığını söyledi. Çelik, "Konunun İsrail Büyükelçisi'nin şahsı ile, İsrail halkı ile, İsrail devleti ile bir ilgisi yoktur. İsrail hükümetinin Mavi Marmara gemisine karşı gösterdiği saldırgan tutum, Türkiye'nin bu konudaki taleplerine karşı olumsuz davranışları sebebiyle bu iftara İsrail hükümetinin bu tutumuna karşı eleştirel tavrımızı göstermek için davette bulunmadık" dedi. İftar davetinin dostluk, kardeşlik sofrası olduğunu ifade eden Çelik, "Burada Yahudiler, Katolikler var, Müslümanlar var, Hahambaşı burada, Musevi Cemaati Başkanı burada. Bu tamamen İsrail Büyükelçisi'ne dönük sembolik bir şeydir" diye konuştu.
Wexler Erdoğan'ın masasında
Başbakan Erdoğan'ın masasında, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AKPM Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Ömer Çelik, Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ile birlikte Suudi Arabistan Büyükelçisi Mohammed Al Hussaini Al Sharif, Rusya Büyükelçisi Vladimir Ivanovskiy, Filistin Büyükelçisi Nabil Maarouf, Polonya Büyükelçisi Marcin B. Wilczek, Romanya Büyükelçisi Ion Pascu ile ABD eski Temsilciler Meclisi Üyesi Robert Wexler yer aldı. Musevi kökenli Wexler, ABD Başkanı Barack Obama'nın başkanlık kampanyası sırasında Doğu ve İsrail konularında danışmanlığını yaptı. Türkiye'deki Musevilerin dini lideri İshak Haleva da iftara katılan isimler arasındaydı.
Elçilere İngilizce Kuran
Yemek öncesi, oruç ve kardeşliğin faziletlerini anlatan Bakara Suresi 183. ayet, Al-i İmran Suresi 103. ayet ve Hucurat Suresi 13. ayet okundu, İngilizce tercümeleri ekrana yansıtıldı. İftara katılan elçilere ise anayasa değişikliği paketiyle ilgili bir kitapçık dağıtıldı. Ayrıca yabancı misyon şeflerine İngilizce Kuran hediye edildi. Yemeğin ev sahibi Ömer Çelik ve Başbakan Erdoğan konukları tek tek tokalaşarak uğurladı. Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed el Hüseyni el Şerif, Türkiye'de en uzun süreyle görev yapan elçi olduğu için iftar sonrasında bir konuşma yaptı. 2005'ten bugüne Ankara'da görev yapan Suudi Arabistan Büyükelçisi Gazze ve Filistin'e ilişkin sözleri nedeniyle Başbakan Erdoğan'ı övdü. El Şerif Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" sözlerini Türkçe söyledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.