'Yeni anayasa önemli bir tema'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, referandum öncesi İtalyan gazetesi La Repubblica'ya verdiği mülakatta "sonuç ne olursa olsun, sandıktan çıkan tercihi kabul etmek gerektiğini" vurguladı. Her zaman Türkiye'de anayasanın sivil otorite tarafından hazırlanması gerektiğini savunduğunu anlatan Gül "Bu pozisyonu savundum. Ülkenin siyasi gündeminin en tepesinde olan yeni anayasa önemli bir tema" dedi. Abdullah Gül, bundan sonra yapılması gereken konusunda ise "Hızlı bir biçimde AB müktesebatı ile uyumlu hale gelmek" diyerek görüşünü açıkladı. Gül, "Türkiye, AB'nin öne sürdüğü uyum talepleri ile ileri gidecektir" diye konuştu. SABAH, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün referandum öncesi İtalya'nın önde gelen gazetelerinden La Repubblica'ya verdiği mülakatı bugün eş zamanlı yayınlıyor. Cumhurbaşkanı'na yöneltilen sorular ve Gül'ün verdiği yanıtlar şöyle:

Bu referandumda söz konusu olan ne? Ülkenin demokratikleşmesi mi yoksa askerlerin yetkilerinin sınırlandırılması mı?
Bu soruyu iki bakış açısından analiz etmek lazım. Birincisi seçim kampanyasında tartışılanlar, diğeri ise referandumda Anayasa'nın oylanan maddeleri. Eğer birinci maddeyi gözönüne alırsak, neredeyse bir genel seçim kampanyası yapıldı. Çünkü siyasi partiler şimdi, elde ettikleri sonuçlara bakıyor ve birbirlerini eleştiriyor. Diğer bakış açısı ise metinlere ilişkin, yani değişime uğrayan maddeler.
Sizin bu konudaki değerlendirmeniz nedir?
Eğer maddeleri tek tek ele alacak olursak; Ombudsman'ın rolü, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Anayasa Mahkemesi üyelerinin kompozisyonu ve doğal olarak askerler ve siviller arasındaki ilişkilere dair maddeler. Bütün bu maddeler, Avrupa çerçevesine giriyorlar ve Türkiye'nin standartlarını Avrupa Birliği'ne uyarlamak talebine cevap veriyorlar.
Evet'ler önde gibi...
Sonuç ne olursa olsun, sandıktan çıkan tercihi kabul etmek lazım. Ben her zaman Türkiye'de anayasanın sivil otorite tarafından hazırlanması gerektiğini savundum. Bu pozisyonu savundum. Bu nedenle, ülkenin siyasi gündeminin en tepesinde olan yeni anayasa önemli bir tema.
Başbakan Erdoğan'ın muhafazakâr hükümeti ve milliyetçilerin destek çıktığı sosyal demokratların muhalefeti arasındaki seçim kampanyası kavgasının tonu zaman zaman aşırıya kaçmadı mı?
Bu, rekabeti yüksek ve kuvvetli bir kampanya oldu. Bazen söylenen sözler yaraladı ve hiç kimse böyle bir atmosfer içinde olmak istemez. Muhtemelen bizim sıcak Akdeniz ülkesinin doğasından gelen tabiatımız da etkili oldu.

Eğer 'Hayır'lar çoğunlukta olursa bazı unsurların, mesela aşırı milliyetçilerin ve Ergenekon denilen sistemin ardındaki karanlık ve darbeci başlarını yeniden çıkarma tehlikesi yok mu?
Yasalar var ve bu bir hukuk devleti. Her demokraside seçimler olduğunda, herhangi bir yoklamanın (konsultasyon) sonuçları kabul edilir. Bu kurallara uyulması gerekir.

Başbakan Erdoğan, bunun sadece bir başlangıç, reformlar için yeni bir hareket noktası olduğunu söyledi. Siz başbakanla beraber bu dönemin temel aktörleri oldunuz. Hükümetin zihnindeki reformlar hangileridir?
Şu an yapılması gereken hızlı bir biçimde "acquis communitaire" (AB müktesebatı) ile uyumlu hale gelmektir. Bugün bahsettiğimiz reform budur. Türkiye, AB'nin öne sürdüğü uyum talepler ile ileri gidecektir.