Pazartesi 11.10.2010 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 11.10.2010 16:48

HSYK'da istifalar

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, Kurul'un 17 Ağustos 2010 tarihinden beri fiilen çalıştırılmadığını ifade ederek, kendisi ile birlikte Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Keyman ve Ayşe Albayrak Doğan'ın görevlerinden ayrıldıklarını duyurdu.

ADALET BAKANLIĞI'NIN AÇIKLAMASI

İstifaların ve Özbek'in açıklamalarının ardından Adalet Bakanlığı bir açıklama yaptı. Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) 17 Ağustos 2010 tarihinden beri çalıştırılmadığı yönündeki açıklamanın, ''bugüne kadar yaşanan gelişmeler dikkate alındığında gerçeklerle bağdaşmadığını'' bildirdi.
Bakanlık, bazı kurul üyelerinin görev sürelerinin dolmasına sayılı günler kala açıklanan bu istifaların, 17 Ekimde yapılacak HSYK üyeliği seçimlerini etkilemeye yönelik olarak ve istifa eden üyelerin Yargıtay ve Danıştaydaki geleceğe dair birtakım beklentilerini gerçekleştirmeye yönelik girişimler olarak değerlendirildiğini belirtti.
Adalet Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, HSYK'nın bazı asıl ve yedek üyelerinin Yüksek Kurul üyeliğinden istifa etmeleri nedeniyle açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edilerek, şöyle denildi:
''Yüksek Kurulun 17 Ağustos 2010 tarihinden beri çalıştırılmadığı yönündeki açıklama, bugüne kadar yaşanan gelişmeler dikkate alındığında gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Şöyle ki Kurulun adli tatilde çalışmaya devam edilmesine ilişkin kararı, atama ve yetki kararnamelerinin görüşülmesine ilişkindir. 16 Ağustos 2010 tarihinde 1271 hakim ve Cumhuriyet savcısını kapsayan kararname tamamlanarak yayımlanmıştır. Yüksek Kurulun bazı üyelerinin taslakta olmayan çok sayıda öneri getirmeleri ve kapsamlı ilaveler yapmak istemeleri nedeniyle gerekli çalışmaları yapmak üzere, kararnamenin kalan bölümleri geri çekilmiş ve bu husus kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Diğer taraftan, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halk oylaması sonucunda Anayasa değişikliği kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Anayasaya 5982 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 19. maddeye göre, Kurul'un en az 15 üyenin katılımı ile toplanması zorunlu olup, mevcut üye sayısının toplantı yeter sayısına ulaşamaması nedeniyle bu tarihten itibaren Kurul toplantıları yapılamamıştır. Anayasanın bu açık hükmüne rağmen, 'toplantıların hukuka aykırı bir şekilde engellendiği' iddiası, hukuksal gerçeklikten uzak, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik bir yaklaşımdır.
Öte yandan, mevcut Kurul üyelerinin görev süreleri incelendiğinde Sayın Musa Tekin'in 5 gün sonra 16 Ekim 2010 tarihinde, Sayın Kadir Özbek'in 52 gün sonra 2 Aralık 2010 tarihinde, diğer üyelerin görev sürelerinin ise genel olarak 2012 yılı içerisinde sona ereceği görülecektir. Bazı Kurul Üyelerinin görev sürelerinin dolmasına sayılı günler kala açıklanan bu istifalar; 17 Ekim 2010 tarihinde yapılacak olan HSYK seçimlerini etkilemeye ve istifa eden üyelerin Yargıtay ve Danıştaydaki geleceğe dair birtakım beklentilerini gerçekleştirmeye yönelik girişimler olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, öne sürülen istifa gerekçelerinin tamamına yönelik Bakanlığımızca değişik vesilelerle basın açıklamaları yapıldığından, bu konulara ilişkin yeniden bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir.''
KADİR ÖZBEK NE AÇIKLAMA YAPMIŞTI?
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, düzenlediği basın toplantısında, Kurul'un bir süredir kamuoyunun gündeminde çok yoğun bir biçimde yer aldığını söylemişti. Hukukun toplum için olduğunu ve toplumla iç içe olduğunu söyleyen Özbek, şunları kaydetmişti:
''Sürekli tartışma konusu yapılması ve bu yolla yıpratılması, topluma, hukuka ve hukuk kurumlarına zarar vermektedir. Birinin her an hukukun koruması altında olduğunu hissetmeli, hukukun herkes için aynı ve tek olduğuna inanmalı, kurallar ve kurumlardan oluşan hukuk devletinde yaşamanın en temel hakkı olduğunu bilmeli ve bunun için de mücadele etmelidir. Hukuk kurumları ise bu süreçte kendilerine anayasa ve yasalarla verilen görevleri görev bilinci ve sorumluluğu içerisinde hukuk kurallarına göre yerine getirmek zorundadırlar. Bu bağlamda HSYK hiçbir önyargı ve hiçbir art niyeti olmadan anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde ve kanunların kendilerine verdiği yetkilerine sahip çıkarak görev yapmak amacını ısrarla ortaya koymuş olmasına rağmen, 17 Ağustos 2010 tarihinden itibaren fiilen çalıştırılmamaktadır.
Üzüntüyle ifade edelim ki bu husus Adalet Bakanlığına defalarca iletilmiş, sözlü ve yazılı başvurularla duruma resmiyet kazandırılmış, yapılamayan her toplantı için Kurulun seçimle gelen üyeleri tarafından tutanak tutularak durum ilgili makamlara iletilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir sonuç alınamamıştır.
Adalet Bakanlığı son olarak Adalet Bakanı imzasıyla göndermiş olduğu yazısında yeni oluşum tamamlanıncaya kadar mevcut HSYK'ya gündem yapılmayacağını, Kurul Başkanvekilliğine resmen bildirmiş bulunmaktadır. Bu süre içerisinde HSYK halen yürürlükte olan 2461 sayılı kuruluş kanunundan ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunundan kaynaklanan ve birçoğu ivedi olan, hiçbir görevini yapamadığı gibi bu ivedi işlerin adalet Bakanlığınca nasıl yürütüldüğü konusunda da hiçbir bilgisi bulunmamaktadır.
Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan ve 20 ayrı kuruluştan görüş istendiği bildirilen HSYK Kanun Tasarısının ön taslağının hazırlık çalışmaları sırasında kurulumuzun seçimle gelen üyeleriyle herhangi bir bilgi paylaşımında bulunulmadığı gibi taslak tamamlandıktan sonra bir iletişim kurulamamış, taslak hakkında görüşü istenen kuruluşlar arasında kurula yer verilmemiş, hatta kurulun bu taslak hakkında hazırladığı görüşlerini HSYK'nın kendi internet sitesinde yayınlanmasına da olanak tanınmamıştır.
Bizim bugün basın toplantımızı yapacağımızı açıkladıktan sonra yaklaşık 1.5 saat kadar önce HSYK'nın internet sitesine bizim yeni taslakla ilgili kurulun görüşlerinin eklendiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşü ile ben ve arkadaşlarım Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman ve Ayşe Albayrak Doğan, görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz.''

''SEÇİM GÜNÜNÜ BEKLEMEDEN AYRILMA KARARI ALDIK''

''Bugüne kadar neden bekledikleri'' konusuna da değinen Özbek, bugüne kadar hiçbir evrakı imzalayamadıklarını, hiçbir konuda görüşme yapamadıklarını ve hiçbir karar alamadıklarını yineledi. Özbek, ''Ancak, hep kararnamenin geri kalan kısımlarının getirileceğini bekledik, getirilmesi gerektiği konusunda Bakanlıkla sürekli yazışmalar yaptık. Ayrıca, çok önemli gördüğümüz günlük ve ivedi işlerin gündem dışı olarak getirilip, bir karara bağlanması gerektiği ve bu eksikliğin, gereğin tamamlanması icap ettiği için de görevimizi devam ettirmeye çalıştık. Fakat, maalesef bugüne kadar herhangi bir kurulun işlemi, kararı, benzer bir tasarrufu olmamıştır. Ayrılmamızın en önemli gerekçesi budur, arkadaşlar'' diye konuşmuştu.
Özbek, daha fazla beklemek istemediklerini ifade ederek, ''Bekleyip, 17 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek seçimden sonra gelecek arkadaşlarımızın buraya gelmesinden veya isimlerinin belli olmasından sonra ayrılmanın da bir takım polemiklere sebep olacağı, yeni oluşacak kadronun beğenilmediği veya onlarla uyumlu bir şekilde çalışılamayacağı şekilde bir takım değerlendirmeler yapılabilir endişesiyle seçim gününü beklemeden ayrılma kararı aldık'' demişti.
Kararlarının tamamen ''münferit'' olduğunu vurgulayan Özbek, ''Her bir arkadaşımız, bu yoldaki iradesini, düşüncesini kendileri ifade etmişlerdir. Bugün birlikte de bu kararın uygulanmaya konmasını uygun gördük'' değerlendirmesinde bulunmuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.