'Bir kişinin 25 yıl yönettiği ülkede kırılma yaşanır'

Lübnan'daki hükümet krizini çözmek için aktif diplomasi yürüten Türkiye, Irak ve Tunus'taki gelişmeleri de yakından izliyor. Önceki gün Bağdat'ta temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Tunus'taki siyasi sorunlarla Irak'ın iç dinamiklerini karşılaştırdı ve şu yorumu yaptı: "Tunus'ta olanlardan sonra, Irak'ın çabası daha da önemli hale geldi. Zira Irak'ta demokrasi deneniyor. Eğer bir kişi, 25 yıl bir ülkeyi yönetiyorsa, yanlış yaptığında kendisine sorumluluk ortağı bulamıyor. Sonunda bir sıkıntı çıktığında iş, iktidar değişikliğine, rejim değişikliğine kadar gidiyor. Büyük kırılmalar yaşanıyor. Oysa demokrasi, bu tür rejim zafiyetlerini ortadan kaldırıyor. İktidara gelenler, bir sıkıntı oldu mu, 'daha öncekiler yanlış yapmış' diyebiliyor. Kendisi de başaramazsa, seçimle bir diğeri iktidara geliyor." Lübnan'daki krizin bölgesel risklerine değinen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Şu anda Ortadoğu'da iki başarı öyküsü var. Biri Türkiye, diğeri Irak. Bir süre önce Irak'taki siyasetçilere şunu söylemiştim: 'Hükümet kurma sürecinde kendi içinizde çok sert müzakere yaptınız ama çatışmadınız. Bu, Ortadoğu siyasetinde başarı öyküsüdür. Lübnan'da hükümet krizi çıkma ihtimali var. Siz, Irak'ta hükümeti kuramazsanız Şii-Sünni çatışması başlayabilir ve iki krizi aynı anda çözemeyiz.' Şimdi haklı olduğumu onlar söylediler." "Irak'ı iliklerine kadar biliyoruz" diyen Davutoğlu, şunları söyledi: "Eskiden güçlü insani ilişkilerimiz yoktu ve Irak'ın içini bu kadar iyi bilmezdik. Bazı konular iç işlerine müdahale gibi düşünülürdü. Şimdi 'İyi ki Türkiye var. Çünkü barış geliyor' diye düşünülüyor." Davutoğlu'nun görüştüğü Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin, "Terör ortak sorunumuz" mesajı verdiği öğrenildi. Davutoğlu ise basın mensuplarına, "Güvenlikte merkezi hükümetin yapabileceği fazla bir şey yok. Konu açıldığında 'Tamam' diyorlar. Ama güçleri yetmiyor. Buna karşın kuzeydeki yönetimin tutumundaki değişim göz ardı edilmemeli." Türkmenlerin Irak siyasetindeki etkisine değinen Davutoğlu, şu bilgiyi verdi:"Türkmenlerin ilk defa 10 milletvekilleri var. Nüfusları 1.5 milyon civarında, Irak'ın yüzde 5'i. Ancak Meclis'teki temsilleri yüzde 10, Hükümet'teki temsilleri yüzde 7-8. Şimdi Türkmenlerin üstleneceği Cumhurbaşkanı Yardımcılığı için gelişme bekleniyor. Telafer'deki Sünni-Şii aşiretler arasında İstanbul'da 'Telafer Barış Yemeği' düzenleyeceğiz."

CAFERİ'DEN HEDİYE
Eski Başbakan ve Irak Ulusal İttifakı Başkanı İbrahim el Caferi, Davutoğlu'na hükümet başkanlığı deneyimlerini anlatan bir kitap hediye etti. Davutoğlu, "Caferi entelektüel kesimi temsil ediyor. Bize, beyin fırtınası şeklinde seminer yapmayı önerdi" dedi. Irak İslam Yüksek Konseyi Başkanı El Hekim için ise, "Irak siyaseti içindeki en genç ancak en olgun siyasetçi" diyen Davutoğlu, görüşmesini şu şekilde özetledi: "Kendisi ile Şiiliği, Sünniliği, teolojiyi konuştuk. El Hekim, Başbakanımızın Aşure Günü yaptığı konuşmadan övgüyle bahsetti. Bu konuşmayı çoğaltıp, Irak'ın 72 vilayetine dağıtmışlar. El Hekim'le, Basra- İstanbul arasındaki hızlı tren projesinden bahsettik. Bana, 'Bu tren Necef'ten de geçmeli' dedi. Ben de 'Eskiden İstanbul'u gezmenin bir adabı vardı. İstanbul'a gelen yabancılar, önce Eyüp El Ensari'ye selam verir, ondan sonra şehri gezmeye başlarlardı. Eğer demiryolu da Necef'ten geçmez ve selam vermezse, adaba aykırı olur' dedim. Çok memnun oldular."
Bugün Lübnan'a gidiyor
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dün Şam'dan döner dönmez ayağının tozuyla İran'ın yeni Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi'yi ağırladı. Lübnan Hızbullahı üzerindeki etkisi bilinen İran'ın Dışişleri Bakanı'nı apar topar Ankara'ya davet eden Davutoğlu bu sürecin İran için uluslararası topluma kendini kanıtlamak için iyi bir fırsat olduğu mesajını verdi. Davutoğlu bugün de tüm taraflarla görüşmek üzere Lübnan'a gidecek.