'Tedaviye ihtiyacı var'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik "hastaneye gitsin" şeklindeki sözlerine tepki gösterirken, Hizbullah'la partilerini ilişkilendiren açıklamalarına da "AK Parti'nin geçmişi bellidir. Tertemizdir, pırıl pırıldır, aktır" karşılığını verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, özel uçak "ANA" ile dün Ukrayna'ya gitti. Havaalanında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi:
SIRADAN BİR İDDİA DEĞİL: Benim üslubumu değerlendirenler kendi üsluplarını gözden bir geçirsinler. Ve ben bugüne kadar mümkün olduğunca hiçbir zaman hakaret yolunu seçmedim. Ama gerek şahsımı gerek partimi illegal örgütlerle irtibatlı göstermeye gayret ettikleri zaman benim onlardan isteyeceğim bir şey vardır. Bu hukukta kaidedir. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Böyle bir iddiayla bir genel başkan ortaya çıkar da bu iddiasını ortaya atıp ortaya bırakırsa istemem gereken bu iddianı ispat et. Çünkü bu sıradan bir iddia değil.
İSPAT EDECEK: AK Parti'nin geçmişi bellidir. Tertemizdir, aktır. Bu yüzden bu en azından bir densizliktir. İspat edemezse de alçaktır dedim. İspat edecek. İspat etme görevi onundur. Bunu defaatle yaptı. Adeta meslek edinmiş. Bakın söyledi bir daha konuşmuyor. Pası arkadaşlarına attı. Hadi söyle. Ne gibi ilişkiler var? Ne yapılmış? Bunu ortaya koy. Bunu ortaya koymadığı sürece hakkında ifade ettiğim bu sıfatlar ona tam yakışıyor. Eğer hastaneye gitmesi gereken biri varsa kendisidir. Kısa zamanda bir tedaviye ihtiyacı var. Gerekirse yargı yoluna başvurulur.
MUMCU CİNAYETİ FAİLİ MEÇHUL DEĞİL: (Kılıçdaroğlu'nun Mumcu cinayetinin aydınlatılması çabalarına hükümetin destek vermediği iddiası üzerine) Biz hemen hemen hiç faili meçhul yaratmadık. Bu tür olayların üzerine çok yoğun gitmek suretiyle bunları neticelendirmeye muktedir olduk. Zaman olmuştur 24 saat, zaman olmuştur 36 saatte netice aldık. Fakat 20 sene önce işlenmiş olan bir olay var, zanlı şu anda içerde. Bunu bir defa zaten faili meçhul kategorisine sokamazsınız. Bununla ilgili yargı niye kararını vermez. Budur ya da bu değildir demesi lazım. Yargı bunu ortaya çıkarması lazım. Bu da onun görevi. Diğer faili meçhullerl bizim dönemimizde konuşulmaya başlanmıştır, çok ciddi aramalar yapılmıştır. Fakat biz sipariş üzerine sürekli olarak bu tür şeyleri yapamayız. Yargıdan yürütmeye gelebilecek herhangi bir ikaz olduğunda hemen işin üzerine gideriz, yapılması gereken neyse yaparız.