Cumartesi 26.02.2011
Son Güncelleme: Cumartesi 26.02.2011

Kendi büyükelçiliğimize ulaşamadık

Marmaris'e feribotla getirilen Kanadalı çift ve arkadaşları, gördükleri yardımseverliği anlatırken hâlâ şaşkın: "Kendi büyükelçiliğimize günlerce ulaşamadık. Türkiye'nin Büyükelçisi 'Sizi yüzüstü bırakmayız' dedi ve üzerinden 24 saat geçmeden naklettiler"

Libya'dan gelen ilk feribotlar Orhan Gazi ve Osman Gazi'nin yolcuları arasında sadece yurttaşlarımız değil 12 ülkeden 59 kişi de vardı. Bunlardan çoğu Marmaris'e indikten sonra Ankara ve İstanbul'a hareket ettiler. Tek tük kalanları bulmak için hayli otel motel gezdim ve sonunda onları buldum. Onlar kim mi? Buyurun okuyun kimlermiş. George Suchomel. 61 yaşında Kanadalı bir işadamı ve üst düzey yönetici. Eşi ve arkadaşıyla Orhan Gazi Feribotu'nun yabancı konukları arasındaydı. Macerasını ve ülke insanımıza şükranlarını bakın nasıl dile getiriyor:
Bizde geçmiş olsun derler. Şimdi daha önem kazandı bu söz. Bizde de "Mucize Türkler" diyecekler artık. Ülkemde bu lafı ben yayacağım.
Anlatın o mucizeyi bana. Sadece Türkleri değil ben ve eşimi, arkadaşlarımı ve gemide gördüğüm kadarıyla pek çok farklı ulustan insanı kurtardılar.
Kanada elçiliği ya da konsolosluğu kanalıyla çıkamadınız mı Libya'dan? Günlerce uğraştım telefonla bile ulaşamadım elçiliğimize. Ya kapalı ya çalıyor ama telefon açılmıyor. Bir Türk firmasına müşavirlik yapan ofisin başındayım. Oradaki Türk mühendis gençlerle iyi dostuz. "Biz sana yardım ederiz, Türk elçiliğine götürelim konuş" dediler, gittim konuştum.
'BİZE YERLERİNİ VERDİLER'
Ne dedi size büyükelçimiz? Çok kibar, ilgili karşıladılar. İkramlar yaptılar. 45 dakika kadar dikkatle dinledi beni sayın büyükelçi. "Elbette önceliğimiz kendi vatandaşlarımızda ama sizi de yüzüstü bırakamayız" dedi. Eşim ve bazı arkadaşlarımın adlarını, adreslerini aldı. 24 saat geçti geçmedi aradılar ve limana naklettiler bizi. Müthiş bir kalabalık vardı. O kalabalıkta bile Türklerin çoğu bize yerlerini verebileceklerini söyledi; kulaklarımıza inanamadık. Mucize bir millet, muhteşem insanlarsınız gerçekten de.
Ne kadar süredir Libya'dasınız? Olayları öngörmüş müydünüz? 1 yıldır oradayım. Bazı belirtiler vardı ama bu noktaya gelineceğini kimse tahmin etmiyordu. Kaddafi'yle hiç yüz yüze gelmedim ama sert bir adam olduğunu iyi biliyordum. Olaylar başladığında yaralılardan bazıları evimize sığındı. Eşim onlara ilkyardım yaptı. Yaralarını temizledik, yemek verdik. Sonra baktık bizim bölgelerimize doğru büyüyor olaylar, endişelendik. Ayrılma kararı aldık. Benim bir çocuğum, bir de torunum var. Akşam saatlerinde hep oyunlar oynarlar baba oğul. Fakat bizim durumumuza endişelenip televizyon karşısına geçmişler. "Bakalım büyükbabam nasıl" derken gemiden iniş görüntülerimizi vermiş BBC. Orada tesadüfen beni görünce sevinç çığlıkları atmış torunum.
'KADINLAR DAHA CESURDU'
Sonra eşi Mila Vyskoccilova ile konuşuyorum:
Kadınlar daha metin olur savaş koşullarında derler. Sizin duygularınız nasıldı? Ben Çek asıllı Kanada vatandaşıyım. Aslında biraz ürkek insanım ama nedense bu süreçte hiç korkmadım. Türkler bize yardım eli uzatınca çok mutlu olduk. Gemide bazı anne ve çocuklarla tek kelime anlaşamadan gözlerimizle bakışarak sarıldık ağladık sevindik. Türk kadınları pek çok erkekten daha cesur bunu gözümle gördüm. Bakın bu yanımdaki de çok yakın aile dostumuz ve eşimin yardımcısı Vostech Halfar. Almanlar da Kanadalılar gibi çok ağırkanlı davrandılar. Refleks gösteremediler. Türkiye çok seri ve mantıklı hareket etti. Kendimizi yolcu listesine yazdırdıktan sonra Vostech'in de bizle gelip gelemeyeceğini sorduk. Baktık ki kontenjanda ona da yer açtılar sevincimiz çok arttı.
'KALANLARA ÜZÜLÜYORUZ'
Shindler'in Listesi filmine benzedi biraz. Gemiye giren her yabancı bir Türk'ün eksik gelmesi demek. Onca yabancı arasında da seçilecek isimlerin listesini yapmak zor karar. Çok haklısınız. Güç bir durumdu. Geldik diye sevinip, orada kalanlara üzülüyoruz. Genç güzel bir İngiliz olan Sara da katılıyor sohbetimize. Diyor ki: Daha olayların ilk günü patronum George ülkeden ayrılmam gerektiğini söyledi. Tam olarak ne demek istediğini kavramam için uçakla döndüğüm İngiltere'de haberleri seyretmem yetti. Çok mutluyum ki hem George hem de sevgili eşi Mila'yı Türk gemileri kabul etmiş. Onları karşılamak için hemen Türkiye'ye geldim. Moralimiz düzeldi. Hepimiz siz Türklere teşekkür borçluyuz. Bunu kimse yapmaz kolay kolay.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.