Çerkez ünlülerin anadil yorumu

Anadilini kaybetmek, bu hayatta yarım kalmaktır
Gülcan Altan (Müzisyen): Dünya müzikleri ile uğraşan bir müzisyen olarak, dillerimizin UNICEF'in Kaybolmakta Olan Diller Atlası'nda üst sıralarda yer alması beni çok üzdü. Bunun kültür açısından büyük bir felaket olduğunu düşünüyorum. Müzik ve sanatın insanlar arasında iletişimi sağlayan en önemli yol olmasından hareketle Adigece ve Abhazca şarkılar söylemek istedim. Böylece bu dilleri hayatlarında hiç duymayan insanlara aktarabiliyorum. Kaybolma riski altındaki bütün dilleri gelecek nesillere aktarabilmek ancak sanatla mümkün. Ben anadilini kaybetmenin hayatta yarım kalmak olduğunu düşünüyorum. Bence en büyük zenginlik, birçok kültürü barındıran bir devlet olmaktır.

Kültürümü çocuklarıma aktarmayı çok isterim
Sinemis Candemir (Oyuncu): Anadillerimizin kaybolmakta olması beni çok üzüyor. Örneğin annem Kabarteyce konuşuyor ama ben konuşamıyorum, yalnızca anlayabiliyorum. Hem dilimizi hem de kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarmak istiyorum. Bu nedenle anadil eğitim-öğretimi taleplerine çok olumlu bakıyorum. Dünyada halkların kültürel kimlikleri kayboluyor. Ama farklılıkları korumalıyız. Örneğin bizde kadın-erkek ilişkileri pek çok kültüre göre çok daha rahattır. Düğünlerimiz, eğlencelerimiz günlerce sürer. Ayrıca yıllarca okullarda İngilizce, Almanca gibi dilleri öğrendik. Kendi ana dillerimizi de en azından seçmeli ders olarak öğrenmemiz çok faydalı olur.
Kürtler asırlardır burada bizse Kafkaslar'dan geldik
Sinan Albayrak (Oyuncu): Biz bu ülkeye misafir olarak geldik. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye bizi zor zamanlarımızda himaye etti. Çerkez kimliğimizden dolayı ne ben, ne babam, ne de dedem ciddi bir ayrımcılık yaşadık. Dil eğitimi talebini çok gerçekçi bulmuyorum. Çocuklarına dil eğitimi vermek isteyen aileler dernekleri tercih edebilir. Yine de 12 Mart'taki yürüyüşü "varlığımızı göstermek ve hatırlatmak" imkânı sağladığı için destekliyorum. En büyük problem birlik olamamamız. Daha Çerkez Sürgünü'nü anlatan bir film bile çekemedik. Diğer yandan hak talepleri için Çerkezleri Kürtlerle kıyaslamak doğru olmaz. Çünkü biz bu topraklara Kafkaslar'dan geldik, Kürtlerse yüzyıllardır bu topraklarda...

Dünyada, hapishanesi olmayan tek halk biziz
Nazan Şoray (Oyuncu - şarkıcı): Çerkezler çok ilginç bir halktır. Dünyada hapishanesi olmayan tek halkız, çünkü gururlu yapımız gereği hapse düşmektense ölmeyi yeğleriz. Ancak çok acılı bir geçmişimiz var. Dedelerimiz Kafkasya'dan sürülerek Türkiye'ye geldi. Hatta bazı ailelerde anne ve çocuklar ayrı gemilere bindirilip birbirlerini kaybettiler. Türkiye'ye gelen Çerkezler, Cumhuriyet'in her aşamasında büyük hizmetlerde bulundular. Ancak gelişen dünyada dilimiz, kültürümüz kayboluyor. Ubıhça dili Türkiye'de yok oldu. Oysa kültürler zenginliğimizdir. Bu yüzden yapılan çalışmaları destekliyorum. Derneklerde çalışmalar yürütülse de bu çalışmalar yetersiz kalıyor.

İkinci miting 17 Nisan'da İstanbul'da...
Çerkez Hakları İnisiyatifi'nin ikinci mitingi, 17 Nisan tarihinde, İstanbul Kadıköy'deki İskele Meydanı'nda düzenlenecek. Miting hakkında bilgi veren inisiyatifin sözcüsü Kenan Kaplan, "Tüm Çerkez halkını ve Çerkez dostlarını saat 13.00'te başlayacak mitinge bekliyoruz. 5-10 bin kişi arasında katılım olacağını tahmin ediyoruz. Yeni anayasa yapım sürecinde de Çerkezlerin yoğun olarak yaşadıkları şehirlerde yeni mitingler düzenleyeceğiz" diye konuştu.