CHP: Bu il benim kalem AK Parti: Kaleyi alacağız

Tekirdağ denince aklıma çocukluğumdaki yaz tatili anılarım gelir. Tekirdağ'ı hep temiz denizi, sahili ve Trakya insanının kendine has sıcaklığıyla hatırlarım. Tabii Tekirdağ da zaman içersinde çok değişti. Eskiden tarım ve turizm beldesi olarak bilinen Tekirdağ artık bir büyük sanayi şehri. Her yıl 20 bin göç aldığı söyleniyor. Haliyle bu da sorunları beraberinde getiriyor. Şehirde kaldığım iki gün boyunca hem siyasetçilerdin hem de halkın nabzını tutmaya çalıştım. Edindiğim ilk izlenim taşra insanının büyük şehirlere göre yaşadıkları yerin sorunlarının daha çok farkında. Hiç abartmıyorum sokakta poğaça satan dede de, bakkal da siyasetçilerle aynı cümleleri kuruyorlar. En çok Ergene nehrindeki çevre kirliliğinden, çarpık sanayileşmeden, göç dalgasından, Türkiye'nin en verimli tarım alanlarının yok edilmesinden şikayetçiler.

SEÇİM LOTOSU
Asıl ilgimi çeken ise Tekirdağ'da seçime katılan bütün partilerin sorunlar ve çözüm önerilerinde aynı fikirde olmaları. Sıra iktidar partisinin icraatlarını değerlendirmeye gelince büyük bir ayrım yaşanıyor. MHP ve CHP'li milletvekili adayları, Tekirdağ'ın Türkiye'de en çok vergi veren ilk 10 ili arasında olmasına rağmen devletin yatırım yaptığı iller sıralamasında 60. sırada olduğunu söylüyorlar. AK Parti kanadı ise tam tersini: "Bizimle birlikte yatırım arttı, şehir kendine geldi." Dikkatimi çeken bir diğer nokta ise halkın CHP ve MHP'nin milletvekili listelerinden memnun olup, AK Parti'nin aday sıralamasından şikayetçi olmaları. Temayül yoklamalarında üst sıralarda yer alanların aday sıralamasında altta kalmasını dezavantaj olarak görenler var. AK Parti'liler ise milletvekili sıralamasında memnunlar. Devletin yaptığı yatırımlara ve anketlerden çıkan sonuçlara çok güveniyorlar. Gelelim seçim lotosuna... CHP'liler çok iddialı en az dört milletvekili diyorlar. MHP'nin beklentisi iki milletvekili. AK Parti'liler ise CHP'yi geçeceklerine inanıyorlar. Peki, sokaktaki vatandaş? Halkta ise CHP 3, AK Parti 2, MHP 1 diyenler çoğunlukta.