Zerre kadar onurun varsa açıkla

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün önce Çorlu'da daha sonra da Lüleburgaz'da düzenlenen mitinglerde halkla buluştu. YGS'deki şifre iddiaları ile ilgili olarak savcılığın takipsizlik kararı verdiğini Lüleburgaz'da öğrenen Erdoğan, hükümete şifre iddiaları üzerinden yüklenen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na meydan okudu. Savcının soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verdiğini belirten Erdoğan, bir bakanın YÖK'e mail göndererek torpil istediği iddiaları ile ilgili olarak "Ya sende zerre kadar onur varsa, bu kadar ağır konuşuyorum, çıkarsın bu hükümetin o bakanını açıklarsın" dedi. Erdoğan şu mesajları verdi:

BAKAN TORPİLİ
(Kılıçdaroğlu'nun YGS'de bakan torpili iddiaları) Geçen akşam çıkmış televizyon programında YÖK'ü kaldıracağım diyor. Aynı programda yarım saat sonra toplanan harçları YÖK'e aktaracağım diyor. Değerli kardeşlerim bakınız YGS, YGS diye tutturdu. Dedik yargıda biz bunun takipçisiyiz. Burada bir yanlış, bir suistimal varsa üzerine gideriz. Bu gün yargı kararını açıkladı. Takipsizlik kararı verdi. Ne oldu. Vaka ortada. Bunu da geç. Tuttu diyor ki YGS'ye bir bakan bir mail göndermiş ve bu mail ile yeğenine oradan torpil yapmak istemiş. Ya sende zerre kadar onur varsa, bu kadar ağır konuşuyorum, çıkarsın bu hükümetin o bakanını açıklarsın. Ve o bakanı bu başbakan orada bir dakika tutarsa sen her sözü söyleyebilirsin.
Ama açıklayamıyor. Niye bütün hayatı iftiralarla dolu. İftiralarla. Bakın ne diyorum. Eğer böyle bir bakan var da eğer orada onu bu Tayip Erdoğan bir dakika tutarsa, partisinde tutarsa o bakanı... Çünkü ne Bahçeli'yim, ne şuyum ne buyum. Tutmam. Bizim partimizin adı AK Parti.
Temiz siyaset sözü vererek geldik. Benim bir bakanım bunu yapamaz. Bu güne kadar bazı bakanlarımla alakalı atılmış adımlarım varsa bunun birçok gerekçeleri vardır. Ve birçoğu da bu gün milletvekili adayı olmadıysa bir çok nedenleri vardır. Milletvekillerim için de aynı şey ortada.

ERGENE'Yİ KURTARACAĞIZ
Şimdi peşindeyiz birkaç gün içersinde büyük ihtimalle o iftirasının da altında kalacak. Çünkü benim İstanbul büyükşehir belediye başkanım için de söyledi dedi ki 'yolsuzluk dosyaları var. Dedik ki varsa açıkla bilelim. Seçim kampanyası boyunca Kadir beyle ilgili bir dosya açıklayamadı. Sadece iftira at tutmazsa iz bırakır. Tutturamadı.
(Ergene Nehri'nin temizlenmesi) Ergene üzerindeki belediyelerin tamamı CHP'li ve bu belediyelerde arıtma tesisi diye bir şey yok. Atık sular aynen nehre akıyor. Halbuki bu görev belediyelerin görevidir. DSİ'nin değil. Bir televizyon programında izleyince Veysel Bey'le görüştüm. Her ne kadar yasa böyle diyorsa da DSİ olarak el atacağız. Ve Ergene'yi bataklıktan pislik olmaktan kurtaracağız. Çorlu'da da Erdoğan, şu mesajları verdi:
'AK Parti ne veriyorsa ben daha fazlasını veriyorum' diye konuşuyorlar. Orada da milli şef değişti. Şimdi milli şef başka, kim olduğunu anladınız değil mi? O da 'Özal ne veriyorsa, ben 5 fazlasını vereceğim' diyordu.
İkide bir yolsuzluk, yolsuzluk diyorlar. Varsa çıkarın, verin yargıya. Bunların 'Allah bir' dediğine inanın, çünkü Allah birdir. Bunun dışında sözlerine inanmayın.

BAŞÖRTÜSÜ SİTEMİ
Erdoğan, Edirne Selimiye Meydanı'nda düzenlenen mitingde ise "Biz partizanlık yapanlardan, şehirleri, bölgeleri birbirinden ayrı gayrı tutanlardan değiliz'' dedi. Erdoğan eğitim alanındaki çalışmaları anlatırken konuşmasını bölen başörtülü üniversite öğrencileri, başörtüsüyle üniversiteye giremediklerini söyledi. Bunun üzerine Erdoğan "Halloldu zaten giriyorsunuz derslere. Burada almıyorlar mı sizi derse? Ciddi mi diyorsunuz"diye karşılık verdi. Erdoğan'ın bu sırada sinirlendiği görüldü.
Mesut ER- Erdem ESEN-Gökhan EVERGEN- Hasan AY / SABAH