Habur'dan gelenlere 20 ay hapis cezası

Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, terör örgütü PKK'nın 30 yıldır binlerce kamu görevlisinin şehit olmasına ve çok sayıda sivilin ölümüne sebep olduğunu hatırlattı.
Habur'da güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra serbest bırakılan ve konvoy halinde Diyarbakır'a gelen 34 kişiden 17'si daha sonra İHD Diyarbakır Şube Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenlemişti. PKK'lılar, terör örgütü elebışısının cezaevindeki koşullarını protesto ederek, Öcalan'ın Kürt halkının siyasi iradesi olduğunu savunmuştu. Bunun üzerine haklarında terör örgütü propagandası suçlamasıyla açılan davanın duruşması Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuksuz yargılanan sanıklar duruşmaya katılmadı.
Duruşmada iddia makamı esas hakkındaki görüşünü belirterek, terör örgütü PKK'nın Türkiye ve dünyada terörist bir örgüt olarak kabul edildiğinin altını çizdi. Terör örgütünün Türkiye'de 30 yıldır binlerce kamu görevlisi ve masum insanın ölümüne neden olduğunu belirten savcı, sanıkların da, bu eylemi gerçekleştiren terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın, cezaevi koşullarının ağırlaştırıldığı iddiaları üzerine basın açıklaması yaptığını hatırlattı. Savcı, sanıkların Öcalan'ın örgütün müzahir tabanı, sempatizanları ve Kürt halkı arasında sürekli gündemde tutulmasını, görüş ve düşüncelerinin toplum içerisinde yaygınlaşmasını, derinleşmesi ve kökleşmesini sağlamaya yönelik basın açıklaması yaptıklarını kaydetti. Savcı sanıkların 'Terör örgütünün propagandasını' yapmak suçundan her birinin 7.5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istedi.
Mahkeme heyeti, 17 sanığı önce 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçlarından 2'şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Daha sonra, 'sanıkların geçmişleri, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerini' göz önüne alarak verilen cezayı 1'er yıl 8'şer aya indirdi.
Sanıklardan Hüseyin İpek, Mehmet Şerif Gençdal, Fatma İzer, Bülent Aka, İsmail Ayas, Nizar Buldan, Bülent Aka, Hamiyet Dinçer, Gülbahar Çiçekçi Mahmur kampına geri dönmüşlerdi. Sanıklardan Ayşe Kara, Zehra Tunç, Sisin Yaman, Abdullah Yaman, Nurettin Turgut, Elif Uludağ, Mustafa Ayhan ve Hüseyin İpek ise 'örgüt üyesi' suçlamasıyla tutuklanmışlardı.