Salı 29.11.2011 00:00
Son Güncelleme: Salı 29.11.2011 23:44

Bedelli zafiyete yol açmayacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bedelli askerlik uygulamasının bakaya sayısındaki artış nedeniyle hayata geçirildiğini belirterek, "Bedelli askerlik bugün için hükümetimizin temennisi olmaktan ziyade, Türkiye'nin mevcut şartları gözetildiğinde bir mecburiyet haline gelmiştir" dedi. Erdoğan, getirilen yaş sınırlaması ile bedelli askerlik uygulamasının, Türkiye'nin terörle mücadelesinde zafiyete yol açmayacağına da vurgu yaptı.
Başbakan Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında geçtiğimiz hafta partisinin Grup toplantısında açıkladığı ve sonrasında TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabul edilen Bedelli Askerlik Yasa Tasarısı'na değindi. Erdoğan, bedelli askerliğin kamuoyunda uzun yıllardan beri beklendiğinin altını çizerek bedelli ve dövizle askerlik uygulamalarının şartlarını anımsattı. Bedelli askerliğin daha önce üç kez olmak üzere, 1987, 1992 ve 1999 yıllarında çıkarılan kanunlarla yürürlüğe konulduğunu da sözlerine ekleyen Erdoğan, "Esasen, bu ay içinde yaptığımız düzenleme, uzun zamandır bizim hükümetimizin gündemindeydi. Ancak, bu uygulamayı hayata geçirebilmek için ülkemizin içinde bulunduğu durumla, kamuoyundaki beklentilerin, taleplerin örtüştüğü bir dönemi bekliyorduk" dedi.
ZAAFİYETE YOL AÇMAYACAK
Erdoğan, ilgili kurumlarla yapılan istişareler neticesinde, mevcut asker sayısı ve asker potansiyeli de dikkate alınarak, bedelli askerlik için gerekli şartların oluştuğuna kani olduklarını sözlerine ekleyerek şöyle devam etti:
"Keza, bedelli askerlik bugün için hükümetimizin temennisi olmaktan ziyade, Türkiye'nin mevcut şartları gözetildiğinde bir mecburiyet haline gelmiştir. Bakaya sayısındaki artış, yaptırdığımız anketler, kamuoyu yoklamaları, ilgili kurumlarla yaptığımız istişareler, bedelli askerlik uygulamasının artık kaçınılmaz olduğuna işaret etmektedir. Nitekim, Meclis'te bu konuda büyük oranda bir uzlaşma oluşmuş, muhalefet partileri de bu konuda teklifler hazırlamış ve sunmuşlardır. Şunu temin etmek isterim; getirdiğimiz yaş sınırlaması dolayısıyla Bedelli Askerlik uygulaması, kat'i surette Türkiye'nin terörle mücadelesinde zafiyete yol açmayacaktır; askerlik ve güvenlik hizmetlerinin aksamasına neden olmayacaktır. Bedelli Askerlikle ilgili hazırladığımız kanun tasarısına koyduğumuz bir madde ile, Bedelli Askerlik uygulamasından elde edilecek geliri, şehit yakınlarına, gazilere, özürlülere, muhtaç erbaş ve er aileleri ile; Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, Jandarma Genel Komutanlığı'na, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ve emniyet hizmetleri sınıfına mensup vazife malullerine yönelik, sosyal hizmet ve faaliyetlerinin finansmanına aktarıyoruz."
"HERHANGİ BİR BÖLGEDEN DAHA DEĞERLİ"
Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında Tunus'ta başlayan, ardından Mısır'da, Libya'da, Yemen ve Suriye'de devam eden değişim ve dönüşüm rüzgarına da değindi. Bölgedeki anti-demokratik yönetimlerin, kendi halklarının demokratik talepleri doğrultusunda bir bir tasfiye olduğunu belirten Erdoğan, "Bölgedeki hiçbir yönetimin, halktan gelen bu meşru taleplere sırtını dönmesi; bu talepleri görmezden gelmesi, yok sayması mümkün değildir.Diktatörlerin ardından yönetimi devralmış geçici yönetimlerin de bu süreci geciktirmesi söz konusu olamaz" dedi.
Mısır'da Tahrir Meydanı'nda yeni kabineye yönelik kitlesel gösterileri hatırlatan Erdoğan Mısır'daki Yüksek Konsey'in insan hakları noktasındaki beklentileri karşılamasını ve daha fazla kan dökülmeden bu süreci başarıyla yönetmesini arzu ettiklerini sözlerine ekledi. Erdoğan, "Biz Mısır'dan artık olumsuz haberler almak, olumsuz haberler duymak istemiyoruz. Günümüzde dünyadan izole bir şekilde yönetilerek, kendini dünyaya kapatarak, vesayet rejimlerini muhafaza ederek saygın ve güçlü bir konum elde etmek mümkün değildir. Bu bakımdan bizler bölgemizde çok güçlü bir şekilde, barışı, istikrarı, dayanışmayı ve demokrasiyi savunuyoruz. Bölgemizdeki sorunların çözümü halinde, sadece Türkiye'nin değil, bölgedeki tüm ülkelerin kazanacağını, çok güçlü şekilde ifade ediyoruz. Türkiye olarak yaşadığımız tecrübeden, sahip olduğumuz birikimden, elde ettiğimiz kazanımlardan Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin de istifade etmesini istiyoruz. Zira bu bölge, bizim için dünyanın herhangi bir bölgesinden daha değerlidir" diye konuştu.
"PETROL KUYULARI DEĞİL KAN VE GÖZYAŞI GÖRÜYORUZ"
Başbakan Erdoğan "Türkiye'nin eksen kayması yaşadığı' yönündeki eleştirileri de hatırlattığı konuşmasında şunları kaydetti:
"Biz, Bağdat derken, Kudüs derken, Gazze derken, Bingazi, Trablus, Sirte derken, birileri gibi petrol kuyularını görmüyor, tam tersine orada akan kanı, orada dökülen gözyaşını görüyoruz. Sesimizi yükseltmemizin yegane nedeni budur. Bizim, Suriye'deki olaylar karşısındaki tavrımızın belirleyici unsuru da, altını çizerek söylüyorum, sadece ve sadece insani kaygıdır. Yüzyıllar boyunca beraber yaşamış, birbirini kardeş bilmiş bu tür halkların, zulüm ve baskı altında inlemesine asla göz yummayız! Dünyayı doğru okuyamayanlar, bölgemizdeki gelişmeleri hakkıyla değerlendiremeyenler, kendi küçük dünyalarında hapsolmuş kişilerdir. Bu çevreler, vaktiyle haksız bir şekilde 'Türkiye eksen kayması yaşıyor' diye eleştiriyorlardı. Hükümetimize bu yakıştırmaları yaptılar. Oysa bu çevreler Türkiye'nin 50 yıllık Avrupa Birliği tarihimizdeki en büyük adımı atanın, tam üyelik müzakerelerini başlatanın bizim iktidarımız olduğunu görmüyorlar, göremiyorlar. Ortadoğu'ya, Asya'ya sırtını dönmüş, Afrika'nın, Latin Amerika'nın haritada olduğunu bile unutmuş bir Türkiye'yi, bütün dünyayla ticaret yapar hale getirenin, bütün dünyayla dostça ilişkiler kuranın da bizim iktidarımız olduğunu görmüyorlar. Türkiye'yi 26'ncı sıradan alıp dünyanın en büyük 17'inci ekonomisi haline getirenin de yine bizim hükümetimiz olduğunu kabul etmek istemiyorlar. Bu çevreler Türkiye'nin eksen kayması yaşamadığını, tam aksine istikrarlı, tutarlı bir biçimde eksenini genişlettiğini, komplekslerinden arındığını, dünyaya açıldığını, komşu ülkelerle, bölge ülkeleriyle ve dünyanın geri kalanıyla dostça ilişkiler geliştirdiğini kabul etmek istemiyorlar. Bugün de bölgemizdeki gelişmeleri doğru okuyamıyorlar."
"SESSİZ VE TEPKİSİZ KALARAK SEYREDEMEYİZ"
Suriye'de Türk Bayrağı'nın yakılarak Türk Büyükelçiliği'ne saldırı düzenlenmesinin ardından gerilen iki ülke ilişkilerine yönelik mesajlarını da yineleyen Erdoğan 9 yıllık süreçte Suriye ile çok iyi ilişkiler tesis ettiklerini ancak Suriye yönetimine, reformlar konusunda, demokrasi konusunda, insan hakları konusunda her türlü eleştiri, her türlü öneriyi iletmekten de kaçınmadıklarını kaydetti. Erdoğan, "Ne yazık ki, Suriye yönetimi, reformları yapmakta, verdiği sözleri tutmakta isteksiz ve samimiyetsiz davrandı.Bunun da ötesinde, Suriye'den yükselen muhalefet, insanlık dışı yöntemlerle, kan akıtılarak bastırılmak istendi. Suriye, ne Türkiye'ye, ne Arap Ligi'ne, ne de dünyaya verdiği sözleri tutmamış; söz vermiş ama gereğini yerine getirmemiştir. Biz, bölgesel barış ve istikrar adına, Suriye'nin bir an önce iç barışa kavuşmasını arzu ediyoruz. Bütün çabalarımız, bütün çağrılarımız, Suriye'nin ve Suriye halkının huzuru ve refahı içindir. Suriye ne kadar huzurlu olursa, Türkiye de o kadar huzurlu olur. Keza, Suriye'de yaşanan durum, Suriye'de meydana gelen dram sadece, birilerinin söylediği gibi, Suriye'nin iç meselesi olarak okunamaz, okunmamalıdır Böylesine içli dışlı olduğumuz, böylesine organik bağlarımızın, sosyal bağlarımızın olduğu bir ülkede meydana gelecek her türlü gelişmeyi, elbette sessiz ve tepkisiz kalarak seyredemeyiz" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.