Pazar 05.02.2012

Münih zirvesinde Esad pazarlığı

Münih'teki güvenlik zirvesinde Batılı liderler Suriye'de Esad'a karşı ortak tavır istedi. ABD ile Rusya arasında restleşme yaşanırken Clinton ve Davutoğlu, Suriye'ye uluslararası bir müdahaleyi de içeren yeni bir tasarı için uzlaştı

BM Güvenlik Konseyi'nin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a karşı Rusya' ve Çin'in vetosu nedeniyle karar alamamasının ardından Humus'ta 345 sivil öldürülürken, Münih Güvenlik Konferansı, Suriye zirvesine dönüştü. ABD ile Rusya arasında Suriye konusunda restleşme yaşandı. New York'ta Suriye için toplantı başladığı sırada Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile bir araya geldi ve uluslararası bir müdahaleyi de içerecek yeni bir tasarının BM'ye sunulmasında anlaştı. Davutoğlu, konferans sırasında ayaküstü Lavrov'la da görüştü ve şu hatırlatmada bulundu: "Daha dün Humus'ta 300 kişi öldü. Rusya ne yapmak istiyorsa ortaya koymalı. BM'den doğru karar çıkmalı ki doğru mesaj verilsin." Bu görüşmenin ardından Lavrov ve Clinton, Suriye'ye yönelik BM tutumunu belirlemek üzere buluştu. Tasarıdan 'Esad'ın yönetimi bırakması, 7'nci maddeye atıf ve insan haklarına yönelik ifadeler'in çıkartılmasına karşın iki bakan uzlaşamadı. İki bakan, Rusya'nın bir kez daha veto etmesi halinde Esad'a karşı ilk tasarıdan çok daha sertinin Konsey gündemine getirilmesinde anlaştı.Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından Clinton kameraların karşısına geçip Lavrov'a, " Eger veto ederseniz bu işin sonu iç savaş" uyarısında bulundu ancak tam bu sırada Rusya veto kartını Çin ile birlikte kullandı. Clinton'un New York'taki karardan habersiz olduğu ortaya çıktı. Davutoğlu haberi Kosova Cumhurbaşkanı ile görüşmesinde aldı. Ardından İsveç Dışişleri Bakanı Bildt ile görüşmesinde de Avrupalı meslektaşına New York'tan gelen haberi iletti.

RUSYA'NIN YORUMU

Lavrov konferansta yaptığı konuşmada, Suriye Devlet Başkanı Esad'a destek vermediklerini belirtip, Moskova'nın tutumunu şöyle anlattı: Suriye'de silahlı gruplar da halka karşı şiddet uyguluyor, sadece Suriye hükümeti değil. BM'de hazırlanan tasarı askeri müdahaleyi dışlamıyor. Buna karşın yaptırımlar yer almıyor. Suriye'deki hükümet birliklerinin silah bırakmasını öngörüyor, diğer silahlı grupları kapsamıyor. Bu iki konuda değişiklik yapılırsa tasarı ümitsiz değil. Rusya'nın Suriye'ye silah satışı bölgedeki dengeleri bozmuyor ve uluslararası yasalara da aykırı düşmüyor." ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise Konferans'taki konuşmasında, Esad gibi zorbalara karşı ABD-Avrupa işbirliğinin güçlenmesini istedi. Clinton, "Şam'daki zorba kendi halkına karşı gaddarlaştıkça ABD ve Avrupa omuz omuza durmalı" diye konuştu. Suriye'deki olaylarla ilgili Şam Büyükelçisi Ömer Önhon'dan bilgi alan Davutoğlu "Bir günde 300 insanın hayatını kaybettiği, yüzlerce insanın yaralandığı bir konjonktürde bu konuların BM gündeminde bu bilinç ve kaygıyla ele alınması lazım " dedi. Türkiye'nin insani trajedinin yaşandığı tüm ülkelere yardım etmek gibi bir devlet geleneğine sahip olduğunu ifade eden Davutoğlu, "İnsani trajedi yaşayan kardeşlerimize ister Balkanlar'dan, ister Kafkaslar'dan, ister Ortadoğu'dan olsun, hangi komşumuzdan gelirse gelsin, her zaman kucak açtık. Bu Bosna savaşında böyle oldu. Irak'ta Saddam'ın baskısından kaçan Kürt kardeşlerimizde böyle oldu. Bugün Suriye için de aynı şey geçerlidir" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DEKİ RADAR SİSTEMİ GEREKSİZ"
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye'ye kurulan radar sisteminin gereksiz olduğunu söyledi. Lavrov, ABD'nin Doğu Avrupa'da kurmak istediği füze savunma sistemlerinin ülkesinde alarm çanlarını çaldırdığını belirtti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun radar sisteminin hiçbir ülkeye karşı tehdit oluşturmayacağını söylediğine işaret eden Lavrov, "Acaba Amerika bu sistemi hiç kimseye karşı kullanamayacağının farkında mı?" diye sordu.
ZİRVEDEN NOTLAR...
'AZERBAYCAN MISIR OLMAYACAK'
Azerbaycan
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, konferansta "enerji güvenliğini" anlattı. Ancak "Sizin Mübarek'ten farkınız ne?" sorusuyla karşılaşınca kızdığını gizlemeden, ülkesinde Mısır'dan farklı olarak hem zenginlik hem de özgürlük olduğunu söyledi. Aliyev "Ne kadar isteseniz isteyin, Azerbaycan, Mısır gibi olmayacak" dedi.
ALMANYA'YA PATRONLUK ÇAĞRISI
AB
Dönem Başkanı Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Almanya'ya "ABD'nin Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden doğusu gibi, Almanya da yeniden doğabilir. Polonya, AB için birlikte yürüdüğümüz müddetçe, sizin hegomanyanız için yardımcı olmaya hazır" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.