'KCK şehir değil bir devlet yapılanması'

PKK ile mücadelede önemli soruşturmalara imza atan Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, KCK'nın PKK'nın şehir yapılanması olmadığını bir "devlet" yapısı olduğunu belirterek PKK'nın da KCK'nın altındaki dört partiden biri olduğu tespitinde bulundu. Sağlam, makamında kabul ettiği Diyarbakır'da staj yapan Polis Akademisi son sınıf öğrencilerine şu açıklamaları yaptı:

CUMA NAMAZI
(Alternatif cuma namazı) Din konusu çok hassas bir mesele. Polis olarak ona yaklaşırsak çok olumsuz propagandalara neden olabilecek yanlış değerlendirilebilecek bir konu olabilir. Geliyorsa kılıyorsa kılsın. Namazdan sonra onların içinden bir kısım marjinal kesimler eğer saldırılar yapar, suç işlerlerse gereğini yaparız. Orada bu işi organize eden kimselerin fotoğrafları ve görüntüleri de var. Bakıldığı zaman onlar kenarda ayakta bekliyorlar. O şahıslar namaz kılmıyorlar, millet kılıyor onlar da milletten nemalanıyorlar.
KCK, PKK'nın şehir yapılanması değil, bir devlet yapısı. Yani Kürdistan Topluluklar Birliği. Burada yasama, yürütme ve yargı var. PKK belki KCK'nın altında. KCK'nın kırsaldaki hücreleri yani. KCK, PKK'nın şehir yapılanması değil. Medyada böyle anlatıldığı için yanlış anlaşılmış olabilir. Yasaması var, yargısı var, yürütmesi, partileri var. İran'da PJAK var. Türkiye'de PKK, Suriye'de ve Irak'ta PKK gibi partiler var. PKK, KCK'nın altındaki o dört partiden bir tanesi. KCK, çok geniş bir yapı. KCK'yı şehir yapılanması diyerek masum göstermek istiyorlar. KCK her şeye hakim, her şeyi yöneten tüm yapıları, seçilmişleri yöneten bir yapı. Kırsalı yöneten KCK'nın başı kim? Karayılan. Bir yanlış anlaşılma da var, bugün bu silahlı eylem yapanları, eylem kararı verenleri, bütün bu örgütsel eylemleri oluşturanlar, bütün bunları siyasi partinin içerisinde bir yere monte ediyorlar. Monte edince parti içerisinde görevler veriyorlar. Seçimlerden aylar önce örgüt üyeleri hiç ilgisi olmayan partiye üye olup o sandık bölgesini dolduruyorlar, sonra da görüşleriyle tamamen ters partinin sandık müşahiti oluyorlar. Oy kullanmaya gelen vatandaşlara şiddetli tazyikte bulunuyorlar. Bu müşahitler vatandaşa yönlendirme ve tehditte bulunuyorlardı. Şimdi kanunla bu çalışmaları büyük oranda kırıldı.