Giriş Tarihi: 18.02.2012 12:19 Son Güncelleme: 18.02.2012 12:20

Tanık olduğu Hocalı katliamını anlattı

Ermenistan güçlerinin 20 yıl önce Dağlık Karabağ'da gerçekleştirdiği ''Hocalı katliamı''ndan sağ kurtulan Anar Usubov, ''Türkiye'de Hocalı katliamıyla ilgili hassasiyet gelişmesi gerekli'' dedi.

''Hocalı için Adalet'' kampanyasını çerçevesinde Taksim Metrosu Sergi Salonu'nda düzenlenen fotoğraf sergisi açılışı için geldiği İstanbul'da AA muhabirine 25 Şubat 1992 tarihinde gerçekleşen ''Hocalı katliamı'' için açıklamalarda bulunan 32 yaşındaki Anar Usubov, Ermenistan güçlerinin Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasına topyekun saldırdığını ve 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere 613 Azeri'yi katlettiğini hatırlattı.
Aslında olayların 1988 yılında başladığını ifade eden Usubov, ''Önce yolları kestiler, sonra elektrik ve gaz kesildi. Babamın bir tüfeği vardı. Herkes gibi onun da 'Ermeniler saldırıya geçmesin' diye nöbet tuttuğunu hatırlıyorum'' dedi.
Bazı arabaların Askeran bölgesinden geçerken Ermenilerin taş atıp camları kırdığını söyleyen Usubov, ''Biz de çocuğuz. Onların arabaları yakınlardan geçerken elimize taş alır atardık. Böyle böyle başladı. Önce taş attılar, sonra tüfek, sonra roketler geldi. En sonunda helikopterlerle dayandılar'' diye konuştu.
Olayların 1992 yılı şubat ayında iyice yoğunlaştığını anlatan Usubov, ''O yıl hiç okula gidemedim. Babam, 2 kardeşim ile annemi daha güvenli olduğu ve kardeşlerimin okula devam edebilmesi için annemin kasabası olan Ağdam'a götürdü. Ben Hocalı'da, babaannem ve amcalarımla kaldım. 70-80 kadar akrabamla Hocalı'da yaşıyordum. Ta ki 25 Şubat'a kadar'' dedi.
25 Şubat akşamı amcalarından birinin geldiğini ve ''Ermeniler saldırıya geçti, buradan çıkmamız gerek'' dediğini anlatan Usubov, şunları kaydetti:
''Amcam 'Tek ümidimiz ormana girmek. Başarabilirsek, Ermeniler bizi bulamadan Ağdam'ın Azeri köylerine geçebiliriz' dedi. Ormana girdik, Ağdan'a ulaştık ama herkes bizim kadar şanslı olamadı. Pek çok insan ormanda donarak öldü. Gargar Nehri'ni geçerken ayakları donduğu için ayaklarını kaybedenler oldu. 40 gün ormanda kaybolanları, yolunu bulamayanları biliyorum.''
Usubov, Ermenilerin bir süre sonra bu geçiş yollarını da öğrenip tuttuklarını ve kaçmaya çalışanları tuzağa düşürdüklerini söyledi.
Türkiye'de ''Hocalı katliamı''nın yeterince bilinmediğini, bu konuda hassasiyet oluşmadığını öne süren Usubov, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben Türk koleji mezunuyum. Türk dili, edebiyatı, tarihi okudum. Bizim 2 devlet bir millet olduğumuza inanıyorum. Bu nedenle Türkiye'de 'Hepimiz Ermeniyiz' sloganının atıldığı gösterileri gördüğümde tedirgin oldum. Ermenistan güçleri evimi, kasabamı dağıttı, akrabalarımı, arkadaşlarımı katletti. İnsanlar senelerce çadırlarda yaşadı. Bugün yüz binlerce Azeri, 10-15 metrekarelik odalarda 8-10 kişi olarak çok ağır şartlar altında yaşıyor. Türkiye'de Hocalı katliamıyla ilgili hassasiyet gelişmesi gerekli.''

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.