Salı 21.02.2012
Son Güncelleme: Salı 21.02.2012

'İstihbaratçıların kurbanı oldu'

DDK, Dink cinayeti raporunda Emniyet, Jandarma ve yargıyı eleştirdi: Emniyet ve Jandarma suikast tehlikesini önceden öğrendi. İstihbarat birimleri çalışma yapmadı. Sorumlular önlem almadığı için Dink hayatını kaybetti

Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK), Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin hazırladığı raporda, Emniyet ve Jandarma istihbarat ile yargıya eleştiri getirilerek, "Ağır hizmet kusuru var. Resmi makamlar gerekli önlemi almadı" denildi. 650 sayfalık raporun 32 sayfalık sonuç bölümü Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yayınlandı. Raporda, Dink suikastı öncesi ve sonrasıyla ilgili üç kuruma eleştiriler getirildi. Suikastın Emniyet ve Jandarma istihbarat arasındaki koordinasyonsuzluk nedeniyle önlenemediğinin altı çizilen raporda, gerekliği tedbirlerin alınmadığı için Dink'in öldüğü kanaatine ulaşıldığı vurgulandı. Soruşturmaya tabi tutulması gereken kamu görevlilerinin yasalardaki eksiklikler nedeniyle yeterince soruşturulamadığı kaydedilen raporda çıkan sonucun kamu vicdanını yaraladığını belirtti.

CİNAYET ÖNLENEBİLİRDİ

Dink'i ölüme götüren sürecin analiz edildiği ve Erhan Tuncel'in Jandarma ve Emniyette Yardımcı İstihbarat Elemanı olarak çalıştığı belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: "Dink'e yönelik bir tehlikenin varlığının Emniyet ve Jandarma personelince öğrenilmiş olduğu, Dink'in korunmasına yönelik istihbarat birimlerinin gerekli çalışmaları yapmadığı ve işbirliğine gitmediği, idari makamların Dink'e yönelik oluşan riskleri bilebilecek durumda olmalarına rağmen, her kademedeki sorumluların zincirleme eylemleri sonucunda tehlikeyi önlemek için gereken tedbirlerin alınmadığı kanaatine ulaşılmıştır."

SUÇU BİRBİRLERİNE ATTILAR

Raporda, kamu görevlileri hakkındaki idari inceleme ve soruşturmalarda yöntem yanlışlığı yapıldığı belirtildi. Yanlışlığın olayların bütün olarak ele alınıp değerlendirilmemesine ve iddiaların bir arada sorgulanmamasına yol açtığı, ihmal ve hataların başka birimlere yükletilmeye çalışılmasına neden olduğu kaydedilen raporda güvenlik sektörünün reforma tabi tutulması da istendi. Raporda kamu görevlilerinin soruşturmaya katılmasına ve asıl dava kapsamında yargılanmasına da vurgu yapıldı. "Kamu görevlilerinin tek başına veya birlikte işledikleri suçlarda, idari güvence sistemine uygun olarak soruşturma yapılmasının doğru olduğu" ifade edildi. Ancak kamu görevlisi olmayanlar tarafından işlenen fiiller ve suçlar ile birlikte kamu görevlilerinin de söz konusu suçlarla bağlantılı görülmesi halinde, öncelikle, kamu görevlileri hakkındaki soruşturmanın genel hükümlere göre adli yargı organlarınca yapılması gerektiği vurgulandı. . MİT görevlilerinin soruşturulması için Başbakan iznini gerekli kılan yasal değişikliğe destek verilen raporda, devletin milli güvenlik siyasetini etkileyen, kamu yönetiminin güvenliği ve işleyişi bakımından gerekli görülen durumlarda bazı kurumlar ile kişiler için açılan soruşturmaların izne bağlanmasına veya durdurulabilmesine dair istisnai bir yetkinin üzerinde düşünülmesinin uygun olacağı belirtildi.

SAVCI DELİLLERİ TOPLAYAMADI

Rapor, mahkemenin delillere ve gerçeğe ulaşamaması memur soruşturmalarına ilişkin kısıtlamalara bağlandı. Buna göre, kamu görevlilerinin ihmal ve hataları adli yargı organlarınca ana dava kapsamında soruşturulmadı. Aynı şekilde, savcılık başlatılan idari soruşturma süreçlerine rağmen görevi kötüye kullanma ve ihmal gibi görülen fiillere ilişkin delilleri toplamadı. Raporun sonunda, "Hrant Dink'i hedef haline getiren ve Hrant Dink'i öldüren kişinin eline bayrak vererek resim çektiren marjinal anlayışların ortaya çıkmasına yol açan bazı paradigmalarla yüzleşilmesi" gerektiği ifade edildi. Bu tür ortamlardan beslenerek varlığını devam ettiren bazı kamu görevlilerinin de dahil olduğu hukuk dışı oluşumlarla ilgili mücadelenin sürdürülmesi istenen raporda suikastın Zirve Yayınevi, Rahip Santoro, Kafes, Ergenekon, Devrimci Karargâh, Oda Tv, Balyoz, İrtica İle Mücadele Eylem Planı, Danıştay Cinayeti bu olayla birlikte değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Sonuç bölümündeki bazı maddeler, siyah bantla kapatıldı.
Füle: Sorumlular hesap verebilmeli
AB'nin gazetecilerin birçok ülkede görevlerinden dolayı sık sık karşılaştıkları taciz, infaz, hapis ve fiziksel şiddet konusunda derin endişe duyduğunu belirten Füle, Türkiye'de gazetecilere yönelik yargılama öncesi tutuklamalarla, ağır hapis cezaları konusundaki endişelerini ifade ettiklerini kaydtti. Füle, "Hrant Dink cinayeti davasında Ocak 2012'de verilen karar sonrasında AB, olaya karışan herkesin yasa önünde hesap vermesi gerektiğini ve bunun, davayla 2010 AİHM kararlarının ortaya koyduğu gibi ülkenin adalet sistemindeki yapısal eksikliklerin giderilmesi ve dokunulmazlıkla mücadelede Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulamıştır" dedi.
Dink Amsterdam'da anıldı
Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da Türkiyeli İşçiler Birliği Hrant Dink'i andı. Anmaya katılan Dink'in eşi Rakel Dink, 2'nci Dünya Savaşı'nda ölenler adına dikilen anıta karanfil bıraktı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.