Askerden yeni terhis olan Muhammet Yıldız, Büyükçekmece Tepecik Mahallesi'nde 6 Mart günü kimlik kontrolü yapan 3 polis tarafından sokak ortasında tekme tokat dövüldüğünü iddia etti. Ertesi gün karakola çağrılan Yıldız, burada da aynı polisler tarafından dövüldüğünü söyledi. Götürüldüğü savcılık çıkışındada ekip otosunda darp edildiğini anlatan Yıldız kanlı tişörtünü ve pantolonunu göstererek başından geçenleri şöyle anlattı: "İnternet kafeden çıkıp eve giderken yolda eski bir dostuma rastladım. Sohbet ederken polisler gelip kimlik sordu. Bana, 'gidebilirsin' dediler. Tam bu sırada üzerime çullanıp tekme tokat dövdüler. Bir boşluğunu bulup kaçtım. Babam ve kardeşim 'Polisler seni arıyor' dedi. Ertesi gün Büyükçekmece Merkez Amirliği'ne gittim. Karakolda da dövüp küfür ettiler. Hastaneye götürdüler. Doktor hastanede göz uçuyla baktı ve 'bir şeyin yok' dedi. Hastenede polisler vatandaşlara, 'Bu azılı hırsız' dedi. Gururumu kırdılar. Savcılıktan serbest bırakıldım. Ertesi gün beni yolda çevirip zorla ekip otosuna zorla bindirmeye çalışıp dövdüler. Ağzım burnum kan içinde kaldı. Bana ve müdahale eden vatandaşlara biber gazı sıktılar. Sonra Büyükçekmece Devlet Hastanesi'ne götürdüler.'"
İKİ FARKLI RAPOR
Hastanede daha önce kendisine bişeyin yok diye rapor veren doktor Ayhan Özden bu kez 'darp edilmiştir' raporu vermesine Yıldız tepki gösterdi. Özden konuyla ilgili "Ben ne gördümse onu yazarım. Hiç bir şeyin etkisi altında kalmadım. Yarın başımıza ne geleceğini bilemeyiz. Vicdanım rahat, ne gördümse onu yazdım rapora" yanıtını verdi. Yıldız ve ailesi 3 polis hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
